Final🤧🤧🤧🤧

Start from the beginning
                                    

Hoseok:
:)

Namjoon:
Çocuklar, korkutmayın

Jimin:
Yok yaaaa :)

LAN NOTUNU KESERİM

SÖYLE

Jimin:
Yiooo

Bok

Jin:
Ayıp ama

Namjoon:
6 çocukla yaşıyorum...

Jin:
A aa

Sensin çocuk mal

Siz yavaştan başlayın

Hazırlanın

1 saat sonra başlıyoruz

Yoongi:
Jimin, size geliyorum

Jimin:
Maske ve şapka tak

Jeongguk görebilir

Görsün nolacak?

Yoongi:
Söhbete tutar, eve götürür

Namjoon:
Annesi, babası ne olacak çocuğun?

Jimin:
Yoongi halletdi

Yoongi:
Evet

Hoseok:
Jeongguk'un annesi babası Yoongiye
Jeongguktan daha çok güveniyor..

Yoongi:
Size mi güvenecekti?

Tabii bana güvenecekler

Hadi, az laf çok iş

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Çok mutsuzum. Baya mutsuzum. Öyle böyle değil yani ağladım ağlayacaktım. Ne arkadaşlarım, ne sevgilim hiç birisi hatırlamamıştı doğum günümü. Kuru bir tebrik bile etmemiştiler.

Oysa ben gece 12 de tebrik etmelerini bekliyordum. Annemle babam pasta kesmiş, tebrik etmiştiler. Amma neden Taehyung etmemişti ki. Aramızda hiç doğum günü sohbeti geçmemişti. Acaba bilmiyor muydu?

Elimdeki telefona bakıp tekrar ofladım ve üzerimdeki hırkaya biraz daha sarıldım. Hiç süslenmemiştim bu gün. Sade bir eşofman ve t-shirt vardı. Üzerimde de 2 beden büyük bir hırka.

Bahar geliyordu fakat hava hâla soğuktu. Özellikle akşamlar baya titretecek derecede soğuktu.

Son kez telefonuma bakıp, kapıyı kapatarak içeri girdim. Galiba uyusam iyi olacaktı. Taehyung'un süpriz yapacağına dair tüm umutlarımı çöpe atmam gerekiyor.

Tam yatağa girecektim ki, telefonumdan yükselen arama sesiyle heyecanla telefonu elime aldım. Taehyungdandı. Açsam mı? Yavaşça telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Alo?"

"Alo, beyefendi?" Duyduğum yabancı sesle duraksadım.

run away | taekookWhere stories live. Discover now