Let's Go Party! / Chapter:13

Start from the beginning
                                    

" Ne oldu şimdi? "

Bu ani öfkeme karşı şaşırmış bir şekilde bana dönerken başka bir şey söylemek istemeyerek hızlı adımlarla merdivenlere yönelip ortak banyoya doğru sürdüm ayaklarımı.

" Aferin sana? " O da neydi öyle? Kızı mı sanmıştı beni? Salak adam!

Son basamağı çıktığım anda koridorun başında, gözlerini ovalayarak gelen Baekhyun öfke radarıma takılmıştı bile. Sabah kavga ederek başlamak istemezdim aslında ama elden ne gelir..

Daha beni görmediği için hızla bir kaç adım atıp koridora serilen antika halının önünde dizlerimin üzerine çöktüm.

" Hey,  "

Baekhyun daha ne olduğunu anlamadan, sesin nerden geldiğini anlamaya çalıştığı anda halıya tüm gücümle asılıp kendime doğru çektim.

" AAHH! "

Evin içinde attığı o büyük öfkeli çığlık düşme sesini bir nebze olsun bastırmıştı.

" Bu dün beni havuza ittiğin için geri rövanştı. "

" Ahn Miryo, sen, cidden! AAHH! "

Yattığı yerde öfkeyle çırpınmaya devam ederken hızlı adımlarla onu orda bırakıp banyoya yürüdüm. Odasının kirişinde bekleyen Chanyeol bana kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.

" Ne? Hak etmişti. "

Banyo kapısını suratına sertçe kapatarak ardından da kilitledim. Emindim, Baekhyun'un bunun acısını benden oldukça fena çıkaracağına. Elbette ki korkmuyordum, sadece meraklıydım. Ne yapacağını sabırsızlıkla bekliyordum.

Üzerimdekilerden yavaş yavaş kurtulurken, dizimde ki yarayı fark ettim. Ah, doğru. Geri dönerken ağaç köklerine takılıp bayağı, kaplumbağa gibi yuvarlanıp durmuştum. Normalde sakar biri değildim fakat hemen önümde, benden birkaç metre ötede koşan genci, rekabet yapıp geçmeye çalışmakla uğraştığım için doğru düzgün önüme bakmamış ve sonunda da yere yapışmıştım. Saçım başım birbirine girerken, doğru düzgün önümü bile görememiştim. Arkasını dönüp baktığın da bana doğru bir adım attı fakat vazgeçip başında ki şapkayı yüzüne doğru daha fazla çekip yeniden koşmaya başladı. Yardım edeceğini sanıp ümitlenmiştim. Vay be! Böyle insanlar da varmış demek ki?

" Bir bayan düştüğün de onu kaldırmalısın! "

Arkasından sinirle bağırdığım da attığı adım havada kalarak yeniden durmasına neden olmuştu. Fakat bana doğru dönmedi.

Üstümü silkeleyerek ayağa kalıp geri dönerek eve doğru yürümeye başlamıştım bende.

Dirseğimde de biraz sıyırık vardı kendimi dikkatle incelediğim de. Daha önce aldığım yaralara bakacak olursak bunlar hiçbir şeydi. Bu yüzden pek önemsememeye çalışarak suyu açarak hızla duş almaya çalıştım. Baekhyun öfkeden su vanasını kapatabilir ihtimaline karşılık.

" YA! Öldün sen! "

Baekhyun karşımda ki sandalye de oturmuş bir şekilde elinde ki kaşığı bana doğru sallıyordu, tehditkar bir şekilde.

" Ayh! Cidden korktum. "

Bütün vücudumu titreterek kollarımı bedenime doladım. Baekhyun öfkeden dudaklarını dişlerken, Luhan, Sehun ve Ra In'den başka kimse yoktu masada.

" Yifan nerede? "

Artık hepsi onlara adlarıyla seslendiğim için bunu pek dert etmeyerek birkaç saatliğine şirkete uğramak için evden çıktığını söyledi Luhan. Chanyeol kafede arkadaşlarıyla kahvaltı yapmak için çıkmıştı Minseok'ta sanırım hala uyuyordu.

She is a Rainbow. / OMS / (✓)Where stories live. Discover now