30

1K 37 2
                                    

Gözlerimi açtığımda yataktaydım. Etrafımı inceledim. Çoğu şey ahşaptandı. Yataktan kalkıp üstümü başımı düzelttim. İçerden gelen sese doğru gittim.

"Günaydın" dedi Ömer.

"Günaydın, kahvaltı mı hazırlıyorsun?" dedim

"Evet, gözleme vardı buzlukta. Onları çıkardım." dedi

Ona yardım etmeye başaldım. Ev Karadeniz taraflarındaki evlere benziyordu. Çok şirindi

İkimizde sessizdik. Kahvaltı hazır olunca ben masaya oturdum. Ömerde çaydanlığı alıp yanıma geldi.

"Dün nasıl geçti?" dedi

"Kötü. Babamdan bile bir soğuma geldi bana. Belki şu an çok kızgınım diyedir. Sonra geçer ama şu hissettiğim arkamdan bıçaklanmış hissi geçmiyecek." dedim

"Bence İstanbul'da kendine bir ev tut. Babana söylersen halleder. Eminim kafanı dinlemek için iyi olucaktır." dedi

"Bilmiyorum. Bakıcağız bir şekilde" dedim

Dün konuşulanları anlattım ona.

"Öyle bir arap saçına dönmüşki olay hiç kimseye hak veremiyorum ve hiç kimseye kızamıyorum" dedi

"Of, haklısın. Ben ne hissetmem gerektiğini bile bilmiyorum" dedim

"İlayda'yı çağırdım buraya canın sıkılmasın diye." dedi

"Çok teşekkürler." dedim

"Ne demek. Bak artık onlarla konuştun. Artık iyi olma vakti." dedi

"Olamıyorum" dedim.

"Toparlanıcaksın merak etme" dedi

Kahvaltıyı topladıktan sonra evi temizledik. O süpürdü, ben sildim, o mutfağı biraz temizledi bende tozları aldım ve evi topaldım. Zaten düzenli olarak biri gelip temizliyormuş ama yinede tozluydu ev.

Kapı çalınca hemen açtım.

"Biz geldik" dedi neşeli bir şekilde İlayda. Yanında Deniz'de vardı.

"Hoşgeldiniz." dedim

"Ben sanki sadece seni çağırmıştım." dedi Ömer

"Ömer ayıp öyle denir mi?" dedim sessizce.

"Abi bende Denizi çağırdım. Sadece hafta sonu boyunca kalıp gidicek. Sen Zümra ile gelebiliyorsan bende Denizle gelirim" dedi

"Şaka yaptım zaten. Hoşgeldin Deniz" dedi Ömer. Deniz elini uzattı ama Ömer direk sarıldı. Aralarındaki Buzlar eriyordu.

Dördümüz çok eğlenceli bir hafta sonu geçirdik. Pazartesi sabahı Deniz geri döndü. Ömer markete birşeyler almaya çıkmıştı. Bizde İlayda ile oturup sohpet ediyorduk.

" İlayda, Ömer'in benden önce kaç sevgilisi oldu?" dedim

"Sen hariç 3 ama iksi sayılmaz bence" dedi

"3 mü? Hiç demeni isterdim. Neden sayılmıyor diğerleri?" dedi

"Biri ilkokulda. Bir kız arkadaşı vardı seviyorum falan diyordu o sayılmaz. Ortaokulda tam bir ergen ilişkisi vardı bir kızla 15 gün sürdü. O da pek sayılmaz. Birde İnci vardı. Üniversitedeyken ayrıldılar" dedi

"Maşallah sadece Lisede boş durmuş" dedim

"Aslında İnci ile dokuz sınıfta çıkamaya başladı. Ve 9 yıl beraberlerdi" dedi

"Ne 9 yıl mı?" dedim

"Evet. Arada eften püften sebeplere küsüp barışırlardı. Yine öyle eften püften bir sebeple küstüler." dedi

"Neden bu sefer barışmadılar?" dedim

"Çünkü İnci öldü." dedi

O an canım acıdı. Aslında sevgilimin eski sevgilisiydi ama ölümden canı acımıycak kadar vicdansız değilim

"Nasıl?" dedim

"İnci ailesi ile tatile gitmişlerdi. Denizde boğulmuş." dedi İlayda. Gözleri dolmuştu.

"Ben çok üzüldüm" dedim

"Yanlış anlama Zümra o da benim arkadaşım sayılırdı. Çok sevrdim. Ne zaman aklıma gelse ağlarım" dedi

"Yanlış anlamıyorum. Asla. Hatta tam tersi çok üzldüm. Ömer nasıl toparladı? " dedim.

"Zor toparladı. Abim güçlü biri. Abimin piskolojisi düzelince Amerika'ya gitti. Aklı dağılsın diye. Ordan sonra daha iyidi." dedi

"Ne kadar oldu İnci öleli?" dedim

"2,5 yıl" dedi

"Allah rahmet eylesin" dedim

"Amin"

Ömer'e çok üzülmüştüm. Bana olan sevgisini sorgulamadan edemedim. Acaba sadece toparlanma evresindeki bir ilaç mıydım ben?

2 hafta oldu bu evdeydik. İlayda gitmişti. Deniz'den 2-3 gün sonra o da evine döndü.

"Ömer benim aklıma bir fikir geldi" dedimö

"Tamam anlat" dedi

Fikrimi güzelce açıkladım ama beklediğimden çok daha sert bir tepki aldım.

"Beni seviyorsan lütfen" diye ısrar ettim ama o çok kararlıydı.

...

Ömer'e göre artık eve dönmeliydik. Bana kızdığı için hala için ona buruktu. Bugün Murat amcalar babamları yemeğe davet etmilti ve bizde yemeğe gidicektik. Yıldız ablayı çok özlemiştim.

Ömer beni bizim eve bırakıp gitti. Üstümde bir sıkıntı vardı. Ömer bana bakmıyordu bile.

"Zümra kuzum biz seni çok özledik" dedi Yıldız abla bana sarıldı.

Karnı iyice büyümüştü. Elimi onun karnına koydum.

"Ufaklık kafa dinlesin dedim. Doğduğunda iyice şişiriceğim. Merhaba Kamer. Ben geldim. " dedim

"Sen hala mutsuz musun?" dedi

"Gelirken moodum düştü sadece." dedim

"Allah Allah neden? Ömerle ilgili mi?" dedi

"Evet ama ciddi birşey değil. Doğuma ne kadar kaldı?" dedim

"9-10 gün" dedi

"Çok az kalmış ya. Bebiş geliyor cidden. Babam nerde? " dedim gülümsüyerek.

"İşte. Seni görünce çok sevinicek. Bugün Deryalara yemeğe gidiceğiz" dedi

"Biliyorum " dedim

Babam gelene kadar Yıldız abla ile konuştuk. Babam gelince yüzümü asıp ona cevap dahi vermeden odama gidip hazırlandım.

Murat amcalarda herkes mutlu mutlu konuşurken sadece ben ve Ömer somurtup susuyorduk.

Zaman ilerken canımız iyice sıkıldı. Hava güzel diye büyüklerle beraber bahçede oturuyorduk. Ben Ömer'e bakıp kalktım. Ailemizin yanıdan uzaklaştım.

Kısa süre sonra Ömer kalkıp içeri girdi. İçeriden elinde bir kutu ile yanıma Geldi. Kutuyu bana uzattı.

Verdiği kutuyu açıp inceldim.

"Senin kalbin başkası ile dolu?! Benimle oynuyorsun işte! Ben kimseyi iyleştiricek ilacı değilim! Sen de git yanımdan! Herkes gitsin!" diye bağırmaya başladım.

Kutu İnci'ye ait şeylerle doluydu. Yer fırlattım kutuyu.

Herkes başımıza toplandı. Bense hala bağırıyordum. En son babam kolumdan tutup arabaya bindirdi.

" Baba lütfen bırakta Amerika'ya gidiyim. Kafa dinliyim. Ben çok kötüyüm . Toparlıyamıycağım yoksa. Yalvarırım" dedim

"Tamam sakin ol. Melisa ile konuş sen ben bileti oteli falan ayarlıycağım" dedi

Yıldız ablayı doğumda da yanlız bırakıcaktım. Bunu düşününce ağlamaya başladım

Gece Yıldız abla yanımda durdu. Babamda direk uçak bileti ayarladı. Bunu yapmam gerekiyordu. Ne kardeşimin ne de Yıldız ablanın yanında olsbilicektim.

Zümra -BAŞLANGIÇ Where stories live. Discover now