"cos it's too cold for you here."

952 97 8
                                    

"çünkü çok soğuk burası senin için."

"hyung ciddi misin? hemen yarın mı gideceksin daegu'ya?" dedim karşımda kollarını çapraz bir şekilde bağlayıp oturan hyung'uma.

yorgunluğunu fiziksel olarak oldukça belli ederken yavaşça başını salladı. "maalesef jeongguk, uçak biletimi aldım hemen öğrenince." demişti üzgün çıkan sesiyle.

doktor randevumdan çıktıktan sonra eve doğru yürürken taehyung'tan gelen mesajlarla karşılaşmıştım. mesajda buluşmak istediğini ve pek iyi hissetmediğini yazmıştı, yazdıklarını oluduktan sonra açıkçası deliye dönmüştüm.

çünkü nedeni bilinmez bir şekilde kendisine bir şey olduğunu düşünmüştüm, ve canımı yakmıştı, canının yanma düşüncesi.

kendimi hızlı bir şekilde bu kafede bulmuştum, maalesef taehyung hyung ailesinde en değer verdiklerinden biri olan kuzeni rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakımına alınmıştı.

taehyung adına çok üzgündüm, dediğine göre beraber büyümüşlerdi ve empati kurunca insan gerçekten ne yapacağını bilemezdi. ben hiç kimseye bile haber veremezdim belki de.

"hyung senin adına gerçekten çok çok üzgünüm, şu an çok saçmaladım farkındayım senin kuzenin hastahane de ve benim yaptığım şeye bak, bebek gibi mızmızlanıyorum. çok çok özür dilerim." demiştim dolan gözlerimle birlikte, duygusallık belki de hayatımdaki en köyü şeydi, her an her şekilde ağlayabilirdim tabii omega olmamında faydaları vardı bunda.

"jeongguk-ah böyle konuşma, sen şu an karşımda dudaklarını büzüp, gözlerini kısıp bebek gibi mızmızlanmasaydın evde ağlıyor olacaktım. bana çok iyi geliyorsun, hareketlerin beni mutlu ediyor. zihnimdeki bütün olumsuz enerjiyi alıyorsun bebeğim." demişti rahatlatıcı bir gülümsemeyle.

cümleleriyle birlikte içimdeki kötü düşüncelere soğuk sular inerken ağzım yırtılırcasına gülümsedim. "mmm, o zaman daha fazla hareket etmeliyim, değil mi bebeğim? hım? nasıl fikir?" demiştim göz kırparak. dediklerime karşı kahkaha atarken "jeongguk-ah, bana çok iyiden bile fazla iyi geliyorsun. kelimelerle anlatmak yetmiyor." demişti.

dedikleriyle içimde hoş bir kıdıklanma hissi olurken otuz iki diş gülümsememi sunmuştum taehyung'a.

"ah, bu arada kuzenine çok çok geçmiş olsun dileklerimi ilet hyung, dualarım onunla. elini sıkıca tut sakın bırakma" demiştim.

masada duran elimi elinin arasına alarak gülümsedi. "böyle, değil mi?" demişti flörtüz bir edayla, "hımhım, böyle. asla bırakmayacak gibi tut. şu anki gibi." demiştim günün en güzel gülümsemesini sunarken ağzımdan kaçan hıçkırıkla birlikte utanarak önüne döndüm.

merhaba, 9 temmuz 06.30'da uyanmayi unutmayin, gerim sayim daha belirli degil ama muhtemelen olacaktir. ve cok cok onemli stream olarak sayilacak,
‼️streami de duzgun yapin armys!!
+arada bir 3-4 dakikalik videolar izleyin,
+reklamlari atlamayin,
+ses yuzde elli ustu olacak,
+ sarkiyi durdurmayin,
+dinlerken ses acip kapamayin,
+elle yazarak sarkiyi aratip stream kasin.
su anlik aklimdakiler bunlar.

girecegimiz stream savasindan once size hediyem olsun istedim, guzel guzel dinlenerek okuyun. 💓
(thank you for 7k💔)

ve farkettim ki on atli bolum olmus ask yani love yok..😓😓
+ olarak ben hikayede yer olarak daegu'yu kullandigimi hatirliyorum fakat hangi bolumde kullandim unuttum.. (hatirlayan yazabilir buraya😢😢) bu nedenle mekanimiz busan!😅

+ taehyung'un babaannesini kullanacaktim ama sonra kullanmak istemedim, sanki kitabi taehyung okuyacakmis gibi onun uzuntu duydugu birini hasta yapmak kalbimi sizlanti ve gorur uzulur diye yazmadim ahahahah😪😪

yorum yapin lutfen, okumak cok hos!!!

sizi seviyorum, saglicakla kalmaniz icin dualar edecegim. <33

sweater weatherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin