42 Bölüm

2.5K 217 182
                                    

Merhaba canlarım. Son bölümlerimde oylarınızı görmek beni çok mutlu etti. Tam vazgeçmek üzereyken çok iyi geldiniz. Sizden ricam ufak da olsa yorum yapmanız. Özelliklede satır aralarına. Bunu istiyor olmamın tek nedeni okur sayımın istediğim seviyeye gelmesi için. Sizler yorum yaptıkça okur sayım yükseliyor. Lütfen ihmal etmeyin. Sizin sayenizde güzel yerlerde olacağız sizi çok seviyorum. 🥰😘🥰😘🥰😘🥰

Olur ya! Çok istersin çok beklersin ve istek ve beklentine kavuşmana çok az saniye kalmıştır. İşte kapıyı açmadan önce öyle hissediyordum. Sanki bir şey olacak ve o kapının arkasında beklediğin kişi olmayacakmış gibi korku içinde elim kapıya gitmişti. Neyse ki korktuğum şey gerçek olmamış her zamanki gibi yakışıklılığıyla karşımdaydı. Üzerine giydiği griyi ceketi ve beyaz gömleği ile çok yakışıklı görünüyordu.

 Onu incelediğim gibi o da beni inceledi. İnceleme işi bittiğinde ela gözlerini gözlerime çıkardı. Elaları özlem doluydu. İlk defa gözlerinde sakladığı duygu ve düşüncelerini şuanda saklama gereği duymuyordu. Dayanamayarak kollarımı boynuna doladığımda onunkiler de anında belime dolandı. Elleri bel boşluğumu okşarken burnumu boyun boşluğuna koyarak kokusunu içime çektim. Kokusunu içime çekerek özlemle öptüm.

 Duygularım dilime yön verdi. “çok özledim” dedim içimden geldiği gibi.

Saçlarımı koklayarak öptü. Ve  “Çok özlemişim” dedi. Özlediğini sarılınca anlamış gibi söylemişti. Özlediğim kokusunu bir kez daha içime çekerek yüzümü boyun boşluğundan çektim. Ateş’in yan tarafa kaymasıyla sırıtarak bakan bir adet Rüzgar ve gülümseyerek bakan bir adet de kaynana adayım Cemile hanım vardı. Onları görmenin şaşkınlığı ve biraz önceki yaşanılan romantik anın utancı ile kollarımı Ateş’ten ayırdım.

Yanaklarım kızarmış bir şekilde eteğimi çekiştirerek “hoş geldiniz” dedim. Cemile hanımın yüzüne bakmadan gözlerim yerde “İçeri buyur” diyebildim.

Cemile hanım gülümseyerek, “hoş buldum kızım” dedi ve yanağımdan öperek içeri girdi. Ardından da Rüzgar yüzünde oluşan kocaman sırıtmasıyla  yanımdan geçerken durdu. Kısık ses tonu ile, “yengecim sizin romantik  anınızın içine ettiğimiz için kusura bakmamışsındır inşallah” dedikten sonra omuzuma yavaşça iki kez vurdu. Ardından aynı şekilde kısık ses tonu ile kahkaha attı.

Omuzuna attığım yumruk ile kahkahasını bir tık daha artırdı. Gülüşü sinirlerimi bozuyordu. “ kapat çeneni Rüzgar. Yoksa ben kapatırım.” Dedi Ateş. Rüzgar abisine dönerek ağzına fermuar çekmiş gibi yaptı.

 İşaret parmağımı sallayarak, “bunun acısını alacağımdan emin olabilirsin. Zevzek kayınım” dediğimde “göreceğiz” diyerek kafasını salladı. Biraz önce fermuar çeken salak. Ardından da  içeri geçti.

Ateş hala Rüzgar’ın arkasından dövecekmiş gibi bakıyordu. Elindeki kırmızı güllere uzanarak “bana mı?” Diye sordum. “Sana” dedi biraz önceki kızgın suratının aksine gülümseyerek.

 Klasik ama gülleri elime alıp kokladım. İçimden yapmak gelmişti. Çünkü Ateş’in aldığı ilk güldü bunlar. Gülleri koklarken alnımda hissettiğim dudaklarla kapalı olan gözlerim, dudakları hissetmek için dana bir kilitlendi.  Dudakları anlıma değerek, “Çok güzel görünüyorsun.” Dedikten sonra alnımdan dudaklarını ayırarak ellerini ve gözlerini saçlarımda gezdirdi. Sesinde oluşan hafif kızgınlık ve çattığı kaşları ile, “Saçını kestirmişsin. Bu hiç hoşuma gitmedi. Onların her santimi çok özel. Bir daha mecbur kalmadıkça kestirme” dedikten sonra elini saçlarımdan çekerek cevap beklemeden yanımdan ayrılıp içeri geçti.

VAROLUŞ TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now