44. Bölüm

2.3K 187 242
                                    

Merhaba canlarım. 44.bölüme geldik. Sizlerin sayesinde yazmaya devam ediyorum. İlginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. İnanın sizlere bölüm yetiştirmek için boş vakitlerimin tamamını değerlendiriyorum. İki oğlum var ve tahmin edersiniz ki çok yoruyorlar. Onlardan bulduğum her fırsatı size ayırıyorum. Lütfen sizden ricam bölümler küçük de olsa satır aralarına yorum yapmanız. Yorumlarınız sayesinde kitabım daha fazla kişiye ulaşacak. SİZİ ÇOK SEVİYORUM. 🥰😘🥰😘🥰😘

...

Söylediğim söz üzerine gözleri bir anda derinleşerek ciddileşti. Bakışları kendimi suçlu çocuk gibi hissetmeme neden oluyordu. Şimdiden söylediğim sözden pişman olmuştum. Ne vardı sanki dilimi tutsaydım demeden edemedim. Ateş'le bu konuyu sanki sözsüz anlaşma yapmışız gibi kapatmıştık. Sormuyordum oda kendini mecbur hissetmiyordu.

Ne zaman aşık olursa o zaman kendi isteği ile söylesin diye düşündüğüm için belki de açmıyordum . Şu anda ise nasıl olduysa olmuştu ve ağzımdan bu cümleler dökülmüştü.

Ateş gözlerindeki o derin ve farklı bakışının yanı sıra bir de kaşlarını çatmıştı. Çatmış olduğu kaşlarla, “sana aşık mı oluyorum?” Diye sorgular gibi sordu. Cevap veremedim. Boğazıma bir şey takılmış gibi zorlukla yutkundum. Gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum.

Sorduğu soruya cevap alamayınca devam etti, “Sana senin benim için ne olduğunu anlatayım mı Güneş.” Diye sordu bu seferde. Aslında soruyu öylesine sormuştu. Çünkü hemen ardından cevap beklemeden konuşmaya devam etti. Değiştirmediği bakışlarla, “Sen yaşamak için ihtiyacım olan nefessin Güneş. Kalbimin atmasını sağlayan damarlarımda dolaşan kansın. Gözümün görmesini sağlayan göz bebeğimsin. Rüyalarımın olmazsa olmazı, sana zarar gelecek diye korkularımın sebebisin. İçtiğim su, kokusuna bağımlı kaldığım kadınımsın. Yani anlayacağın sen benim aşkım değil yaşam kaynağımsın.” Dedi Sanki bunları ona söylettiğim ve bu duyguları hissetmesine neden olduğum için suçluymuşum gibi sert ve vurgulayarak sözlerini bitirdi.

 Şaşkınlık içinde ona bakarken biraz önceki yüz ifadesinin aksine yumuşak ve duygu dolu gözlerle “sana duygularım aşk değil Güneş. Onun da ötesinde bir duygu bu” dedi bu seferde. Yumuşacık ve duygu dolu çıkan ses tonu ile.

 Donmuş ve gözleri sonuna kadar açılmış bir şekilde akan yaşlarla Ateşi dinledim. Tüm söylediklerini içimden tekrarlıyordum. Yanlış duymadığımı ve bunun bir rüya olmadığını kanıtlamaya çalışıyordum. Ateş konuşması bittiğinde elinin tersiyle gözyaşlarımı sildi. “Güneş abimin ne için delirdiğini daha iyi anlıyorum. Sevdiğini kaybetme korkusu ne demek onu biliyordum. Çünkü babamı ve abimi kaybettim.” Dediğinde gezlerinde üzüntü ve acı oluştu.

Aynı ifade ile devam etti. “Ancak kalbinin tamamını kaplayan birisi için kaybetme korkusu yaşamak ne demek bilmiyordum. Senin sayende öğrendim. Bu zamana kadar abime çok kızmıştım. Bir kadın için kendini mahvedişine ve ölüme gidişine anlam veremiyordum.” Dedikten sonra yüzene yerleşen tebessümle, “Sen abimi anlamamı sağladın. Duygularımı inkar etmem hiç bir işe yaramadı. Benden güçlü çıktın ve tüm hücreme yayıldın. Kimsenin yıkamadığı irademi ezdin geçtin. Kendine bağımlı yaptın” Dedi kadife gibi çıkan sesiyle. Aslında güçlü falan değildim. Sadece çok aşıktım ve bu aşkım sayesinde onun da kalbine aşkımı işledim.

O da haklıydı. Duygularına karşı gelmekte ve direnmekte. Abisini aşkına ve o aşk uğrunda hayatını mahvettiğine tanıklık etmişti. Ayrıca kadınlara güveni abisinin sevdiği kadın yüzünden tamamen kaybetmişti. Ateş’in tepkisi ve duygularının üstünü öretmeye çalışması çok normaldi. Kim olsa aynı tepkiyi belki de daha fazlasını yapardı.

VAROLUŞ TAMAMLANDINơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ