2. BÖLÜM "KALBEN"

42.8K 2.5K 1.3K
                                    

Merhaba ikinci bölümle birlikteyiz.

Umarım keyifle okursunuz.

Bana ulaşmak için;
Instagram: Mystoryswia

Bana ulaşmak için;Instagram: Mystoryswia

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2. BÖLÜM "KALBEN"

Bir yazar olsaydım, yazdığım tek adam değil, yazamadığım, kağıtlara dökemediğim tek adam o olurdu.

Benim kalemimin mürekkebi tek onun adını yazarken, ellerime akardı. Tüm defterin sayfalarının her noktasına bulaşırdı. Onu elime aldığımda, kurtulmak çok zordu. Bedenine bir kere bulaşan leke, ruhundan arınmazdı.

Aşk. Sahi, aşkın tanımı olur muydu? Aşk üç harften oluşurdu. Fakat tanımı kelimelere sığar mıydı? Aşkın ağırlığını taşıyabilecek cümleler var mıydı?

Yalnızlık çalınan yüreklerimiz, uzun zaman sonra ilk defa bir arada atıyordu. Kalp atışlarını duyabiliyordum. O da, kalbimin acılar içinde çırpındığı, kendi kalbinin odacıklarında hissediyor muydu? Siyah eteklerim vardı. Ya da renkliydi, fakat bulaşan toprak renginden dolayı siyaha bürünmüştü. Ayaklarımdan çekilirken, kaybolduğum boşluğun sonu üzeri çiçeklerle süslenmiş bir mezar toprağının altıydı.

Bazen, birilerine ihtiyaç duyardınız. Bağıra bağıra yalnız kalmak istediğimiz anlarda bile, aslında bir omuz arardık. Kırgınlıkların çoğu da aslında bu anlarda doğardı. Beklediğiniz omzu bulamadığınızda.

Annemle babamı kaybettiğimde ona ihtiyacım vardı.

Kardeşimi, kendi acıma rağmen avuturken ona ihtiyacım vardı.

Amcam, beni ailemin cenazesine almadığında ona ihtiyacım vardı.

O gün havalimanında giderken de ona ihtiyacım vardı.

Benim her zaman ona ihtiyacım vardı. Ama o zamanlar yüzüme bakabilecek durumda değildi. 8 ay önce ailemi ve beni, onun düşmanları onu yenebilmek amacıyla kaçırdığında o binadaki yangından sadece beni çıkarabilmişti. Gözümün önünde yakılan ateş kalbimdekiyle eş değerdi. Ona göre o asla yenilmezdi. Bana yenilmişti. Aşkımıza yenilmişti. Bu hikayede kazanan yoktu. Biz kaybetmiştik.

Koca bir yıkım vardı. Altında mı kalmıştık? Yoksa o yıkım biz miydik?

O yıkım, tekrar eski haline dönebilir miydi?

En yakınlarınız kimdi? Sırtınıza bıçaklarını gözlerinizin içine bakarak saplayanlar mı yoksa bıçağını sapladıktan sonra size gülümseyebilenler mi? Herkes herkese bir gün ihanet etmez miydi? Güven duygusu bu yüzden kalbimizde çok yabancılık çekmez miydi? Güvenemeyen insanların geçmişinde, güven duygusunun üzeri karalanmıştı. Hayatınıza aldığınız kişiler, o çizgilerin üzerini ne kadar silerse silsin, belki geçerdi ama izi kalırdı.

LÂL VE KEHRİBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin