l

450 55 3
                                    

Yeni yerine alışması için harcadığı birkaç günü onun için gayet sakin ve güzel geçmişti. Dino onun için evden getirebileceği her şeyini getirmişti ve sakin oda arkadaşlıklarından memnundu. Ekibin en küçüğü olarak ayak işlerini yapmak için sürekli meşgul olmak dışında bir sıkıntısı yok gibiydi. Bundan şikayetçi gibi görünmüyordu aksine her şeye el attığı için memnundur durumundan. 

Yeni çalışma odası için bir sürü bilgisayar ve ekipman gelmişti. Bazen diğerlerinin yardımıyla bazen tek başına her şey yerli yerine geldiğinde ortalıkta bir sürü ıvır zıvır devreler ve kablolar vardı. Bu karmaşık görüntü hoşuna gidiyordu. İstediği tekerlekli çekmece ve geniş rahat koltuğuna kavuştuğunda artık her şey hazırdı onun için. Dk gelene kadar binanın güvenlik ve diğer sistemlerinin hepsini inceleyip ortamı iyice tanımıştı.

Düzeni iyice benimsemişti. Rahat bir otel gibi geçirdiği üç günün ardından ilk defa görev gününe o gün uyandığında denk geliyordu. Dino’nun aceleyle hazırlanışının sesine gözlerini açıp baktı. Silahını kargo pantolonunun üzerindeki siyah silah yuvalığına yerleştirip üzerindeki şeriti kapattı. 

“Neler oluyor?”

Dino bağcıklarıyla uğraşırken cevap verdi. Yüzüne bakacak zamanı yok gibiydi. 

“Göreve çıkacağız. Herkes ana salonda toplanıyor.”

Bunun önemli bir şey olduğunu biliyordu. Kendisi de kalkıp üzerine aceleyle bir şeyler aldı. Doktor Kwan ve Dk hariç herkes buradaydı. Ortam çok ciddiydi. Herkes lidere dikkatini çevirmişken günler sonra Hoshi’yi görmek onu anlık olarak afallattı. Ekibiyle birlikte hazır bir şekilde emir bekliyor gibiydi. Bu kararlı ve kendinden emin duruşunu ilk defa motoruyla önünü kestiğinde görmüştü. En son da cam odayı tamir ettiği zaman… 

“Bu önemli bir görev bu yüzden ikinci saha ekibi de size katılacak. Komuta sen de Hoshi.”

Sohbetin yarısında odaya dahil olduğu için konuyu anlaması zordu ancak Hoshi, The8, Jun ve Dino’nun yanında ikinci ekip yerlerini aldı. Mingyu, Wonwoo, Vernon ve Joshua tıpkı diğer ekip gibi giyinmiş bekliyordu. 

“Dk olmadığı için bugün sadece komuta merkezine bağlı olacaksınız.”

Bundan hoşnut olmayan saha ekibinin sekiz yüzü de dönüp ona baktığında istemsizce gerildi. Ondan bir şey istiyor gibiydiler. Jihoon gerildi ve kulaklarının yanmaya başladığı hissetti. Birazdan söyleyeceği şeyden kesinlikle pişman olacağını biliyordu ancak geri adım atmadı. 

“Ben yardım edebilirim.”

Bunu dediğine kesinlikle pişmandı ancak Dk karşı kendini suçlu hissediyordu. Ayrıca günlerdir buradaydı ve bir işe yaramak istiyordu. Onlara bir şeyler yapabileceğini kanıtlamak istiyordu. Scoups ona baktı bir süre. 

“Bundan emin değilim.”

Liderin sözlerine karşılık verebilen tek kişi Jeonghan idi. 

“Bence onun da görev almasının zamanı geldi.” 

Sadece on beş dakika sonra getirdiği belleğin içindeki dökümanların biri için göreve gittiklerini anladı. Adamların silah deposunu patlatmaya gittiklerini öğreniyordu ve şok içerisine girmişti. Diğer herkes ise sakindi. Normallerdi. Sanki pikniğe gidiyor gibiydiler. Ana salonda masada duran bilgisayarın başına geçti ve ne yapabileceğine baktı. 

Hepsinde özel kulaklık vardı. Şeffaf şey onlara sesini rahatça iletip iletmediğini görmek için bilgisayarın önündeki mikrofona konuştu. Onay aldıktan sonra onların çıkışına baktı. Kendi kulaklığını kulağına taktı ve diğer ortak kulaklığı Scoups taktı. Onlar yola çıkarken Jihoon şimdiden tedirgin olmuştu. Yapabileceği bir şey olacağına inanarak gidecekleri yeri inceledi. 

Social Phobia | SoonhoonOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz