1.6

8.4K 819 506
                                    

***

"But one day it's like a jail locking me in
What do I do about the time that moves forward?
I haven't done everything for the past times
You're still in my mind"

Hyunjin bir yandan kahvaltı hazırlıyor bir yandan da masada oturan Seungmin'e Minho'yu nasıl affetmemesine gereken nasihatları verirken kendini rahat hissediyordu

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Hyunjin bir yandan kahvaltı hazırlıyor bir yandan da masada oturan Seungmin'e Minho'yu nasıl affetmemesine gereken nasihatları verirken kendini rahat hissediyordu. Gece Minho, Seungmin'i aramış ağlayarak özür dilemiş sonra da neden ayağa kalktığını anlatmıştı.

Seungmin çok üzülse de Hyunjin'in dediği gibi Minho'yu şimdi affedemezdi bu yüzden çocuğu zorla uyumaya ikna ettikten sonra sabah gerçeği öğrendiğini Hyunjin ve Chan'a söylemiş ardından ise Hyunjin'e kızmadığını belirtmişti.

Evet içinde bir yerler acıyordu, yürüme imkanı varken yürüyememişti çünkü ama bundan sonrasını daha dik geçirecekti. Bu yüzden iyiydi. Şimdi ise Chan, Changbin ve Minho'yu döve döve şirkete geçirdiği için Jisung ile Jeongin erken saatte buraya damlamış şimdi de muhabbet ede ede kahvaltı hazırlıyorlardı.

"Lan başım şişti ya," dedi Jisung sonunda dayanamayıp. "Yemin ederim Seungmin, Minho'yu affederse senden önce ben döverim onu yeter ki sus."

Seungmin ve Jeongin gülerken Hyunjin, Jisung'un kalçasına bir tane patlatmış ardından da masaya oturmuştu. "Sus, çok sinirliyim sana da. Sabah sabah uykumdan ettin puşt."

Jisung sırıttı. "Sana sabah erkenden kapına dayanırım demiştim." Sonra da aklına gelen şeyle küfür etti. "Hassiktir! Benim Jinyoung ile randevum vardı lan, ben onu unuttum! Chan hyung beni sikmeden benim bugün o randevuya gitmem lazım."

"Dikkat et," dedi Hyunjin. "Jinyoung iti güler falan ama alttan kuyunu kazar. Seni yatağa atmaya çalışacağını anladığın an bas yumruğu kaç."

"Ben olacağım zaten," diye konuştu Jeongin. "Uzaktan izlerim sizi."

"Kahramanım!"

Jisung anında sırıtarak kollarını Jeongin'e sardığında Seungmin kendi kendine gülmüştü. Hyunjin de göz devirirken bir an önce akşam olmasını bekliyordu çünkü akşam olunca Chan ile beraber eve gideceklerdi. Düşündükçe buram buram zevk alıyordu bundan.

Sırıtarak Chan'ı düşündü. Gündüz şirkette saygılı bir mimar olup o toplantıdan bu toplantıya girerken gece ise başka bir eve sızacaktı. Bu düşünce ile kıkırdadı.

Saatler geçtikçe Jisung ile Jeongin ayrılmış, Seungmin ile ikisi de yürüme alıştırmaları yapmışlardı. Hava karardığı vakit Jisung ile Jeongin gelirken kapıda Changbin de vardı. "Haşmetlim!" diyerek ona gülümsedi Hyunjin.

"Seungmin sana emanet. O itin yanında görmeyeyim."

Gece Chan ile ikisi yoktu bu yüzden Seungmin çocuklarla beraber o eve gidecekti. Changbin gülüp kafa sallarken Seungmin, Jisung'un yardımı ile arabaya binmiş onların ardından da Hyunjin kapısını kapattığı gibi odasına koşmuştu.

red lights, hyunchan ✓Onde histórias criam vida. Descubra agora