fifteen

1 0 0
                                    

"Kent neler oluy-" derken Alan kendini birden bir binada buldu. Evin her yanı havuzlarla kaplıydı ve çok güzel bir kadın duruyordu.

Kent onu bırakıp kadının yanına diz çöktü. "Ne… Ne istediysen yaptım, Inza."

"Inza?" Alan yüzüğünü kadına doğrulttu. "Kent o Inza değil! Inza öldü, unuttun mu?"

"YALANCI!" diyerek Kent onu sertçe karşı duvara savurdu. Alan yerinden kalkacağı sırada kadın birden yanında belirip elini yanağına koydu. "Ne arzuluyorsun?"

Alan sertçe kadının elini ittirdi. "Arkadaşımı alıp gitmeyi!"

Kadın bir anlığına şok olmuşçasına ona baktı. Alan'ın ondan etkilenmemesini beklemiyordu. Birkaç saniye sonra toparlandı. "Peki, o zaman zor yoldan halledelim." 

Alan tam Kent'in yanına ulaşmıştı ki birden sırtına bir topuz yiyerek acıyla yere yığıldı. "Sen nasıl istersen, Shayera." diyerek Hawkman topuzu Alan'ın sırtından çıkardı.

Alan kırılan kaburgalarının acısıyla inledi. "Carter sen de mi?"

"Reenkarnasyon büyüsü kadar lezzetlisi yoktur." Kadın yanına çömelip elini Alan'ın göğsüne soktu. "Ama bir de starheart'a bakalım." dedi ve Alan'ın yeşil alevlerle kaplanmış kalbini çıkarttı.

-

"Onları bulmamız gerek!" diyerek Jay odada turlamayı sürdürdü. "Önce Alan şimdi de Carter!"

Rex ona ters bir bakış attıktan sonra bilgisayara döndü. "Deniyorum! Deniyorum!"

"Daha hızlı ol!"

Al elindeki telefonu kapatıp Rex'in omzundan eğildi. "Diğerlerine haber vermemiz gerekmez mi?"

"Jim ve Wes şimdiden Kent'in son gittiği yerleri araştırıyor zaten."

Al doğrulup Jay'e baktı. "Peki ya orijinal JSA?"

"Ne olmuş onlara?"

Al elini ensesine götürdü. Şimdi Rex de ekrandan başını kaldırmış ona bakıyordu. "Sonuçta onların gelecekleri kaçırıldı, bilmeleri gerekmez mi?"

"Hayır." dedi Jay kesin bir tonda. "Her şeyde onlara ihtiyacımız yok. Bunu onların ruhu dahi duymadan çözeceğiz."

-

"Bay Scott bir misafiriniz var." diyerek sekreteri hızla peşinden gitti. Alan homuranarak olduğu yerde durdu. Eğer yine bininci defa gelen sahte Batman ihbarıysa bu sefer kafayı yiyecekti. "Evet, Alice?" dedi bıkkın bir tonla.

"Damon Matthews isminde birisi aradı, oğlunuzla ilgiliymiş." Alice elini kulağına götürüp olduğu yerde durdu. "Efendim şimdi de Henry King Jr isminde biri aradı kızınız Jen-"

Alan daha fazlasını dinleyemeden kenardaki sandalyeye tutundu. Bir şeyler tersti, hissedebiliyordu. Kulakları çınlıyor, başı dönüyordu. Alice'in hayal meyal panikle burnunu işaret ettiğini gördü. Elini akan burnuna götürdüğünde parmakları kanla ıslanmıştı. "Jay…" diye mırıldandı. "Jay Garrick'i ara…"

-

"Burası olduğundan emin misin?" diyerek Wesley etrafa bakındı. Jim onu çekiştirdi. "Ben Gotham'ın en iyi dedektifiyim! Elbette eminim!"

Bir çiçekçinin önüne geldiklerinde Jim üzerindeki takımı düzeltti. "Afedersiniz, bakar mısınız?"

Kız somurtan başını kaldırıp ayağa kalktı. "Evet, buyrun?"

"Bu kişiyi gördünüz mü?" diyerek Wesley cebinden Kent'in fotoğrafını çıkarttı. Bu resmi eski bir üniversitenin arşivinden bulup yazdırmalarının hala 15 dakika sürdüğüne inanamıyordu. Bu yüzyılın teknolojisi hala başını döndürüyordu.

visitors | jsaWhere stories live. Discover now