Çok sigara içiyorsun

2.6K 266 152
                                    

Beğenin lütfen 😽

İkili koltukta yan yana oturmuş öylece duvarı izliyorduk. Elimi sigara kutuma attığımda Chuuya sigara kutusunu benden önce alarak cebine koydu.

Kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Çok içiyorsun." Boğazını temizledi, "Yani, benim evimde bu kadar içemezsin."

"Balkona çıkayım?"

Kaşlarını çattı, "Olmaz."

Sinirle homurdandım ve benim tersimde olan cebine elimi uzatmaya çalıştım. Bileğimi tutarak beni durdurdu.

"Chuuya."

"Hideko."

İkimiz de inatçıydık, farkındaydım. Şu an neden böyle inat ettiğini bile anlayamıyordum.

"Sigaramı ver."

Gözlerini kapattı, sakinleşmeye çalışıyor gibiydi.

2-3 saniye sonra gözlerini açarak geri bana döndü. "Çok. İçiyorsun." Kelimeleri tane tane söylemişti.

Sinirle bileğimi geri çektim ve koltuğun ucuna geçtim. Aramıza mesafe bırakmıştım. Bazen böyle çocukça şeyler yapardım.

"Hey."

Ona bakmadım, cevap da vermedim.

"Ne yani, trip mi atıyorsun?"

Yine bir şey demedim.

"Salak mısın sen?" Dedi, sesinle alaylı bir tını vardı.

"Hadi ama Hideko."

Yerinden kalktı, "Peki, konuşmuyorsan konuşma."

Mutfağa yöneldi, göz ucuyla ona bakıyordum.

Birkaç dakika sonra dolaptan elinde sandviç ile geldi ve karşı koltuğa oturdu.

O an acıktığımı fark ettim. Ona baktığımı anlamış gibiydi.

"Aç mısın?"

"Evet."

"Git dolaptan bir şey al o zaman."

Hızla ayağa kalktım ve dolaba ilerledim. Salamlı bir sandviç çıkararak geri koltuğa ilerledim.

Büyük bir ısırık aldım ve onu yuttum. "Bu arada..." Tekrar bir ısırık aldım.

"Yemeyi bırakıp söylesene."

Ağzımdaki lokmayı yuttum ve masadaki bardakta olan meyve suyundan içtim.

"Lan! O benimdi!"

"Artık benim."

Kısık gözlerle bana baktı, "Delirtirsin insanı..." Ardından devam etti, "Ne söyleyecektin?"

"Katili bulduk. Sen değilmişsin."

Yalandan şaşkın bir ifade yaptı, "Vay anasını avradını, ciddi misin ya? Ben değilmişim. Ne kadar şaşırdım bilemezsin!"

"Boş konuşma. Direkt sana inanmamı bekleyemezdin."

"Her neyse, katil kimmiş?"

"Kızın sevgilisi."

Kahkaha attı. "Vay amına koyayım..."

"Öldü."

Ağzında yutmak üzere olan lokma boğazında kaldı ve bir anda öksürmeye başladı. Masada duran, yarım bardak suyu bu sefer kendisi kafasına dikti.

10-15 saniye derin nefesler alarak kendisine gelince bana döndü, "Sen mi öldürdün lan? Doğruyu söyle!"

"Mal mısın? Ben neden öldüreyim?"

Baştan aşağı beni süzdü, "Sende o potansiyel var."

"İntihar etti, hastane çatısından atlayarak."

"Sen ne yapıyordun o sırada?"

Güldüm, "Ölmesine izin verdim."

"Ne yaptın, ne?"

"Onu kurtarmayacağım için teşekkür etti. Sonra çatıdan yerdeki cansız bedenine baktım, rica ettim."

Bana psikopatmışım gibi bakıyordu. "Sen manyaksın. Aynı abinsin. Abinden betersin."

Çene kaslarım gerildi, "Beni Osamu ile karşılaştırmayı bırak." Sustu, ciddi gözlerle bana bakmaya başladı.

Ben de delici gözlerim ile ona bakıyordum. "O, Osamu. Ben ise, Hideko. Ben, hiçbir zaman onun kadar kötü olmayacağım."

Gözleri ellerime kaydı, ben de ellerime baktığımda ellerimin titrediğini fark ettim. Kaşları çatık şekilde ağzını araladı ama bir şey diyemedi.

En sonunda sessizce mırıldandı, "Tamam, karşılaştırmayacağım."

"Güzel."

Tüm keyfim kaçmıştı. Biten sandviçimin ambalajını masaya bırakarak ayağa kalktım ve tuvalete ilerledim.

Chuuya x Reader (Bsd x Reader)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora