#13# Balo

46 12 1
                                    

arkadaşlar kitabıma destek olun lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum mucuks :))

.

M.S

"inanamıyorum mavi kazandın" mutlulukla dans ediyordum. ela ile birbirimize sarılmış dönüyorduk. üniversiteyi bitirmiştim ve üstüne mastır yapmak için koç üniversitesinde %100 burslu olarak siber güvenlik bölümünü kazanmıştım. kazanamamak gibi kaidem yoktu çünkü çok çalışmıştım  ama yüzde kaç burs veririler onda tereddütteydim.

6 yıldır ela ile çok güzel dostluğumuz vardı. hiç ayrılmamıştık birbirimizden ben lise son sınıfta yaşadığım olaylar yüzünden sınıfta kaldığımdan açıktan okuyup son yılı bitirmiş üstüne bilgisayar mühendisliği okumuştum.

6 yıl öncesi 

En son Selçuk'u gördüğümde bir baygınlık geçirmiştim.  Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. beni kimin oraya getirdiğini bilmiyorum. Hemşire hanıma sorduğumda genç bir beyin getirdiğini söyledi.  Hastane masraflarımı falan ödemiş ama kim olduğunu sorduğumda isim vermediğini söylediler. Elada beni elimdeki telefondan bulup hastaneye gelmişti yanında yine Selçuk vardı.                                                                          

yanıma gelip yarım saat ağlamıştı. ondan su isteyince kantine gitti Selçuk'la baş başa kaldık.

" benden niye kaçıyorsun mavi" soru ile şoka girmiştim. Neden kaçtığımı bilmiyor musun yoksa salağa mı yatırıyorsun? hiç bir şey söylemedim yorganla oynamaya başladım.

"savaş senin evden ayrıldığını söyledi. Muğla'ya gitmişsin." sözleri ile kafamı ona döndürdüm.

el işaretiyle "ekinin beni kaçırdığını biliyorsun ne Muğla'sından bahsediyorsun "dedim ama suratıma aval aval bakıyordu.

" özür dilerim el işareti bilmiyorum " dedi. Âmâ kardeşi beni anlıyordu. Ekin nasıl öğrenmişti ki el işaretini.

"iyi misin "dedi çok içten söylemişti. suratında yalan söyle bir işaret yoktu. Telefonu çalınca kendini toparlayıp odadan dışarı çıktı. yine de sesini duyabiliyordum.

"hıhı.... iyi.... veriyim mi telefonu." sonra içeri girdi." mavi savaşı arayıp durumunu bildirdim seninle konuşmak istiyor. " dedi. Başımı mutlu bir şekilde olur anlamında salladım. biliyordum. buraya gelip beni almak istediğini söyleyecek.

" alo mavi "dedi sesi baya durgun geliyordu. onu duyduğumu belirmek için parmağımla telefonun hoparlörüne  iki kez vurdum genelde böyle yaptığımda anlardı. "ben özür dilerim "dedi büyük bir nefes verip "böyle olmasını istemezdim. ekinin dedikleri doğru." dedi ve  "Selçuk bilmiyor hiç bir şey lütfen belli etme " buda ne demek oluyor ne diyorsun ya ekin ne demek doğru diyor. konuşması için bekledim. ama susuyordu. hoparlöre bu sefer art ardına vurdum. "anlamdın mı " dedi kızgınlıkla  "seni ona sattım!! beni bir daha arama değip suratıma" kapadı. Bu hayatımın darbesiydi. o gün elimde ki telefonun düşüşü bağırmak isteyip bağıramam . Sinir krize girişim. berbattı. Elanın gelip ben o halde görüp selçuğu dövmesi bana onun bir şey yaptığını zannedip. kocaman çantayı kafasına kafasına vuruyordu. hemşireler hangimizi tutacağını şaşırmıştı.

Günümüz

"hey!!kızım beni dinlemiyorsun demi" dedi isyan eder gibi. 

"kusura bakma dalmışım "dedim el işaretiyle 

"kuzucuğum ,canımın içi hayat memat meselesi bu konular beni iyi dinle. "dedi ve kıyafetleri karıştırarak eline pembe şirin bir elbise aldı. "akşam ki davette bunu giysem çok mu cici kız olur " dedi gözlerimi devirdim. 

"gitmeyeceğini zannediyordum. " Selçuk, elanın deli gibi peşinden koşuyordu. elada hoşlanmaya başlamıştı ama naza çekiyordu. o gün Selçuk beni anlamasa bile çok destek oldu. hiç ayrılmadı yanımızdan. ilk başlarda kardeşi ile karşılaşırım diye uzak duruyordum ondan ama yurt dışına gittiğini duyunca Selçuk'la vakit geçirmenin o kadar kötü olmadığını anladım ve gerçekten hiç bir şeyden haberi yoktu.

"yani şimdi gitmesem ayıp olur gibiydi "dedi ağzında kelimeleri geveleyerek onun bu haline gülümsedi kafamı sağ sola salladım.

"neyse ben bu siyahı giyeceğim sende bu kırmızıyı giy." itiraz edecektim ama "itiraz edersen yemin ederim  küserim" dedi kozunu kullandı. 

...

Mekana gelmiştik. girişte bir kaç tane bodyguardlar vardı bir tanesi bizden maske almamızı istedi. konsept kimse kimseyi tanımadan eğlenmekmiş. bu çok saçma salak bir şey bana göre bazı insanların suratından meymenetsiz olduğu belli oluyor şuan burada onlarıda kovamayacağız.

"sen burada nerde bulacaksın onu " dedim ellerimi ışıktan zor seçiyor gibi gözlerini kısmıştı maskeden zar zor görüyordum onu. 

"ben onu değil şekerim o beni bulacak "dedi bilmiş bilmiş. Onun bu haline güldüm. sıkıntıdan garson ne getirirse içmeye başlamıştım ne olur ne olmaz  diye çalışıp biriktirdiğim paraları buraya gömecektim sanırım.

Selçuk elanın dediği gibi onu bulmuş dansa kaldırmıştı ben ise yalnız bedevi onları  izliyordum ve derken önümü kapattı biri. uzun boylu takım siyah smokinli bu adam adeta gözüme prens gibi gözükmüştü. çok fazla içki içtiğimden adamın neden önümde durduğunu çözememiştim. bir elini bana uzatmış bekliyordu. bir eline bir ona baktım. dans etmek istiyordu sanırım. sessinde duymamıştım ki .elimi istemiyorum anlamında sallıyordum ki elimi birden tutup beni piste doğru sürüklemeye başladı. bu ne hadsizlik. konuşamadığım içinde bir şey söyleyemiyordum. işte böyle bir durumda kaldığımda deli oluyordum. Dans pistinin ortasında kaldığımızda durup kendine çekti beni istemsiz olarak kollarına tutunuştum. oda belimden tutmuştu beni. başım zaten dönüyordu. belimi sımsıkı tutmuş sanki sarılıyorduk birbirimize kalbim sesi kulaklarımda istemsiz heyecanlanmıştım. kafamı kaldırıp suratına baktım oda bana bakıyordu. bu yakınlıkta neyin nesi böyle .suratı çok güzel görünüyordu suratının yarısını kapatan maske bile onun güzelliğini kapatmıyordu.  sanki yakın değilmişiz gibi suratını biraz daha yaklaştırdı. dudaklarından çıkan söz kurdun yanına kendi ayaklarımla gittiğimi anlamam için çok geçti.

"Benden kolay kolay kurtulamazsın demiştim sana küçük hırsız "


Bir bölümün daha sonuna geldim okuyanlar okumayana önersin lütfen tabi beğenirseniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir bölümün daha sonuna geldim okuyanlar okumayana önersin lütfen tabi beğenirseniz. Yeni bölümü yazmak için beynimi çalkalayıp geleceğim :))

KÜÇÜK HIRSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin