~ 10 ~

10 2 0
                                    

Su'yun bağırışlarıyla tekrar uyandım.

-Hadi kalk yaa. Ne kadar uyudun saat 1 oldu neredeyse.
-Tamam tamam kalktım.
-Sen normalde erkenden uyanırdın. 10 saat uyku uyumazdın.

Ona olanlardan bahsetmeliydim.

-10 saattir uyumuyorum ki.
-Ne yaptın ya
-Bak anlatıcam ama yanlış anlama, saçma şeyler gelmesin aklına. Saklamak istemiyorum senden.
-Noldu yine.
-Gece sabaha doğru uyandım da ben. Baktım Tae de uyanık. Biz de dışarı çıktık.

Kaşlarını kaldırıp yüzüme bakmaya devam etti.

-Nereye gittiniz dışarı çıkıp?
-Bi kafeye gidip birşeyler yedik. Dediğim gibi, bişey olmadı.

Sözümün bittiğini düşünüp kapıya yöneldi.

-Bir de, denize girdik. Yüzdük.

Kapıyı kapatıp hızla geri döndü.
Kaşları havada, ağzı açık.

-Denize girdin? Sen?
-onun fikriydi zaten.
-yüzme bilmiyosun ki sen.
-Ya bilmiyorum ama.
-Tae itiraz edince dayanamadın.
Diye sözümü kesti

-Ya yok ne alakası var.
-Ben defalarca dedim sana ben sana öğretiyim diye. Kabul etmiyordun. Bide saçma şeyler düşünme diyosun.
Gülmeye başlamıştı.

-Ya ne gülüyorsun. Güvenip anlattım. Bak bişey olamadı diyorum. Sadece girdik çıktık. Sana anlattığımı söyleme sakın. Gerçi Jungkook da biliyo ama.

-Jungkook niye biliyo ya. Benden önce ona mı anlattın. Aşk olsun.

-Ne anlatıcam ona. Dün gece eve dönerken anahtarı unutmuşuz. Kapıyı o açınca gördü tabii bizi. Anlatmak zorunda kaldım. Neyse hadi gidelim aşağı. Bak sakın.

Son kez uyardım anlatmaması için. O da tamam anlamında başını salladı ama hala gülüyordu.

Lavaboya girip çıktıktan sonra Suyla birlikte aşağı indik. Kahvaltı yapmak için mutfağa geçtik ve masaya oturduk.

Sofradakilerden tek tek yemeye başlamıştım ki Jungkook geldi. Yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. Bir bana bir Taeye bakıp gülüyordu.

Jungkook : havalar da ne kadar sıcak ya. Çok bunaltıcı. Ne yapsak ki? Evde otursak olmuyo. Dışarı çıksan sıcaktan gezilmiyo. Bakın benim çok güzel bir fikrim var.

Bu sözlerle nereye gittiğini anlayıp onu durdurmak için gözlerimle işaret ettim ama, umurunda değildi.

Jungkook : Denize mi gitsek ya? Çok iyi olur.
Ben ve Tae hariç herkes bu fikri duyunca çok mutlu olmuştu.

Herkes; olur, harika fikir, bence de diyerek Jungkooku destekliyolardı.

Su da Jungkookun ne yapmaya çalıştığının farkındaydı bu yüzden lafa atladı.

-Ama Venüs yüzme bilmiyo ki, napıcaz.

-Ne demek bilmiyo? Dün gece evden kaçıp saatlerce Taeyle yüzerken nasıl yüzmüş?
Dedi Jungkook yüzündeki gülümsemeyle bana dönerken.

Tae Jungkooka anlatmış olmama şaşırarak bana baktı. Göz göze geldik. İkimizin de Jungkooku boğmak istediğimize emindim.

Herkes hem şaşkın hem gülmek üzere bize bakıyordu.
Jimin: Bi dakika doğru mu anladım. Siz baya gece yarısı denize girmek için kaçtınız? Öyle mi.

Jungkook : Sadece deniz de değil, bide kafeye gidip başbaşa yemek yemişler.

-Ya ne baş başa yemeği. İkimiz de acıkmıştık. Ben de dışarıda yiyelim dedim. Gittik açık bi kafeye. Mum ışığında yemek yemedik. Sonra da Tae nedense tutturdu yüzelim diye. Sonra eve geldik, bu kadar.

Yıldızların AltındaWhere stories live. Discover now