22.Bölüm

73 22 0
                                    

Murat kafasını camdan tarafa çevirip bize doğru adımlayan Vladimir’i görür görmez gerilmeye başlamıştı bile. Vlad arkasını dönüp İvan’a el salladı ve arabama binerek arka koltuğa oturdu. Vladimir’i aldıktan sonra tekrar harekete geçtim. “Merhaba Philip, nasıl ilerliyor?”

“Merhaba Vladimir, şuana kadar kusursuz.”

“Sen nasıl hissediyorsun Murat?”

“Yeterince şaşkınım, bir şey sorabilir miyim?”

“Tabi ki.”

“O adamı neden öldürdün?”

“Seni öldürmek için oradaydı.” Murat titreyen sesiyle cevap verdi.

“Beni mi?” Murat’ın küçük çaplı krizleri artık son bulmuştu. Ona baktığımın farkında bile değildi. Ancak yüzündeki seğirmenin de geçtiğini görebiliyordum. Fakat durumu şuan çok daha kötüydü. Kafasında o kadar zor sorularla boğuşuyordu ki, korkusu ve endişesi yüzüne yansıyor, gözünün önüne getirip biçimlendiremediği hayaletle konuşmaya çalışıyordu. Murat bir süre kafasındaki sorularla boğuşup cevaplarını bulamayınca, benden yardım alma ihtiyacı duydu. Dikkatini tekrardan bana vermeye başladı. “Nasıl bir yardım yapacağımı hâlâ söylemedin Philip?” Sesindeki korku, ben sizin hiçbir işinize yaramam, hemen şuracıkta indirin beni der gibi yalvarıyordu. Ancak bunu yapmam imkansızdı. “Gittiğimiz ev sana ait, o yüzden sana ihtiyacımız var.” Murat artık bir şeylerden kuşkulanmaya başlıyordu. Gözlerini kısarak bana bakarken, kafasına yatmayan bir şeyler döndüğünü artık anlamıştı. Yine de artık bize ayak uydurmak zorunda olduğunun da farkındaydı. “Bir evin bana yetmemesi normal, sabah uyandığım ev oldukça küçüktü. Sanırım bu yüzden birden fazla ev kullanıyorum.”  Bense artık bu işten iyice sıkılmaya başlamıştım. “Hayır sen emlakçısın, doğal olarak bir çok evin var diyebiliriz.” Murat biraz öncekinden çok daha kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra, tekrar beni rahatsız etmeye başladı. “ Daha iyi bir mesleğim var diye düşündüm.”

“Hangi meslek mesela?”

“Bilmiyorum, kendimi dedektif falan sandım.” Vladimir’in arka koltukta patlattığı yüksek sesli kahkaha, Murat’ın irkilmesine neden oldu. “Saçmalama, tüm ekipteki en aptal adam sen olabilirsin Murat.” Vladimir, Murat’ın sandığından daha da aciz bir herif olduğunu söyleyip, kafasını daha da karıştırdıktan sonra, cebindeki telefonun titrediğini fark etti. Telefonu çıkartıp tüm dikkatini oraya yönelttiği için, dikiz aynasından ona baktığımı fark etmiyordu. Sonunda Yorgev’den beklediğimiz haber gelmişti. Ekibimizin sadece beyninin çalıştığını düşündüğümüz liderimiz olan Philip’in, gerekirse işkenceye bile dayandığını bize gösteren adi pislik, basit tuzağıma düşmüştü. Vladimir telefonunu tekrar cebine koyduktan sonra, dikiz aynasından onu izlediğimi gördü. Gözleriyle beni onaylayarak, karmaşık dünyamızda ki bir basamağı daha aştığımızı söylemeye çalışıyordu. Nihayet Murat kafasında zor soruların cevabı için bizden de yardım alamayacağını anladığında, ortama uzun bir süre sessizlik hakim olmuştu. Bir saat kadar yol aldıktan sonra, hâlâ otobanda araba kullanmaya devam ediyordum ve sağ şeridimden beni hızla geçen İvan’ın kullandığı siyah cip gözümden kaçmadı. Yüz metre kadar ileride, cipi yolun sağına çekip, flaşörleri yakmış bizi bekliyordu. Ben de sağa doğru yaklaşıp yavaşlayarak, biraz önünde durdum. Murat bir hareketlilik olduğunu anlayıp, endişeli bakışlarını bizim aramızda gezdirmeye başladı. Vladimir’in benim arabamdan inip cipe bindiğini gördükten sonra tekrar arabamı çalıştırıp harekete geçtim. Biraz daha yol aldıktan sonra, Yeniköy’deki güvenli evimize yaklaştığımızı fark edince otobandan çıkıp oraya doğru gitmeye başladım. Güvenli eve geldikten sonra, binanın önüne arabamı park edip gizemli çantamı unutmadan aldım ve arabadan indim. İvan’da cipi hemen arkama park etti. Murat benim arabadan indiğimi görür görmez oda arabadan indi. Çoktan cipten inmiş olan ve cipin bagajını kurcalayan Vladimir’i izliyordu. “Onu bekleme birazdan gelir, biz çıkalım.” Bunu söylememdeki tek amacım, o an Murat’ın bedenindeyken siyah camlarından dolayı İvan’ın cipte olduğunu fark edemememdi. Murat ve İvan daha önce evin içerisinde, yukarıda tanışmışlardı. O yüzden kendi bedenlerim bile dahil, geçmişte her şey nasıl yaşandıysa, gelecekte de aynısı gibi yaşanmasını sağlamak en çokta Philip’in görevi gibi duruyordu. Çünkü yaşanan olayları tekrar onun bedeninde yaşayana kadar, defalarca kez yaşamış olacaktım.

İNSAN OLMANIN ACZİYETİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin