18.BÖLÜM "YARADAŞ"

22.3K 1.1K 914
                                    

Merhaba, nasılsınız?

Yeni bölüm ile yine birlikteyiz. Umarım özlemle okursunuz.

Normalde sınır koymak istemiyordum, ama oyların düşüklüğünü gördükten sonra koymaya karar verdim.

Sınır: 350 Vote 350 Yorum diyeyim o zaman. Geçmezse, bölüm atmayacağım.

Keyifli okumalar!🤍

Bölümü okuyan herkesin, bu satıra bir emoji bırakmasını istiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölümü okuyan herkesin, bu satıra bir emoji bırakmasını istiyorum.

18.BÖLÜM "YARADAŞ"

Biz, birbirimizin sırlarını değil, yaralarını tutuyorduk. Ben ve o bir sırdaş veya arkadaş değil, yaradaştık.

Avuç içlerim, her zaman onun yaraları için yara bandıydı. Ve bazen, yara bandları bile kanayabilirdi. Üzgünüm, artık avuç içlerim iyileştirmiyor. Çünkü, oldukça yaralı.

Karışıklık. Anlık korku içime adım adım işlerken göğsüme dolan his nefes almama izin vermiyordu. Bir katille göz göze geldim. Elindeki hançerin keskin ucu kırmızı bir sıvıyla birlikte parlıyordu. Bir damlası yere düştü. Zemine yayıldı. Zemin temizlenmeliydi. Zeminin üstüne gece çöktü, karanlık oldu, kanların rengini gecenin siyahlığı kapladı. O kan, katilin günahıydı. Kimsenin, ayağına bulaşmamalıydı. Bu günaha, bu cinayete ortak olmamalıydı. Ayaklarımın tabanları sızladı. Katil beni uzun uzun izliyordu. Bu fazla rahatsız ediciydi. O an çaresizliğimi sorguladım. Acaba yolun sonunu bulabilecek miydim yoksa yolun sonuna bile ulaşamayacak mıydım?

Bu siyah düşünceler, beynimin içinde yavaşça gezindi. Gözlerimi sımsıkı yummak, şu an tek bir yerde olmak isterdim. Dağınık saçlarım, kollarımdan çekiliş süratim yüzünden, gözlerimin önüne düştüğünde titredim. Kolumdaki çanta, zemine düştüğünde umursamadım. Yabancı nefesin varlığı yüzünden nefes alamadım. Saçlarım omzuma sürterken kolumu çekmeye çalıştım, korkuyla. Bu neydi? Kimdi? Bakışlarımı, Korhan'ın yüzünden hırsla çekerken arkamdaki kişiye dönmek istedim. Korhan'ın yerinden hareketlendiğini görsem de, arkamdaki kişi yüzünden buna dikkat edemedim. Başarısız olurken beni Korhan ve Melis'in konuştuğu koridordan çekti. Daha doğrusu kaçırdı. "Ne yapıyorsun be!" Dedim, içimde tepinen korkuyla. "Bırak." Ter içindeydim. Kolumun acısı, korkumu arttırdı.

Kolumdaki, sert parmaklarını gevşettiğinde, hızla arkamı döndüm. Bir elim, koluma çıktı. Acıyı çıkarmak ister gibi parmaklarım sızlayan yerde gezindi. İri bir bedenle karşılaştım. Boyunun uzunluğu yüzünden, bana tepeden bakıyordu. O kadar boştu ki bakışları bir an benden nefret eden biri olduğunu düşündüm. Hızla geriye adımlayarak adamla aramdaki mesafeyi sonuna kadar açtım. Bu kabalığının sebebi neydi? Kirpiklerim titrerken kollarımı vücuduma sararak tekrar karşımdaki iri adama baktım. Bana işaret parmağını kaldırdığında, tehdit eder gibi dik dik bana baktı. "Diğer koridoru tercih et. Oradan geçemezsin!" Şaşkınlıkla baktım.

LÂL VE KEHRİBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin