BÖLÜM 51• KAZANAMAYAN

Start from the beginning
                                    

Bembeyaz değildi.

Onun maskesinde gözlerin olması gereken o boşluğun hemen köşesinde, göz pınarında, simsiyah bir kadın figürü oturuyordu. Bacaklarını sarkıtmış, bir kolunu maskenin kenarından geçen simsiyah kelebeğe doğru kaldırmıştı.

Bu tuhaf maskenin sahibinin birden fazla ismi vardı. Çünkü annesi onun kim olduğuna karar verirken epey zorlanmıştı.

Adam bir zamanlar kendisine Kıyı diyordu. Çünkü annesi doğduğunda kulağına denizle karayı birleştirsin diye bu ismi fısıldamıştı.

Şimdi ise kendine Ölüm diyordu. Çünkü annesi onun hiçbir zaman Kıyı olmadığına karar vermişti.

Ölüm, Deniz'in aynada gördüğü canavardı. Ölüm onun hayatını mahveden bir hayaletti. Ölüm onun asla doğurmak istemediği, Kıyı sandığı oğluyla birlikte gelen yaratıktı. İnsanlara zarar verirdi. En çok da onun varlığını ortaya çıkaran kadına. Onunla konuşurdu. Aynaların içinde ortaya çıkardı. Ona kötü şeyler yapmasını söylerdi. Bunu yapmak için bir nedene ihtiyaç duymazdı çünkü o şeytandı. Deniz'in hayatını mahvetme isteğiyle beslenen bir canavar.

Ölüm'ün maskesinin ardında saklanmış, uykusuzluktan sızlayan gözleri yavaşça kendi ellerine çevrildi. Canavar, diye tekrarladı zihninde. Yaratık. İnsan olmayan herhangi bir şey.

Ses çıkarmamak için özen gösterilen tedirgin ayak seslerinin yaklaştığını duyduğunda hiçbir şey hissetmeksizin ağır ağır gözlerini ellerinden çekti ve bakışlarını koridordaki harekete dikti.

Bembeyaz maske takmış ayaktakımı eğilerek, titreyerek önünden geçti.

Her zamankinden daha tedirgindiler ve tüm ekipler işlerini her zamankinden daha hızlı hallediyordu. Sıradan, bembeyaz maske takan köleleri bugünlerin diğerlerinden farklı olduğunu biliyorlardı. 13 numarada işlerin karıştığını, Ölüm'ün, Dokuz dışında diğerlerine daha çok göründüğünü ve daha sessiz olduğunu... Üstelik tek farklılık bu değildi.

Bazıları Ölüm'den yeterince uzaklaştığında şaşkınlıkla durup dimdik bir şekilde oturan adamın üzerindekilere bakıyordu. Ölüm ise onların bakışlarına tepki vermeyecek kadar umursamazdı. Çoğunlukla.

Siyah takım elbise, beyaz gömlek. Onu her zaman gördükleri kıyafetler buydu fakat şimdi üzerinde onun tarzı olmayan kıyafetler vardı.

Paçaları uzun gelen siyah bir kot pantolon ve mor bir sweatshirt.

Ölüm koridoru dönmeden durup ona bakan maskeli kadına gözlerini çevirdi. Maskenin altında duran gözleri soğuk ve umursamazdı. Metrelerce öteden bile bakışlarındaki o keskinlikle kadının yüzündeki maskeyi paramparça edebilirdi. Kadın da bunu fark etmiş gibi gergin bir şekilde kafasını eğip koridorun köşesini döndü.

Koridor boşaldığında bile Ölüm kıpırdamadan oturmaya devam etti. Gözlerini ileriye, tam karşısında duran odanın içini gösteren cama çevirdi. Bakıyor ama göremiyormuş gibi hissediyordu.

Tutsak 7 banyonun içinde sendeleyip gözyaşlarıyla ıslanmış yüzüyle gülerek cam parçasını bileğine dayadığında da bunun geldiğini, yaklaşmakta olduğunu görememişti. Sadece bakmıştı. Onu anlamasına yarayan parçayı ona verdiği görevde kaybetmiş gibi izlemişti. Anlayamamıştı.

Gözetlediği oda bir hastane odası değildi ama içinde ölmeye yüz tutmuş biri vardı.

Afra Ahsen Çakmak.

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Where stories live. Discover now