8

266 36 16
                                    

"Neden ben gitmek zorundayım ki?"

"Çünkü onların arasına girmen daha kolay olur. Hem de liderin emri bu."

"Bence Taeyong hyungun gücü çok işe yarar o gitsin."

"Aslında bence de onun gücü bu konuda daha iyi ama biliyorsun o lider burada yapması gereken başka işler var. Zaten ben sana yardımcı olacağım. Öğrendiğin şeyleri anlatmak için beni arayacaksın. Anlaşıldı mı?"

Siyah saçlı karşısındakine göre daha genç olan çocuk mecbur olduğu için kafa salladı. Burada sadece liderin sözü geçerdi. Eğer lider yoksa sağ kolu söz hakkına sahipti. Ancak o burada sağ kol olmayı bırakın yaş olarak da en küçükleriydi. Herkesin ona emir vermeye hakkı vardı(!)

"Şimdi Jaehyun gelecek sana detayları anlatacak. Sakın ağzından liderle ilgili bir şey kaçırma. Mezarını kazmak istemem." Bıkmışlıkla kafasını salladı Lucas. Lider Taeyong ve onun sağ kolu Jaehyun... Onlara asla karşı çıkamazsınız. Daha önce kendini göstermeye çalışan, onlara karşı çıkmaya çalışan çok insan oldu. Bazıları haklıydı ancak şuan hiç biri yoktu. Burada yaşıyorsan onların kurallarına uyman gerekirdi.

"Bu görev çok eğlenceli hazır mısın?" Kapıdan giren Jaehyun yüzündeki minik gülümsemeyle Lucas'a doğru ilerliyordu. Tam karşısında durduğunda oturacak yer bulmak için etrafına bakındı. Zaten bu küçük oda da bir tane sandelyeden başka bir şey yoktu. Ona da tabii ki kendisi oturdu Lucas ayakta dinleyebilirdi.

"Şimdi beni iyi dinle. Oraya gittiğinde öğrenebildiğin ne varsa hepsini Doyoung'a anlatıyorsun. Doyoung'a ihtiyacın olduğunda yine ona söylemen yeterli biliyorsun onun güçlerinin sınırı yok ne kadar uzak olursa olsun etki eder sadece fotoğraf göndermen yeterli. Ha bu arada..."

...

Chenle dünden beri kendince saçma şeyler düşünüyordu. Bu düşüncelerin ona saçma gelmesine rağmen hâlâ neden düşündüğünü de bilmiyordu. Birisine anlatmak da istemiyordu çünkü kime anlatsa şaka yaptığını düşünür takmazdı. Evet düşünceleri Jisung ile ilgiliydi. Bu zamana kadar aklından onunla ilgili kötü hiçbir şey geçmemişti ama son zamanlarda onu her gördüğünde aklından saçma şeyler geçiyordu. Artık yaptığı her hareket ona yapmacık geliyordu. Hayır aslında gelmiyordu ancak beyni sürekli onu gördüğünde yapmacık diye bağırıyordu. İki gündür aralarına mesafe koymuştu Jisung da bunun pekâlâ farkındaydı. Ona ne olduğunu sormuştu ancak cevap alamamıştı.

Bu zamana kadar hiç ayrı kalmamışlardı. Yani yine değillerdi aynı evdelerdi sonuçta ama onlar ciddi anlamda dip dibe gezerlerdi. Yapışık gibi. Hiç kavga da etmemişlerdi sabah yaşanan olaya kadar.

...

"Chenle ve Jisung sıra sizde. Şu kaplumbağa ve kedinin aynı anda şurada ki çizgiden geçmesi gerekiyor." Bu kulağa tuhaf gelebilirdi ancak bunu zaten çoğu kez yapmışlardı yani bu onlar için çocuk oyuncağıydı. İkisi güçlerini aynı anda ve sadece bir şeyin üzerinde kullanırlarsa bunun gerçekleşmesi mümkün oluyordu. İkisinin gücü aslında diğerlerinkinden daha özel bir güçtü. Eğitim aldıkça bunu öğrenmişlerdi. Güçlerini istedikleri gibi kullanabiliyorlardı. İster sadece bir kişi üzerinde ister orada bulunan herkesin üzerinde kullanabilirlerdi.

Şimdi yapmaları gereken Chenle kediyi kontrol etmeli Jisung kaplumbağayı, bu sayede ikisinin hızı değişmese de aynı anda çizgiyi geçebilirlerdi. Ancak öyle olmadı Chenle kaplumbağayı kontrol etmek istedi.

Fantasy DreamWhere stories live. Discover now