Üstünlük

2.6K 282 287
                                    

🔪BEĞENİN🔪LÜTFEN🔪

Telefonumun durmadan çalması ile üstümdeki yorganı sinirle Chuuya'nın üstüne fırlatarak birkaç adım ötede, komodinin üstünde duran telefonuma uzandım.

Tanımadığım bir numaraydı, açıp kulağıma dayadım ve sırt üstü yatağa uzandım. "Alo?"

"Hideko-san?"

Ses sanki tanıdıktı ama çıkaramamıştım.

"Evet?"

"Bizimle dışarı çıkmak ister misiniz??"

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp numaraya tekrar baktım ve geri kulağıma yaklaştırdım. "Sen kimsin amına koyayım?"

"Ah, ben Atsushi. Ajansta olan beyaz saçlı çocuk."

"Ha, tamam hatırladım." Birkaç saniye duraksadım, "Niye sizinle dışarı çıkıyorum?"

"Şey, sadece sormak istedim. Ranpo-san size sormamı istedi. Hep birlikte olacağız."

Tam bir şey diyecekken devam etti. "Bir de; Ranpo-san, 'İsterse Chuuya'da gelebilir.' Dedi!"

Ranpo... O kadar zeki biriydi ki kafasını sikmek istiyordum.

"Atsushi."

"Evet?"

"Osamu'da gelecek mi?"

"Evet!"

"Saat kaçta, nerede buluşacağız?"

"Saat 3, merkezdeki fuar önünde!"

"Tamam... Ha bir de; Osamu'ya söyle, onun kafasını sikeyim."

"T-tabii, söylerim."

"İyi."

Telefonu kapatıp yere bıraktım, o sırada gözleri açık beni izleyen Chuuya'yı gördüm.

"Ne zaman uyandın lan?"

"Sesin o kadar şiddetli ki, uyanmamak elde değil."

"Hadi be ordan, sanki bağırdım."

Doğrularak bileğindeki tokayı saçına geçirmeye başladı. "Son komson omono koyoyom?!"

Ensesine şaplak atarak yataktan kalktım, Chuuya'da kalkıp lavaboya ilerledi.

~~~~~~~~~~~~~~~

"Saat 3'te Osamular ile buluşacağız."

"Hani sen onunla anlaşamıyordun?"

"Sanane, canım görmek istedi."

Gülerek önüne döndü ve nutellalı ekmeği ağzına soktu.

"Hayvan gibi yiyorsun."

Ağzı doluykan cevap verdi, "Ben mi, sen kendine bak."

Önümdeki boş tabağa baktım, "Gerizekâlı, ben bir şey yemiyorum."

Laf atmaya çalışmış ama becerememişti. Ağzındaki lokmayı yuttu ve hızla bardağındaki suyu bitirerek sertçe masaya çarptı.

Güldüm, "Laf atamayınca çocuk gibi sinirlenme."

"Sinirlenmedim."

"Aynen canım..."

"Sinirlenmedim, güzelim."

Gözlerimi irice açtım, "Vayy, güzelin miyim gerçekten?"

"Taş gibi kızsın, güzelim olmasaydın ayıp olurdu."

Yüzümü buruşturarak ayağa kalktım, "Bir de sabah bana romantik ortamları bozma demiştin."

"Ne yapalım, romantik olamıyoruz."

İşaret parmağım ile alnımı işaret ettim, "Beynini kullanmaya başlamışsın."

~~~~~~~~~~~~~~~

Sigaramı yakmış, Chuuya ile caddede yürüyorduk. Kendisi kolunu omzuma atmış öylece etrafa bakıyordu.

"Benimle gelmene şaşırdım."

"Neden?"

"Onlar ile yarı düşman sayılıyorsunuz."

Gözlerini kısarak geri yola döndü. "Ranpo'ya güvenmiyorum."

"Ranpo mu? Neden?"

"Sana yavşar."

"Benim için çok zeki biri, ayrıca aşk işleriyle uğraştığını sanmıyorum."

Gözleri bana döndü, kaşlarını çatmıştı. "Ne yani, o kadar zeki olmasa ve aşk işleriyle uğraşsa onunla birlikte olur muydun?"

"Kim bilir..."

Sırf onu sinir etmek için yapıyordum, ve gayet de sinir oluyordu.

Yürümeyi bıraktı ve eliyle omzumu tutarak beni de durdurdu.

"Ranpo senin tipin mi?"

"Hmhm."

"Ben?"

"Yani..."

Duraksadı, ağzını araladı ama bir şey demedi.

"Ne demek, 'yani' ? "

"Sen ortalamasın, Ranpo daha üstte."

Bir şey demedi, kaşlarını çatmadı, ama ellerini sıktığı belli oluyordu. "Peki." Bir şey dememi beklemeden önüne döndü ve yürümeye devam etti.

Üzülmüş gibiydi, hızla peşinden gittim ve elinden tuttum. "Şaka yaptım."

"Çok komikmiş."

"Komik olsun diye değildi, seni sinir etmek hoşuma gidiyor. Üstünlük sağlamış gibi hissediyorum."

Kısık gözleri bana döndü ve dudağı yana kıvrıldı. "Öyle mi? Ben de üstünlük sağlayayım o zaman... Yatakta."

Bunu demesini beklemiyordum, birkaç saniye afallamış şekilde yüzüne baktım. Kendisi bundan çok keyif almış gibiydi.

Sertçe koluna vurdum ve yürümeye başladım. "Konuyu hep sevişmeye getiriyorsun!"

"Konu sen olunca güzel oluyor!"

Chuuya x Reader (Bsd x Reader)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt