-44-

4.5K 302 39
                                    

Gözümü yanımda hissettiğim kıpırdanmayla açmıştım. Direkt yüzüme nüfus eden ışık yüzünden önce kaşlarımı çatmış alıştıktan sonra ise gözlerimi tekrar açmıştım. Kafamı hafifçe sağ tarafıma çevirdiğimde gördüğüm yüzle aklıma dün geceki anılar doluşmuştu tek tek. Hissettiğim utanç duygusuyla elimle yüzümü kapamış sevgilimin boynuna saklanmıştım.

Taehyung elini belime atıp beni kendine daha çok çektiğinde kalçamda hissettiğim feci sızı ile elimi yumruk yapmış kısık sesle inlemiştim.

Tanrım! Bu kadar acıması normal mi?

Taehyungdan biraz uzaklaşıp yatakta doğrulduğumda kaçlamla aynı zamanda belime giren ağrıyla yüksek sesle sızlandım.

Taehyung resmen içimden geçmişti.

Yavaşça ayağa kalkmaya çalıştığımda ise başaramamış daha fazla zorlamayarak tekrar yatağa uzanmıştım. Bakışlarımı Taehyung'a çevirdiğimde mışıl-mışıl uyuyordu.

"Uyu tabi. Götümü parçaladın şimdi de uyu. Sakat kaldım ulan" dedim sızlanarak. Tekrar doğrulmuş, ayağa kalkmaya çalışmıştım. Başardığımda derin bir nefes verip bir adım attım. Belim ve kalçam feci şekilde sızlıyordu. Her haraketimde sanki daha da fazla artıyordu ağrı. Yere bakıp dün Taehyung'un çıkardığı t-shirt'i aramaya başladığımda uzakta olduğunu gördüm. Sabır çekip oraya adımladığımda eğilmeye çalıştım fakat belim o kadar çok ağrıyordu ki bırakın eğilmeyi adım bile zorla atıyordum.

Sinirle bir nefes verip hızla yere eğildiğimde kısık sesle küfredip hızla t-shirt'ü aldım yerden. Üzerime geçirip tekrar Taehyung'a döndüğümde sırıtarak beni izlediğini gördüm.

"Ne ara uyandın sen?" dedim olduğum yerde dikelerek. Çünki biraz daha haraket edersem ağlayacaktım.

"Senden daha önce uyandım" dedi pişkin-pişkin. Yani gördü mü hepsini?

"N-ne yani şimdi sen.." dedim telaşla.

"Evet bebeğim, penquen gibi yürümen çok tatlı" kaşlarımı çatıp sinirle bir adım attığımda tekrar hissettiğin sızıyla olduğum yerde tekrar durmuş, ihtiyaçla Taehyung'a bakmıştım. Taehyung ise hızla ayağa kalkarak yanıma gelmiş, beni nazikçe kucağına almıştı.

"Özür dilerim sevgilim. Gece çok yüklendim sana" dedi boynuma minik bir öpücük kondurup yatağa adımladığında. Farketmen ne güzel Taehyung bey.

"Geçireceğim acını merak etme tamam mı?" nasıl geçireceksin acaba çok merak ediyorum. Beni yatağa bırakmış kendisi odadan çıkmıştı. Odadan çıkmasıyla derin bir nefes vermiş tekrar sızlanmıştım. Çok geçmeden tekrar geldiğinde elinde bir şey vardı. Merakla ona baktım.

"Dün hazırlıklı geldim. Biliyordum az çok böyle bir şey olacağını" dedi sırıtarak. Elinde bir krem olduğunu gördüğümde rahatlamıştım. Bir an önce bu acı geçmeliydi.

"Güzelim, sen şimdi doğrul" dedi ellerini uzatarak. Doğrulup ona yaklaştığımda beni kucağına ters bir şekilde uzatmıştı. Ağzımdan şaşkınlık nidası döküldüğünde hafifçe belimi okşamış kalçamı öne çıkarmamı sağlamıştı.

"Tae, ne yapıyorsun?" üzerimdeki t-shirt'ü sıyırmış ve duyduğum sesten anladığım kadarıyla kremin kapağını açmıştı. Aniden kalça arama değen soğuklukla irkilip dudaklarımdan kısık bir inleme çıkarmıştım. Diğer elini belime atmış, orayı okşamıştı.

Parmaklarıyla deliğimi okşuyor, kremi yavaş yavaş yediriyordu. İstemsizce kendimi kasıyordum. Bu da deliğimin kasılıp gevşemesine sebep oluyordu. Tek parmağını içime ittiğinde kendimi daha da kasmış, titrek bir nefes vermiştim.

"Şş bebeğim, sakin ol. Rahatlatmaya çalışıyorum seni" üzerime eğilerek kulağıma fısıldadı ve enseme bir öpücük kondurup geri çekildi. Derin sesi tüylerimi ürpertmiş, zaten geceden hassas olan bedenimi titretmişti.

Tek parmağını yavaşça içimde haraket ettiriyor, masaj yapıyordu. Gerçekten de vücudumun rahatladığını hissediyordum. Diğer eliyse boş durmuyor, belimi okşuyordu.

Parmağını içimden çıkarıp iki eliyle kalça yanaklarımı aralamış, yüzünü oraya yaklaştırmıştı. Deliğime üflediğinde istemsizce yüksek sesle inlemiş kendimi ona bastırmıştım. Bilerek yapıyordu. Vücudumun hassaslığından faydalanıyordu.

"Ya yapma" diye sızlanmış, elinden kaçmıştım. Tekrar parmağını oraya götürmüş, kendisi de üzerime eğilmişti. Tekrar parmağını içime gönderip kulağıma yaklaştı.

"Neyi yapmayayım bebeğim?" parmağını daha derinlere iterek bedenjmin kasılmasını sağladı. Duyduğum sesle kasılmış dudaklarımın arasından bir inleme firar etmişti. Sesine olan zâfımı kullanıyordu. Yavaşça parmağını içime itiyor, kulağımın arkasında derin derin nefesler alıyordu.

"T-taehyung" dedim inlemeyle karışık ses tonumla. Parmağını içimden çıkarıp kendisi de doğrulduğunda kalçama tokat atıp konuşmuştu.

"Kalk bakalım" yavaşça doğrulup ayağa kalktığımda artık haraket ede bildiğime sevinmiş, t-shirt'ümü düzeltmiştim.

"Sen mutfağa git ve ağrıkesici iç. 1-2 saate bir şeyin kalmaz" usulca kafamı sallayıp elimi uzatmıştım.

"Sen git ben de malum..." önünü gösterip gülümsedi. Boxerden belli olan şişliğine şaşkınca bakıp tekrar yüzüne döndüm.

"Jeongguk, öyle inlersen, önümde deliğini öyle kasarsan olacağı buydu. Boşalmadığıma dua et sen" kızgınca ona bakıp elime aldığım yastığı ona fırlatmıştım. Gülerek darbemden kaçmış, koşarak odadan çıkmıştı. Ben de arkasından çıkmış, mutfağa doğru irelilemiştim.

Şimdi güzel bir kahvaltı vakti.














Aftercare hastası olduğumu söylemiş miydim?

Şimdi söylüyorum; aftercare hastasıyım.


Ders arası yazdığım için bölümü kontrol etmeye vaktim olmadı, hatalarım varsa mazur görün✊

Alltaki minik yldıza dokunursanız çok mutlu olurum💕

İyi günlerr!💜

run away | taekookWhere stories live. Discover now