En sonunda "Peki sen neden hiç aramadın, gelmedin?" dedim ve gözlerimi ona çevirdim. Siyah saçlarının bir kısmı gözlerine dökülmüşken tam elimle dağıtmak isteyeceğim şekilde duruyordu ama bu ciddi anı bozmamak için hiç hareket etmedim. O ise sanki bunu duymuş gibi eliyle saçlarını kısaca karıştırıp "Rahatsız etmemek için. Sonuçta giden sendin, istediğin zaman zaten gelirdin." dedi.

Başımı hafifçe salladım. Onu da anlıyordum, sonuçta o Korel'di ve ilkelerinden taviz verecek birisi değildi. Ben gittiysem o gelmezdi, ki düşünce şekli de bir yerde doğruydu. Her şeye rağmen şu an yanımda olması bile düşününce onu suçlamamam için yeterliydi aslında.

İlk defa bu denli dürüst şekilde, birbirimize açılarak bu konuları konuşmanın verdiği rahatlıkla dudaklarımı hafifçe kıvırdım ve gözlerimi ondan çekmedim. Bakışları aynı saniye gülüşüme takılırken tek eli havalandı ama yanağımla buluşmadan kapı çaldı.

Ben istemsizce bir iç çekerken Korel hemen kendisini toparladı ve boğazını temizleyerek tek harekette yataktan kalktı. İki elimle yataktaki duruşumu biraz dikleştirip beklemeden kapıyı açan Korel'e çevirdim başımı, bedeni kapının önündeki kişiyi görmemi engellese de "Abi, Rıza geldi." diyen sesi tanıdım. Miraç'tı, sanırım bugün kapıdaki görevlilerden birisi oydu.

Korel'in gerildiği aldığı sert soluktan belli olurken "Ne işi var o piçin benim hanemde?" dedi soluğu gibi sert bir sesle. Kapının ardındaki Miraç'ın sesi korkudan az öncekine nazaran daha cılız çıktığında Korel başını bana çevirdi ve "Bekle, geleceğim." dedi hiç çekinmeden. Hızlıca başımı salladım, en son beklemeyip gittiğimde İshak'la karşılaşmıştık.

Korel benden onayı aldığında büyük bedenini siyah kapıdan geçirdi ve kapıyı ardından kapadı. Koca odada yalnız kaldığım an derin bir nefes alarak "Ne gece be!" diye fısıldadım. Hem Korel'le konuşmuş hem de öpüşmüştük. Yani önce öpüşüp sonra konuşmuştuk ama böyle ufacık detaylara hiç gerek yoktu.

Hem belki geldiğinde de öpüşürdük.

Bu düşünce içime sıcak bir şeylerin akmasını sağladı.

Buradan itibaren bölüm +18'e giriş yapıyor. Eğer okumak istemezseniz burada bırakın.

Refleksle alt dudağımı dişlerim arasında ezip az önceki öpüşmemizin aklımda canlanmasına izin verdim. Ben kendimi geçmişçesine ona bağırırken bir anda beni kendine çekmesi ve hiç acımadan duvara yaslaması, boğazımı sıkarak alt dudağımdaki yarayı açması bir bir zihnimde canlandı.

Gözlerim ben fark etmeden beni yasladığı duvara giderken nefesim de bir tık hızlanmış, midemin kasılmasını sağlamıştı. Sanki tekrar aynı dudak ve dil darbelerini hissediyor gibi dilimi dudaklarımda kaydırdım.

Aynı saniye ne yaptığımı fark ettim, gözlerimi kırpıştırıp bakışlarımı oradan çekerek odanın içine doğru yönlendirdim ve aklımdaki ayıp sahneyi atmak için çabaladım. Ben iyice kafayı yemiştim, bi' geçmiş sahneyi gözümde oynatmadığım kalmıştı!

Tek elimle saçlarımı karıştırıp boğazımı temizledim ve "Kendine gel." dedim kendime yönelik ama yine de gözlerimi tutamadan bakışlarımı aynı duvara çevirmiştim, aptal hormonlarım gerçekten rahat durmuyor gibiydi. Sertçe yutkunup boğazımı ıslattıktan sonra, tamamen kendi kendime yaptığım bir işkence sonucu kulaklarımda öpüşme seslerimiz canlandı.

Mafya [bxb] • TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin