19

247 34 78
                                    

"Bence direkt çıkalım odadan bunlar zamanı durdursun sonra da kaçalım gidelim."

"Öylece kaçamayız Hae. Daha sonra bizi tekrar bulup yakalayabilirler. Onları tamamen ortadan kaldırmamız gerek. Hem de Jaemin'i burada bırkamayız onu da almalıyız. Zaten en başından gelme nedenimiz buydu."

"Jaemin artık onlardan biri. Eğer onları ortadan kaldırmamız gerekiyorsa Jaemin'i de kaldırmalıyız."

Jeno sinirle yumruklarını sıktı. Jaemin onun en yakın arkadaşıydı neden böyle yapıyordu anlamıyordu. Düşüncelerini Doyoung'un kontrol etmediğini de biliyordu.

"Haechan yeter artık. Jaemin hakkında neden bunları düşündüğünü bilmiyorum ama bir an önce kendine gelsen iyi edersin." Artık Renjun'in de sinirini bozmaya başlamıştı bu durum.

Haechan oldukları orta bölümden kalkmış yine kendi yatağına çekilmişti. En yakın arkadaşını suçladığı için pişmanlık duyuyordu fakat elinde değildi. Sanki bunca yaşadıklarını birisinin üstüne yıkarsa her şey hallolacak gibiydi. Haechan kötü biri değildi sadece buraya geldiklerinden beri yaşadıkları onu bu hâle getirmişti.

"Bence plan falan yapmayalım çünkü yapınca suya düşüyor. Gidelim bodoslama dalalım hepsine. En fazla yine dayak yiyip buraya kapatılırız." Mark, Haechan'ın da duyması için yüksek sesle konuştu. Kendi gücüne güveniyordu bu yüzden düşmanlarının güçlerini umursamıyordu.

"Aynen öyle yapalım en fazla ölürüz(!)"

"Jisung doğru söylüyor Hyung. Cidden plan yapmalıyız."

"İyi o zaman bekleyelim böyle. Saçmalamayın arkadaşlar. Bakın zaten yapabileceğimiz bir plan yok. Ben ciddiyim hatta şimdi çıkıyorum dışarı." Boynundaki tasmayı çıkarıp yere attı ve kapıya doğru ilerledi. Diğerleri bu sefer onu durduramayacaklarının farkındalardı. Bu sefer Mark'ın dediği olacaktı anlaşılan. Her zaman ki gibi mantıksız olan neyse onu uyguluyorlardı.

Diğerleride boyunlarındakileri çıkarıp attıktan sonra Mark'ın arkasına geçtiler. Kilitli olan kapıyı açmak tabii ki Mark için hiçbir şeydi. Görevliler kapıdan gelen sesi duyup hızla arkalarını döndüler. Ancak daha hiçbir hareket yapamadan Mark birinin boynunu kırarken Haechan fazla elektrikten birini öldürmüştü. Sessiz adımlarla tüm koridoru gezdiler. Görünürde kimse yoktu. Chenle ve Jisung beraber Jaemin'i aramaya gittiler. Onları gönül rahatlığıyla yalnız gönderebiliyorlardı çünkü en küçük olmalarına rağmen en büyük güç onlardaydı.

Chenle ve Jisung birbirlerinden asla ayrılmamaları gerektiğinden yapışık bir şekilde yürüyorlardı. Neredeyse tüm evi aramışlardı ancak bir türlü Jaemin'i bulamamışlardı. Daha sonra koridorun sonunda bir asansör fark ettiler. En fazla üç katlı bir ev için asansör olması onları düşündürmüştü. Belki asansör görünümlü bir oda olabilir diyerek kontrol etmeye karar verdiler.

"Yalnız eğer öyle çıkarsa bu beyinleri müzeye kaldırmamız gerekir. Çok zekiyiz!"

Şu ortamda bile geyik yapan Chenle aslında sadece kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Çok gergindi. Ya başaramazlarsa, ya burada ölürlerse.

Asansöre geldiklerinde Jisung yanı başında duran gence onay bekleyen bir bakış attı. Beklediği onayı aldıktan sonra asansör düğmesine basıp kapının açılmasını bekledi.

Kapı açılmıştı ve hiçte bekledikleri gibi odayla karşılaşmamışlardı. Bu dümdüz bir asansördü. Tam vazgeçip döneceklerken Chenle'nun gözüne bir detay takıldı.

"Bu ne? Bir yanlışlık olmalı." Kendi kendine söylenirken Jisung da onun baktığı yere bakıyordu ancak gözüne çarpan hiçbir tuhaflık yoktu.

Fantasy DreamOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz