"hadi bir macera yaşayalım!"
çalan alarmımla birlikte güne başladım. ayaklarımı yataktan kalkmak için sarkıtırken kendimi uykuya dalmak üzere buldum, bu nedenle hızlıca yataktan kalkmıştım. gözlerimi ovuştururken üstümde hala uykunun getirdiği bir miskinlik vardı. yavaş yavaş göz kapaklarım kapanırken birkaç defa gözlerimi açıp kapatmıştım, uykumun gitmesi için.
daha fazla yataktada durursam yatacağım bildiğim için hızlıca odamı terketmiş tuvalete adımlamıştım. elimi yüzümü yıkama işlemim bittikten sonra geri odama yöneldim.
bugün kahvaltı yapacak vaktim yoktu, aslında evde rahat rahat dolaşacak kadar bile vaktim yoktu, bu nedenle hızlıca üstümü giyip evden çıkmalıydım.
dolapta askılarda duran yeşil sweatshirt'ümü alarak altına da siyah dar kot pantolonumu aldım, pijamalarımı çıkartmış katlayarak dolaptaki rafıma koydum, dolapla olan işim bittikten sonra kapağını kapamış, odanın köşesinde duran boy aynamın önüne geçerek üstümü giymeye başlamıştım.
üstümü giyme işlemimi de tamamladıktan sonra gece hazırladığım çantamı alarak odadan ayrıldım, dış kapıya vardığım da ise siyah nike ayakkabılarımı alarak evi terkettim. kapıyı her bölmesinden kilitleyerek ayakkabılarımı giymeye başladım.
hazır olduğum da üniversiteye gitmek için yola koyuldum.
iki gün önce yaşadıklarım aklıma düştü bir anda. alfa'nın gözyaşlarımı silmem için kazağını uzatması, yüzünde oluşan tebessüm, benim karşısında ağlamam.
alfa'nın böyle bir şey yapacağını asla düşünmezdim, bana karşı takındığı tavrı ile çoktan bir ön yargım oluşmuştu ona karşı. ama yaptığı davranışlar nedeniyle ön yargım az da olsa hafiflemişti, ne kadar iyi düşünsem de kötü düşünmemek elde değildi.
belki de bana acıdığı için yapmıştı.
dediğim gibi iyi düşündüğüm kadar kötüde düşünüyordum, elimde değildi.
üniversiteye vardığım soğuk havadan ötürü hızlıca içeri girdim. dersimin olduğu sınıfa doğru ilerken koridorda gelen sesli kahkahalarla dikkatimi oraya verdim, taehyung ve tanımadığım bir çocuk koşturuyordu. aralarında baya bir mesafe vardı.
alfa beni gördüğün de gülümsemiş önümde durarak ellerini yanaklarıma koymuştu, şaşırarak ne yapacağını beklerken kaşlarımı çattım.
peşinden koşan çocuğu kontrol ederken bize yaklaştığını görmüş ve tekrar gözlerini gözlerime kenetlemişti.
yanaklarımdaki ellerini sıkarak "hadi bir macera yaşayalım!" diyerek dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
gözlerim yuvalarından çıkarcasına büyürken, dudaklarına doğru hıçkırdım. donup kalmıştım, şoklar içerisindeydim.
koridordakiler de durup bizi izliyordu, bazılarından ise şaşırma nidalar geliyordu.
taehyung ise onları umursamadan elleriyle yanaklarımı okşamış, dudaklarını hareket ettirmişti.
moralim hala bozuk ve merak edenler icin aciklayacagim; universiteyi yurtdisinda okumak cok istiyorum, NY veya LA'de okumak cok istiyorum ve bunun imkansiz gibi bir sey olmasi moralimi bozuyor, cok.
ve farkindayim uzun bolum okumak istersiniz ama elimden bu kadari geliyor, kisa bolumler pek tatmin etmiyor olabilir, cok uzgunum.
saglikli kalin.
