14- hiç yaşanmamış gibi

Start from the beginning
                                    

"Tanrım! Ne oldu böyle?!"

Saate bakmak adına komidinin üstündeki telefonu alırken şarjı bitmek üzere olan ekranda gördüğü fotoğraflarla öylece durdu.

Fotoğraflarda ince dudakları jiminin aletini çevrelemiş lezzetli yemek yermişcesine emiyor diliyle ucundan akan meniyi yalıyordu.

Bir-kac kısa video varken onları izlemiş robot gibi diğerine geçmişti.

Diğer video çok uzundu. Yaklaşık  4 saati kapsıyordu ve daha sonra telefon süresini doldurduğu için kapatmış olmalıydı.

Jungkook telefonu dağınık yatağa fırlatıp birbirine girmiş saçlarını eliyle çekiştirdi.

Vücudundaki izleri daha fazla görmemek adına hızla kapatacak şeyler giyip odayı dün gecenin izlerinden arındırdı.

Kendini koltuğa atarken hala öylece duruyordu. Jimin henüz ortada yoktu ve açıkçası jungkook'ta onu arayacak cesarette yoktu.

Odanın kapısı sessizce gıcırdamış jiminin sakin adım sesleri yatak odasına kadar sürmüştü.

Jungkook ile göz teması bile kurmamış kendini karşısındaki tekli koltuğa atmıştı. Basını elleri arasına alırken jungkook göz ucuyla onu izliyordu.

Kendini pişman olmuş gibi hissetmiyordu ve bu onu daha fazla sorgulamaya itiyordu. Dürüst olmak gerekirse tek pişman olduğu nokta hatırlamamasıydı.

"Jimin-"

"Valizi topla bende uçak biletini ayarlıyorum. Bugün koreye dönüyoruz." Yerinden kalkıp yeniden odadan çıkmıştı.

Jungkook jiminin bu soğuk ve mesafeli tavrı karşısında ne yapacağını bilememişti. Kendisi nasıl suçsuzca jungkook'ta öyleydi.

Tavır yaparak biryere varamazdı ki. Oturup konuşulması gerekiyordu.

Mantık evliliği yapmışlardı ve hatırlamasalar bile cinsel ilişkiye girmişlerdi.

Yerinden kalkıp valizi hazırlamış nasıl olduğunu anlamasa bile birkaç saat içinde geldikleri neşeli hallerinin aksine mesafeli iki farklı birey olarak koreye döndüler.

Jimin ne yapacağını bilmiyordu, bu tavrı doğru muydu değil miydi sorgulamıyordu bile. Tek bildiği aklı bu kadar karışık iken en doğrusunun araya mesafe koymak olduğuydu.

Birden eskisi gibi olamazdı ya?

Eve girdikleri anda yol yorgunluğunu boşvermiş üstünü giyip büroya gitmeye karar vermişti.

Kapıdan çıkmadan önce jungkookun sesini  duyunca adımları döndü ve birden midesine giren kramplar hisseti.

Kalçasındaki ağrı yetmiyormuş gibi bide bu mu çıkmıştı? Jungkook onu hasta edecekti anlaşılan.

"Jimin, dinlenmek istemez misin? Yoldan geleli çok olmadı." Jungkook çekinse bile aralarında bir konuşma geçmesi adına gururunu bir kenara bıraktı.

"Oh- hayır b-ben işte sorun çıkmış oraya gitmeliyim." Daha fazla utanmamak ve kızarmamak adına hızla koşarak arabasına adımladı.

Tanrı aşkına karşısındaki adam bir gece önce kendisini becermişti ve bunun bilincinde olarak mantık içinde bir evlilik sürdürmek ne kadar kolaydı?

"Kaçıyor ya bildiğin benden kaçıyor." Jungkook inanamazmış gibi konuştu.

Jimin genelde olgun bir insandı ve her problemi çözerek bitirirdi fakat jungkook yıllardır tanıdığı jiminin böylesine utangaç bir çocuk gibi kaçışlarına şok oluyordu.

~

"Oh bay park balayı erken mi bitti?" Jimin düşünceler içerisinde kapıdan girerken lisa önüne çıkmıştı.

"Evet biraz midemizi bozduk en iyisi dönmek diye düşündük." Yalan söylediği için bakışlarını kaçırmış lisanın gülen bakışları saklayamadiğı boynundaki izlere gezinirken içeri geçmişti.

Kendini koltuğa atıp telefonunu çıkarmış şarj makinesi ararken ekranı açmıştı.

Galeride olduğu için yeni çekilmiş fotoğraflara bastı.

Gözleri hızla büyürken aletini emen bir jungkook beklediği son şey bile değildi.

Bakışları alt taraflarına kayarken ellerini yüzüyle örttü. Yasadıgı anlar tek tük aklına doluyordu.

"Tamam o kadarda kötü değil.. gayette ateşli görünüyoruz." Kendi kendine bilinçsizce fotoğraflara kısa videolara bakarken konuştu.

"Yok artık ne diyorum ya ben!" Son olarak uzun bir video vardı.

Video açıp ortalarına getirdi ve yarım yamalak görüntüler vardı.

'Aletin çok iyi hissetiriyor gguk-ah. Daha derine lütfen!'

'Min deliğin kanayacak endişeleniyorum.'

'Umurumda değil. Penisini istiyorum lütfen.'

Jimin inleme ve alkış sesine benzer sesler arasında ikisinin sarhoşluk yüzünden peltek çıkan seside olsa anladığı konuşmasıyla video durdurdu.

Duran görüntüde üstünde tepinen bir jungkook vardı ve dudaklarını ısırmış zevkten kafası geriye düşmüştü.

Jimin yanan yanakları ve alt tarafında olan hafif hareketlilikle telefonu hızla masaya fırlattı.

Uzun süre o telefonu görmek istemiyordu !

Jungkooka söylediği edepsiz sözlerin bir kısmı aklına dolarken arkasındaki sızı gecenin yoğunluğunu belli ediyordu.

Kendini odanın dışına atmış jennie'nin odasına atarken kapıyı ilk defa çalmadan direkt açmıştı. Fakat beklediği görüntü kesinlikle bu değildi.

Lisa jennie'yi masaya oturtmuş bacakları arasına girmişti. İkili öpüşürken lisanın ince parmakları jennie'nin ince eteğinin açıkta bıraktığı bacaklarını okşuyordu.

"Tanrım bugün yeterince seks gördüm!" Kızları rahat bırakmak adına hızla odadan çıkmıştı.

Kendi odasına giderken kapıyı kapattı.

Bir-kac dakikanın ardından telefonu çalmış jungkook olduğunu görünce yanlışlıkla açmıştı.

Kendine lanetler okuduğu sırada hattın diğer ucundaki jungkook jiminin adını çağırıyordu.

Jimin telefonu kulağına götürmüşken büronun kapısı hızla çarpmış geniş ortamda gür bir ses yankılanmıştı.

"Jimin!"

YEEEY BURADA BITER.

20K☺😭

convenience marriage - KookminWhere stories live. Discover now