Professional Love

260 30 89
                                    

"Cas, iyi misin bebeğim?"

Devrilen kutulara bakıp sinirle gözlerimi devirdim. Bunları aşağı kata indireceğim için iki sefer git gel yapmak istemiyordum, ama bu şekilde de kucağımdan düşürüyordum.

Yanıma yaklaştığında yerdeki kutuları işaret ettim.

"Hepsini birden alamıyorum."

"Bunu her duyduğumda köşeye bir çeyreklik atsaydım..."

Söylediği cümleyle birlikte elimde kalan son kutuyu hiç de yumuşak olmayan bir şekilde ona doğru fırlattım. Kısaca bağırdı, ama sonrasında gülmeye başladı.

Üniversiteyi bitirdiğim anda bir hastanede çalışmaya başlamıştım. Randevu talepleri mesai saatim içerisinde yetişecek gibi değildi, o sebeple kendime bir klinik açmıştım. Klinikte iyi iş yaptığım için de hastanedeki görevimden ayrılmıştım.

Hayatım, kolejden beri bu denli yoğun geçmişti ve ben ilk defa işsizdim. İzin kullanmayı bile sevmezdim, yani işimden uzak kaldığım en uzun dönem bu dönemdi. Dean her ne kadar yanımdan ayrılmak istemese de av için şehir dışına çıkıp geliyordu ve şuanda o anlardan biriydi. Üç günden sonra eve dönmüştü.

Beni temizlik yaparken bulması onu pek de şaşırtmamıştı. O yokken evimin her köşesini derinlemesine temizlemiştim. Şimdi de minimalist yaşamı benimseyen biri olarak odamdaki fazlalıkları kutulamıştım. Dean'in dışarıdan getirdiği yemekleri birlikte yedikten sonra ihtiyaç sahiplerine vermek üzere hazırladığım kutuları aşağı indirme işini halletmek üzere onu odama çağırmıştım.

"Bana yardım edecek misin, yoksa kıçını büyütmeye devam etmeyi mi tercih edersin?"

Kaşlarını hafifçe çatıp dudağını büzdü.

"Beni tekrar beğenebilmen için diyet mi yapmalıyım doktor?"

Onu her haliyle beğenirdim, bu konuda da sonsuza kadar kendime güvenebilirdim. Az önce söylediğim cümle yalnızca mecazdı. Güzel kıçının boyutu ideal durumdaydı.

Yerdeki kutuları tek seferde kucakladı.

"Başka bir şey var mı? Çünkü bilirsin... bunlar hafif kaçtı."

Gücümle dalga geçtiği zaman odamda göz gezdirdim ve düşünüyor gibi yaptım.

"Bakalım hepsini birden almak zorunda kalacağın başka neler var..."

Yutkunma sesi sessiz odamda rahatlıkla duyuluyordu. Ona bu eziyet fazlasıyla yeterliydi, koşar adım odadan çıkması da bu tezimi doğruluyordu. Evet, hâlâ üstte olmamdan delicesine korku duyuyordu.

Etrafa göz gezdirdim ve başka bir eksik olup olmadığına baktım. Gözüme batan bir şey yoktu, Sona bıraktığım odamın temizliğini de an itibariyle bitirmiştim.

"Tatlı için dışarı çıkalım mı?"

Dean aşağıdan seslendiği zaman kendimi yatağa bıraktım. Son birkaç gündür zihnimi meşgul etmek için kendimi fazla yormuştum.

"Buzdolabına bak."

Ona seslendiğimde kendi kendine mırıldandığını da duymuştum.

"Taşınacak başka bir şey mi va... ciddi olamazsın!"

Verdiği tepkiye gülerken gözlerimi kapattım. En azından bir süreliğine vücudumu dinlendirmeye çalıştım.

Merdivenden adım sesleri gelince bulunduğum pozisyonu bozmadım çünkü bunu yapmaya halim yoktu. Çiğneme sesleri ve halinden memnun homurdanmalar duyunca gözlerimi araladım. Elindeki çatalla turtayı katlediyordu. Tam ortasından yemeye başlamıştı.

Unprofessional Love | DestielUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum