Aslan Sütü

13 3 20
                                    

Berk

Gözümü açtığımda etrafı göremedim. Bahtımdan daha kara bir odadaydım. Burası... burası Leyla'yı sürekli kapattığım bodrumdu. Yaşanan olaylar yavaş yavaş aklıma geliyordu. Gözlerim yavaş yavaş karanlık odaya alışmıştı. Ayağa kalkmaya çalıştım ama başaramadım çünkü çok kötü dayak yemiştim.

Oturur pozisyona gelip belimi duvara yasladım. Olga Naz beni bodruma kapatmalarını söylemişti. Sesli bir kahkaha patlattım. Hepsine bu yaşadıklarımı ödetecektim. Bu bodruma ilk kapanışım değildi ve bundan daha kötü olaylar yaşamış bir erkektim ben. Yüzümde küçümseyici bir gülümseme belirdi. Bu bodruma ilk kapatıldığım gün aklıma gelmişti...

1 SENE ÖNCE

Burak Han tedirgin bir şekilde bana bakıyordu. Nefesini verip aynı soruyu tekrar sordu.

"Berk bunun yerine daha modern bir şeyler deneyebiliriz."

Burak Han'ın  dediği şey kahkaha atmama sebep olmuştu. Burak Han'ı baştan aşağı süzüp yüzüme alaycı gülümsememi takındım.

"Sen süt bebesi olduğun için bu sana zor gelebilir aslan parçası. Bu benim için çocuk oyuncağı. Neyse. Şimdi sana söylediklerimi tekrarla bakalım anlamış mısın."

Burak Han başını iki yana sallayıp dediğimi yapıp söylediklerimi tekrarlamaya başladı.

"1 ay boyunca bu odadan çıkmayacaksın. Günde sadece 1 bardak su ve küflenmiş bir dilim ekmekle besleneceksin. Sabah seni sopayla vurarak uyandırıcam. Sana temin edebileceğimiz malzemeler: temiz iki adet mendil, Necati Can Şaşmaz'ın fotoğrafı ve Arap Şükrü şarkıları çalan bir radyo."

Başımı sallayıp alkış çaldım.

"Aferin iyi ezberlemişsin."

Burak Han konuşmaya başladı.

"Peki bu şartlarda gelişmeyi nasıl düşünüyorsun?"

Parmağımı şıklatıp "Çok iyi soru" diye yanıt verdim. Bi oraya bi buraya yürüyerek konuşmaya başladım.

"Her sabah beni 6'da uyandıracaksın. Uyanır uyanmaz yerimde zıplayacağım ve elma toplama hareketini yapacağım. Bunlar beni güçlendirecek. İyice ısındıktan sonra elime mendili sarıp çıplak duvarı bu demir parçası ellerimle ağlatacağım!"

Son dediğim şeyden sonra Burak Han büyük bir kahkaha patlattı. Dişlerimi sıktım. Kimse bana gülemezdi.

"Şimdi o kapıyı üzerime kapa süt bebesi. 1 ay sonra görüşmek üzere."

Burak Han elime Necati Can Şaşmaz'ın fotoğrafını tutuşturup kapıyı üzerime kapadı. Gözlerimi sıkıca kapayıp derin bir nefes aldım. Elimdeki fotoğrafı iyice sıktım. Yüzümde şeytani bir gülümseme belirdi. Bu çocuğu artık kimse yıldıramazdı.

Burak Han'ın gittiğinden emin olduktan sonra duvara yaptığım gizli bölmeye doğru ilerledim. Çok fazla ses çıkarmadan açtım. Gizli bölmede ufak bir buzdolabım vardı içinde çikolata, sarma dolma, su, sigara ve birkaç şey daha vardı. En önemlisi bodrumun anahtarı vardı.

GÜNÜMÜZ

Aklıma gelen anı tebessüm ettirmişti. Yavaş bir şekilde ayağa kalkıp gizli bölmeme doğru ilerledim. Buzdolabının kapağını açıp sarmayı dolmayı çıkardım. Bir küçük Aslan sütü açıp bardağıma doldurdum. Hala bodrumda duran sadece Arap Şükrü şarkıları çalan radyoyu da açıp belimi duvara yasladım. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

Elimle gözümdeki yaşları sildim. Kendim için ağlamıyordum. Bodrumdan çıktıktan sonra onlara yapacaklarım için ağlıyordum. Hepsi bedelini ödeyecekti. Aslan sütü dolu bardağımı elime alıp radyoda çalan Arap Şükrü şarkısına eşlik etmeye başladım. Bardaktaki aslan sütünü bir dikişte bitirdim.

İçim enerji ile dolmuştu. Aslan sütü benim gibi bir aslana damarlarımdaki gücü göstermişti. Bir anda vücudumdaki bütün yaralar iyileşti. Ayağa kalkıp haykırdım. Mini buzdolabından anahtarı alıp kapıyı açtım. Cebimden mendili çıkarıp elime sardım. Büyük bir kahkaha patlattım. Bağırarak şu sözleri söyledim.

"HADİ SAKLAMBAÇ OYNAYALIM ADİLER!"

SEN BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin