-18-

7.1K 466 152
                                    

"Yah! Benim suçum neydi? Ne yaptım ben?" diye burnumu çekerek bağırdım. Yoğurtlu kaşığı ağzıma sokmuş garip bi ses çıkarmıştım.

"Bağırma kulağımın dibinde gerizekalı!" diye elindeki yastığı kafama atarak Hoseok hyung bağırmıştı.

"Ama niye beni sevmedi ki? Ne yaptım? Anasını avradım mı yaptım ne yaptım?" dedim yoğurttan bir kaşık alıp hayvani sesler çıkararak.

Ne mi oluyordu?

Reddeilmenin verdiği acıyla Jimin, Hoseok hyung, Yoongi hyung'u başıma toplamış, bağıra-bağıra acı çekiyordum. Ve evet. Yoğurt yiyordum. Çünki annem asla kış ayında dondurma yememe izin vermezdi. Bi acı da yaşayamıyoruz ya.

"Ya neden bir evde dondurma olmaz? YOĞURT NE AMINA KOYAYIM?" Takrar bağırınca Jimin çığlık atmış odada koşturmaya başlamıştı.

"ŞUBAT AYININ ORTASINDA OLDUĞUMUZ İÇİN OLABİLİR Mİ SAYIN GERİZEKALI?" demişti saçlarını yolarak.

"Hiç birinde akıl yok anasını satayım. Manyaklar içinde kaldım" demişti Hoseok hyung şakaklarını ovarak.

"Ama hyung ya!" demiş ağzımda yoğurtla 'ıaağğ' tarzında bir ses çıkarmıştım.

"Lan ne yapıyorsun? Ağzını kapa. Bağırsağındakı bokları gördüm" demişti elini yüzüne tutarak. Arkamızda bir gürültü koptuğunda hepimiz oraya bakmış yerde kafasını tutarak uzanan bir adet Jimin görmüştük.

"Siz devam edin ben bi' ölüp geliyorum" demiş yerde yüzüstü dönmüştü. İkimizde Jimin'e bakarken kafasını kaldırmış bize gülümsemiş ve tekrar kafasını yere koymuştu.

"Yemin ederim 3 hayvanla aynı odadayım" demişti Yoongi hyung yerinde doğrularak.

"Lan sen burda mıydın? Oha unuttum seni" demişti Hoseok hyung.

"Lan senin babandır. Hyung diyeceksin hyung" demişti Yoongi hyung. Asla bu hyung kavgaları bitmeyecekti.

"Oğlum, ikimiz de götü boklu-boklu ortada koşturarak oynamıyormuyduk? 4 yaş büyüksün sadece" demişti arkaya yayılarak Hoseok hyung.

"Burda benim aşk acımı konuşmak için toplandık. Teselli edin beni. Kavganızı sonra edersiniz" demiştim yoğurda kaşığı daldırarak. O sırada Jimin yerden kalkmış gelip Yoongi hyungun dibine oturmuştu.

"İçime girseydin Jimin. Kay biraz kenara" dedi eliyle iterek.

"O da olur. Kaymıyorum" dediği şeyle Yoongi hyung gözlerini bereltmiş, Jimin'in yüzüne bakmıştı. Ardından kafasına bir tane geçirip, 'terbiyesiz' diye çemkirmişti.

"Jeongguk, topla yavrum kendini sana kız mı yok be?" demişti Hoseok hyung. Ona inanmazca bakıp konuşmuştum.

"Hyung, ben gayim" dediğim şeye 'ha' diye tepki verince gözlerimi devirmiştim. Yeminle salak bu çocuk.

"Diyorum ki, yarrak seviyorum, yarrak. Hani Taehyungda var ya kocaman bak ond-" kafama yediğim yastıkla sözüm kesilmiş, acıyla inlemiştim.

"Doğru konuş velet. Hyungun oturuyor burda" dedi Yoongi hyung. Ona dil çıkardığımda Jimin dediklerime karşı kahkahalar atarken yüzüstü yere yapışmış hâla gülmeye devam ediyordu.

"Bu çocuk yere yapışmadan gülemiyor mu?" dedi Hoseok hyung. Doğru diyordu, Jimin güldüğü zamanlarda yeri yalıyordu resmen. O hâla yerde debelenerek gülmeye devam ederken aniden ayağını kaldırmasıyla olanlar olmuştu.

Ayağı bağdaş kurduğum dizime değince yoğurt havaya fırlamıştı. Tam onu tuttum derken dengemi sağlayamayıp yüzüm yoğurdun içine girmiş ve çığlık atarak yere düşmüştüm. Hoseok hyung guya bana yardım edecekken ayağa kalkmış fakat yere dağılan yoğurt yüzünden ayağı kayarak yere düşmüştü. O sırada da perdeyi tuttuğu için perde yarıdan yırtılmış ve yukarıdan tavan resmen çatırdamıştı.

Yoongi hyung oflayarak yanımıza gelmeye çalışmış ama yalnışlıkla yerdeki Jimin'in eline basınca Jimin tiz sesiyle bağırmıştı. Yoongi hyung panikleyip ayağını kaldıracakken sırtıüstü arkadaki kitaplığa yapışmıştı. Bir kaç kitap yere düşerken kendisi de poposu üzerine düşmüştü.

Resmen iki saniyenin içine odayı savaş alanına çevirmiştik.

"Ne oldu lan öyle?" dedi Hoseok hyung.

"Bilmiyorum" diye Yoongi hyung mırıldandığı sırada içeriye annem girmiş ve kadın şokla bize bakmıştı. E haklıydı tabi.

Ben yüzüm ve saçım yoğurtlu bir şekilde yerde bir bacağım hâla koltuktayken Jimin bacağı üzerine uzanıyordum. Jimin yüzüstü bir eli havada yerde yatıyor, Hoseok hyung poposu üstünde bir elinde perde bir bacağı havada yerde oturuyordu. Yoongi hyung ise kucağında kitaplar ve elinde kaşıkla kitaplığa yaslı oturuyordu.

"Ç-çocuğum, ne oldu size böyle?" diye annem sordu.

"Haneul teyze, vallaha bilerek olmadı" dedi Jimin kalkmaya çalışıyorken. Ben hâla yüzümde yoğurtla yerde oturuyor anneme bakıyordum.

"Evladım, sen neden cacığa dönmüşsün? Kalk yüzünü yıka" dedi elini başına koyarak. Yüzünü dönüp tam odadan çıkarken tekrar bize dönüp tek parmağını bize doğrultmuştu.

"Ve siz dördünüz, bu oda eski hâline dönmeden evden kaçamazsınız" dedi ve gözlerini kısarak bize baktı. Hızlı-hızlı kafamızı sallayarak odadan çıkışını izledik. Olduğum yerde etrafa mal gibi bakarken ayaklanmaya çalışarak konuştum.

"Ben en son aşk acısı çekiyordum amına koyayım ne ara bu hâle geldim?" dedim. Kafama fırlatılan kaşık ve perdeyle yere eğilmiş banyoya koşarken arkamdan Hoseok ve Yoongi hyungun bağırışını duymuştum

"Küfür etme gerizekalı! Hyungun var!"
















Herkese merhabalar!💜
Evet komik bir bölüm yazmaya çalıştım. Ne kadar başarılı oldum tartışılır ama elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz!💜

run away | taekookTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang