Sabah uyandığımda bir çift gözle karşılaştım bunlar yağmurun kahverengi gözleriydi. ''Uyandın mı?'' dedi fısıldayarak. yataktan doğrulup kollarımı açarak bir güzel esnedim. gülümsüyerek ''Uyandım.'' dedim.
''Saat on oldu okulu kaçırdık güzelim!'' dedi yağmur. yataktan aniden kalktım tabiki gene ve gene veee gene totomun üstüne düştüm totomu homurdanarak kaşırken yağmur da ayna getirdi. ''İyi yatıyorum o zaman!'' dedim artı kırk beş yaş küfürlerimi sonraya saklayıp yatağa tekrar uzandım ve elimle yorganımı yokladım yorganımı iki saniyeliğine bulamayınca valla müge anlıyı arıyodum. ararımda yani sinir etmeyin.
ayaklarımla üzerime kadar getirdiğim örtüyü yağmur alıp çekti. ve ellerini birbirine çarparak ''Hadi alışverişe çıkıyoruz bombayı patlatıyım mı?!'' dedi sevinçle.
yüzümü buruşturup ''Kafamda yeteri kadar patlattı rica etsem az ötede yaşa yada az ötede patlat benden uzak allaha yakın!'' diye uykulu sesimle homurdanmıştım. tabiki inatçı yağmur '' Olsun ben genede söylüyorum bodruma gidiyoruzzzz .:D!'' dedi sevinçle.
yalandan mutlu ifadesini suratıma takınarak ''Aman ne güzelll!'' dedim taklidini yaparak.
yağmur yanıma oturup ''Kalkmassan edizi çağırır bütün çaklıtlarını veririm!'' dediğinde yataktan bir minim bile hareket etmedim ''Kkızım biyerin yemez neyse ne örtüyü ver kıçım dan sümüğüme kadar heryerim dondu ver kıs şunu!'' dedim homurdanarak. yağmur omuzlarını silkti.
''Ben senin için kıyafet ayarlarım!''
''Yaaa hayır!''
''Edizi arıyorum!'' dedi ve telefondan tuş çevirme sesleri geliyordu.
''Tamam lan tamam !!'' diye yataktan kalktım. oda dolabından bir tane su yeşili kısa tül etek ve üstüne beyaz gömlek çıkardı. kendisinede beyaz kazaktan elbise altınada siyah bot giydi.
turkuaz babetlerimi giyip ve çantalarımızı alıp çıktık. kapının önünde bir araba bize korna basıyordu yağmur sevinçle ''Hheh geldi:)'' dedi. ona sorarcasına baktım eliyle gel işareti yaptı. arabaya bindik ediz'in arabasıymış. ailelerinin durumu baya iyi ama havalı tiplerden değil ailesi on sekiz yaşını doldurduğunda araba alacağını söylemişti hatırladığım kadarıyla. ediz bana bakıp ''Babamdan arabyı aldım yihuu ee kızlar nereye?'' dedi. bu çocuk amma komik yaw :D.
yağmur düşündüğünü belli edercesine sesler çıkardı ve ''Alışveriş!'' dedi ve göz kırptı. bu hali karşısında gülümsedim.
alışveriş merkezinin önünde durmuştuk. yağmur la ben arabadan indik edizde arabaynın kilidini kapatıp yanıma koştu. bir kolunu benim boynuma koydu öbür kolunuda yağmura kıkırdayarak '' Ohh miss bir elim yağda bir elim balda!'' dedi hepimiz gülmeye başladık.
bende laf koymadan olmas tabi ''Yağmurcum bal ben oluyorum yağda se...'' daha lafımı bitirmeden yağmur önden kıvırtarak yürümeye başladı seni sürtüüük :D. yanına gidip koluna girdim ''Oyş küsme hemen kuzum:)'' dedim. oda gülümsüyerek ''küsmedim lan önden gidip vitrindeki güsel elbiseleri ben seçiyim dedim'' dedi. biraz kıkırdadım. sonra edizi arkada bırakıp bir mağazaya girdik.
ben çok güzel bir kazak altınada deri tayt beğenmiştim ama bu yanımdaki kokoş yağmur mini siyah bir elbise beyendi. ikimizde kabinlere girdik ve denemeye koyulduk.
üzerimizi giyindiğimizde çok güzeldik. sonra aniden bir ses geldi ''Vay Vay Vay bu ne güzellik kızlar!'' dedi. kim dediği için yağmurla kafamızı çevirdiğimizde ben şok olmuştum. olamaz. gelemez. ÇAĞRI!!!
gözlerim faltaşı gibi açılmıştı ''Çağrı!!!'' dedim çok şaşırmıştım. eski sevgilimdi ama beni aldatmıştı şerefsiz. gelip kolumu tuttu ve beni kendine çekti ''Naber fıstığım!'' dedi. göğsüne ellerimi koyup ittirmeyi çabaladım ama nafilee. yerinden gıdım kıpırdamamıştı. yağmur gelip olaya el attı ''Lan bıraksana kızı !''
''Sen kimsin siktir git bakıyım küçük!''
''ne diyosun ya sen?''
dedi yağmur... tam ağzımı açacak birşey diyecekken biri tok sesiyle ''Bırak lan kızı!'' diye bağırdı birisi. döndüğümde . iki şok bana fazla olur çağrıya dönüp 'beni bırakırmısın bayılmak istiyorum' diyesim vardı... arafda nerden çıktı!!!!
''Yeni sevgilisi misin bu sürtüğün?'' dedi iğneleyici bir tavırla çağrı.
aras ona yaklaşarak ''Birincisi o kıza sürtük demiyeceksin...İkincisi--''
çağrıda ona yaklaşarak ''ne olur lan?'' dedi ve araf kafayı gömdü ''Bu olur ibne !'' diye kükredi. ağzıman küçük bir çığlık atarak arafı çekmeye çalışıyordum. durmadan çağrıya yumruk atıyordu. edizin hiçbirşeyden haberi yoktu. mağazanın dışarısındaydı. yağmur arkada ellerini ağzına koymuş bakıyordu. mağazanın görevlileri ve müşteriler de aynı şekilde.
bir şekilde onları ayırmayı başardım parmağını arafa sallayıp ''Açığını bulucam!'' dedi ve gitti. araf alayla sırıtıyordu. çocuğu linç etmişti kendisindede azcık hasar vardı ama yakışıklıydı.
yağmur arafın yüzünü temizliyor aynı zamndada edizle dedikodu yapıyordu neler olduğunu anlatıyordu bende bir pufa oturmuş parmaklarımla oynuyordum. arafın yüzüne bakmadan ''Neden geldin!'' diye tısladım. hala sırıtara ''Üst baş almaya geldim olamaz mı?'' dedi. hiç inanmamıştım.
yağmura yaklaşarak '' hadi klk gidiyoruz kendi başının çaresine bakar!'' dedim itiraz istemeyen ses tonumla yağmur kafasıyla onayladıktan sonra . edizle beraber üçümüz yürümeye başladık. yağmur ve ediz önden konuşa konuşa gidiyorlardı. bende kapıdan çıkmadan son bir kere arafa baktım. g
yüzünde hiç bir duyguyu belirten bir ifade yoktu soğukkanlıydı aynı zamanda ukala aynı zamnda yakışıklı aynı zamanda ... neyse sustum. kısacası gözlerinin arkasında sanki bir duvar örülü gibiydi. kafamı karıştıran en büyük şey ise benim için riske girmsi. belki bazınız her erkek yapardı desede bence hiçbir erkek yapmazdı...
gözlerimi ondan kaçırarak. yürümeye başladım. biri solumdan tutup beni kendine döndürdü ''Yarın evinin önünden sabah dokuzda alacağım hazır ol!'' dedi. araftı. ne hakla emir verirdi. ama tam ağzımı açacaktım ki ortalıktan kayboldu. kesin gidecektim.
galiba arafı seviyordum. yani onu gördüğümde midemde kelebekler uçması lazımken benimkiler ölüyordu. buda bir şey sonuçta... :DD
