İntikam -Final-

3K 274 187
                                    

🔪BEĞENİN🔪LÜTFEN🔪

Chuuya'nın anlatımıyla:

"Dalga geçiyorsun, değil mi?"

Osamu yüzünde aptal bir gülümseme ile kafasını salladı. "Böyle bir konuda neden dalga geçeyim? Hiçbir işime yaramaz. Hideko seni terk etti, istiyorsan git ona hesap sor."

Elini havada salladı, "Daha fazla seninle uğraşamam. Meşgul bir adamım."

Sinirlenmeye başlamıştım.

Ne yani, Hideko beni terk mi etmişti?

Hideko bunu yapar mıydı?

Sinirle yanımda duran sandalyeye tekme attım, sandalye sertçe yere düştü.

"Chuuya-kun. Etrafı dağıtmak yerine buradan çık."

Sinirle ona baktım, rahat bir ifade ile bana bakıyordu.

Ben böyle bir durumdayken onun böyle olması beni daha da sinirlendiriyordu.

"Eğer yalansa, yemin ederim seni boğarım."

Arkamı döndüm ve dışarı çıkıp sertçe kapıyı kapadım.

Hideko'nun anlatımıyla:

Şehire geldiğimde hemen caddeye çıktım ve merkez binasına doğru yürümeye başladım.

Chuuya'ya haber vermemiştim. Ona haber vermek için elimi cebime attım, telefonumu alacaktım.

Cebimin boş olduğunu fark edince kaşlarımı çattım, diğer ceplerime ve çantama baktım.

Telefonu ajansta unutmuştum.

Osamu veya diğerleri Chuuya'ya nereye gittiğimi söylerdi herhalde, değil mi?

Gerçi Osamu'ya pek güvenim yoktu. Akla gelebilecek her şeyi demiş olabilirdi.

Şu an bunu düşünemezdim, biraz daha gecikirsem patrondan büyük bir azar yerdim.

Hızlı adımlarla binaya gitmeye başladım.

~~~~~~~~~~~~~~~

"Tamam, cinayeti anladım. O gün orada olan kimse yok muydu? Düşmanınız, dostunuz, çalışanınız..."

Kadın kafasını salladı, "Hayır. Kimse yoktu."

"Siz cesedi ne zaman buldunuz?"

"Eve geldiğimiz an, bahçedeydi."

Dosyaya baktım, 15 bıçak darbesi ile öldürülen bir adamdı. Evin en yaşlı hizmetçisiydi, yıllardır bu aile için çalışıyordu.

Konuşmaya devam edeceğim sırada dışarıdan çığlıklar gelmeye başladı.

Kaşlarımı çatarak ayağa kalktım ve cama yaklaşarak dışarı baktım. Ağaçlar, arabalar havaya kalkmaya başlamıştı.

İnsanlar koşarak uzaklaşıyordu.

"Bu da... Ne?!"

Hızla binadan aşağı indim, insanların tersi tarafına doğru koşmaya başladım.

Böyle bir güç... Aklıma gelen ilk kişi Chuuya oluyordu. Ama onun burada ne işi vardı?

Dakikalar sonra onu gördüm, Chuuya.

Caddenin ortasında, kontrolsüz bir şekilde gücünü kullanıyordu. Eldivenlerini neden çıkarmıştı?!

Zar zor bir şeylere tutunarak ona doğru ilerlemeye çalıştım. "CHUUYA!"

Beni duymuyordu, ya da duyduğu hâlde kendisini durduramıyordu.

Sürüne sürüne ona yaklaştığımda en sonunda ona dokundum. "DUR!"

Durdu, havaya kaldırdığı her şey sertçe yere düşmeye başladı.

Derin bir nefes aldım, zar zor bana doğru döndü. "H-hideko."

Yüzünde yorgun bir ifade vardı, tam gücünü kullanmak onu yoruyordu. Biraz daha geç gelsem yorgunluktan bayılabilirdi.

Elimi yanağına değdirdim, "Chuuya, sorun ne-"

Bir anda beni kendisine çekerek sertçe sarıldı. O kadar sıkı sarılmıştı ki kemiklerim kırılacak sanıyordum.

"Chuuya, neyin var?"

Bir elini saçlarıma attı ve hızlı hızlı okşamaya başladı, arada bir öpüyordu. "Terk ettin sandım..."

"Ne?"

"Beni terk ettin sandım..."

Ondan ayrıldım, ama bir elim hâlâ ensesindeydi ve saçını okşuyordum. "Seni neden terk edeyim?"

Bir anda kaşlarını çattı ve ayağa kalktı, "YAVŞAK OSAMU! ONU GEBERTECEĞİM! GÖT HERİF! AMINA KOYDUĞUMUN APTALI-"

Şok içinde dediklerini dinlerken hemen bileğinden tuttum. "SAKİNLEŞ!"

Tekrar bana döndü, baştan aşağı vücudumu süzdü. Sonra yüzüme baktı, her santimini inceler gibiydi.

Bileğimden beni kendisine çekti ve bir elini enseme attı. Ben daha tepki veremeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Bir süre sonra ayrıldı ve fısıldadı. "Osamu'nun icabına... Daha sonra da bakabilirim."

2 saat sonra:

"OSAMU! BURAYA GEL! GEBERTECEĞİM SENİ!"

"Chuuya-kunn! Sadece şaka yapmıştım!"

"ŞAKANA SOKTURTMA! GEBER!"

Göl kenarında oturmuş, Chuuya'nın Osamu'yu öldürmeye çalışmasını izliyorduk.

Chuuya önce onu boğazından yakalamıştı, ama Osamu Chuuya'ya dokunup gücünü silmişti.

Şu an ise Chuuya'nın gücü yoktu ve boş boş Osamu'yu kovalıyordu.

Atsushi kulağıma eğildi, "Hideko... Buna izin vermemiz doğru mu? Chuuya-san gerçekten onu öldürecek gibi."

Güldüm, "Öldürmez."

O sırada sudan büyük bir ses geldi. Hepimiz kafamızı suya çevirdiğimizde Chuuya'nın Osamu'nun kafasını suyun içine batırdığını gördük.

"GEBER! İT HERİF!"

Ayağa kalktım ve ellerimi birbirine çarptım, "Tamam, sanırım gerçekten öldürecek."

Kitap bitti. Belki bir ara geleceği anlatmak için özel bölüm atarım ama emin değilim, çok güvenmeyin.

Okuduğunuz için teşekkür ederim, başka bir kitapta görüşmek üzere.

Chuuya x Reader (Bsd x Reader)Where stories live. Discover now