Mavi harelerim ilk önce tam karşımdaki tüm duvarı kaplayan ekrana, sonra da  birkaç adım ötemde duran adama kaydı. Bana Korel'i anımsatan dik duruşu bir anlığına irkilmeme sebep olurken o birkaç adım atarak yanımda bitti. Eğer dudaklarımı aralayacak takatim olsaydı uzak durmasını, bana yaklaşmamasını söylerdim ama bunun yerine ruhsuzca baktım yüzüne.

Yüzünde her zamanki emin ve güçlü tebessümü dururken "Gerçi o da muhtemelen oyuncağı olarak kullanmıştır seni, değil mi? Sürekli konuşup kendisini eğlendiren ve hatta yatağını süsleyen minik bir oyuncak..." dedi derin bir tonda. Kurduğu kelimelerle ağrıyan gözlerimden birisinin sinirle seğirdiğini hissederken kurumuş dudaklarımı zorla aralayıp boğazımı zorlayarak "O beni seviyor." dedim. Sesimin kısılmış olduğunu da bu sayede fark etmiştim, bilincim kapanmadan önce düşündüğümden daha fazla bağırmış olmalıydım.

Bu cümlem dudaklarından güçlü bir kahkaha çıkmasına sebep olurken "Seni seviyor, öyle mi?" dedi son derece alaylı bir tonda. Alaylı cümlesi yüzünden dişlerim birbirine geçerken "Madem seni seviyor, neden en büyük sırrını bulup odasında sakladı? Bir gün sana karşı bir avantaj elde etme amacı gütmediyse, neden o videoyu tamamen yok etmedi?" dedi beynime işleyen bir tonda. Her kelimesi göğsümdeki ağrıyı arttırırken dudaklarını kulağıma yaklaştırıp "Madem seviyor, neden burada değil?" diye fısıldadı.

Diken diken olmuş tüylerimi hissederken boğazımda oluşmuş düğümü yutkunarak bastırmaya çalıştım. Söylediği her şeye farklı bir cevap bulabilir, onun beynimi istediği hâle getirmemesi için çabalayabilirdim ama Korel'in neden o videoyu odasında sakladığı hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Yine de önümde kendi oğlunu mahvetmek için her şeyi göze almış bir adam dururken beynimi yönetmesine izin veremezdim. Bu yüzden dudaklarımı "Irak'a getirdiğin için, amına koyduğumun ruh hastası." diye kıpırdattım.

Her gözlerimi kapadığımda gözlerimin önüne gelen Ekrem'in cılız bedeninden kurtulmak için gözlerimi sertçe yumdum. Kabuslarıma girdiğinde aynı olmuyordu bedeni ama dünkü videoda birebir görebilmiştim onu. Ekrem her zaman hepimizin küçük kardeşi gibi olsa da benimle farklı bir bağı vardı, Yusuf ve Görkem'den bile daha yakındı bana. Eğer o gün öyle olacağını bilsem onu gaza getirmeyi bırak alkol bile almamıza izin vermezdim. Ama yaptığımız hataları geri alamıyorduk.

Güçsüz sesimle kurduğum ters cümleye gülümsedi ve sanki beynimi okuyormuş gibi "Cevap bulabildiğin tek soruyu yanıtlaman zekice." dedi. Hemen sonrasında ise "Gerçi anlıyorum seni, insan sevdiğine kötü şeyler yakıştıramaz değil mi? Korel'in nasıl bir canavar olduğunu bilmene rağmen onun yanında durman da muhtemelen onu seni seven ve hatta günü geldiğinde senin için değişecek bir adam olarak görmendir..." diye devam etti ve yine kulağıma yaklaştı. Nefesimi tuttum. "Ama sana bir haberim var küçük... Korel ne değişir, ne de birisini değişecek kadar sever. Onun işine yaramadığın an muhtemelen malum videoyu yüzüne vurarak seni kapı dışarı edecekti."

Söyledikleri yüzünden kalbim sinirle hızlanırken o bilge bir gülümsemeyle geri çekildi ve "Zaten sevecek olsa, sen gibi birisini mi sever? Onun ilgisini onu kendi işlerinden uzaklaştıran, masum birisi olduğun için çekmiştin. Ama aslında bir katil olduğunu öğrendiğinde kim bilir nasıl şaşırmıştır?" diye devam etti.

Mafya [bxb] • TamamlandıWhere stories live. Discover now