66

2K 40 0
                                    

VEDA ZAMANI

İstanbul'a ilk geldiğimde bu hallerde olucağımı asla kestiremezdim. Bir annem olucağını. O çok düşkün olduğum babamın babam olmadığını ama bunu öğrendikten sonra içim soğuduktan sonra ondan kopamamı, yıllarca istenmeyen amcam diye bilidğim kişinin babam olduğunu, birkaç aydır tanıdığım biri ile evleniceğimi ve daha niceleri.

Kızlarım büyüdüler. Aslında çok iyi anlaşıyorlar ama abla kardeş olmanın bir şartıda sıkça kavga etmekmiş. Sık olamasada ediyorlar. Kamer ve Berklerin oğlu Eren bizim kızlarla büyüdüler.

Onurla İlayda okul bitince evlendiler. Ege ve Dilruba o yaz evlnmişlerdi. Aslı tecavüz meselasini arkadaşlarına anlatmıştı. Caner'in hapiste karıştığı kavga sırada yediği bıçak darbelerinden dolayı öldüğünü öğrendik. Onlarda evliler şimdi.

Biz taşındık. Tam 5 evli bir site vardı. 3 tane önde 2 tane arkada ev vardı. O öndeki 3 tane ev olan sorada ortadakş evde biz oturuyorduk. Yanımızda babam ve Sergen babam vardı. Arkadaki iki evden birşnde Derya anneler diğerinde Omur ve İlayda vardı.

Evet benim 3 tane babam vardı. Kızlarımın 3 tane dedesi vardı. Zeynep Saye, Yıldız ablaya "süt anne" diyordu. Normal şartların dışında bir aile yapımız vardı. Kamer'le abla kardeşten hep fazlası olduk. Oğlum gibi seviyordum.

Deniz annesi olamdığımı hep bildi. Annesinin öldüğünü kavradı. Büyüyünce kendi isteği ile bu konu hakkında konuştuk. O günden beri bana "anne" diyor.

Bugün Amerika'dan dönüyoruz. Elle'nin düğününe gitmiştik. Yarında oğlum Akif'in doğum günü. 2 yaşına giricek.

Zeynep Saye daha 1 yaşındaydı o siteye hep beraber taşındığımızda. Sonra benşm ve İlayda'nın he birde Kamer Uras'ım bahçede hep beraber büyüdüler. İlayda'nın ikiz erkek çocukları vardı.

Melisa Türkiye'ye temelli dönmüştü. Burda büyğk bir iş açtı. Aldo başını gitti.

Ben okulumu bitirdim. İstediğim eğitimleri aldım. İyi bir işim var. İyi bir aiöem var. İyi arkadaşlarım var. Melisa'nın bırdaki kuznei ve arkadaşı ile sde hala görüşüyorduk.

Selman amcamlar İstanbul'a taşıdı. Daha düzenli bir hayatımız oldu. Halalar, Sarp abim, Zehra ablam, teyzemler, dayım hepsini çok sevmiştim. Elimizden geldiğince sık görüşüyorduk.

Tüm zor günler geride kalmıştı. Artık mutlu günlerimiz vardı.

Çok şey kattım kendime. Büyüdüm, olgunlaştım, çok şey öğrendim. Hep yanlız olmaktan şikayet ederken şimdi fazla kalabalığız. Arkadaşalarımızın da çocukları var. Birbirimize gittiğümzde bazen fazla sesten birbirimizi bile duyamıyorduk.

Sevemk ndei çok daha iyi kavradım. Empati yeteneğim gelişti. Gülümsemenin ve mutluluğun önemini analadım. Affetmeyi, unutmayı, sineye çekmeyi öğrendim

Ömer'e baktım.

"Evlendiğimiz zaman ilk İstanbul'a indiğimizde stresten ağlamıştım. Aslımda İstanbul'da bile durmamıştık. Direk İzmir'e geçmiştik. Şimdi ise bizç karşılamak için orda bekliyorlar. Hemde 3 tane çocuğumuzla. Hepsini çok özledim" dedim
"Evet. Evliliğimizde o kadar karşılardı sonra hadi ortadaki villayı siz tutun çocuklar büyürken bizde bakarız. Sonra hadi bir tane daha yapın. Hadi bunu da beraber biyütelşm demeye başladılar işte" dedi Ömer gülerek

"Sen karşıma çıkmaydın herşey çok kötü olucakmış" dedim

"Benim içine öyle." dedi

" Rabbim iyi ki kadarimizi beraber yazmış"

Her kader gibi bizimkindede zorluklar, acılar vardı. Mutluluk ve huzuruda bulduk.

Akif'in doğum gününden sonra Deniz'i annesinin mezarına götürüceğiz.

Bende yıllarca Türkiye'ye gidelim de annemşn mezarını ziyaret ediyim diye beklemeştim. Sonra annem oldu birçok kişi ailem oldu.

Ömer'le giden çok güzle bir ilişkimiz var. Çocuklarına çok düşkün. Ben babamlarla ve annemle aramı düzelttim. Tabiki hala tartışmalar olabiliyor ama burası gerçek hayat. Acısıda olucak tatlısıda. İyi ki varlar

-Zümra

Zümra -BAŞLANGIÇ Where stories live. Discover now