15- Oylama zamanı

86 18 50
                                    

Kargaşa.

Gemide olanları anlatmak için sadece bir kelime seçilse Danica kargaşayı seçerdi. Seyir odasında asılı duran bedeni gördükten sonra donup kalan beyni çalışmaya başladığında etrafını anlatabilmek için bu kelimeyi uygun görmüştü.

Sadece bugün için geçerli değildi. Florian ölmeden önce de, bu gemiye ayak bastığından beri ve hatta iniş gemisine ayak bastığından beri kargaşa hakimdi her bir köşeye. Önceki hayatına da sahip olabilirdi, anlatmaya yeterdi belki de. Durdurulamadığı gibi herkesi içine alıp sürüklemeyi de ihmal etmiyordu. Artık emindi ki, bu kelime hayatını da anlatmaya yeterdi.

Bir kez daha kargaşa dolu toplantı odasının ortamına ayak basmadan önce tekrar seyir odasında duruyordu. Kargaşadan kaçmak isteyen bir başka kişi de uzayın derinliklerine bakıyordu bir kaç adım ilerisinde. Yaşanılan kayıp ve kara delik gibi onları içine çekmek isteyen kargaşa, karşısındaki kişiyi yutmak istiyordu.

Derin bir nefes alıp biraz ilerisindeki Mavi'nin yanına doğru ilerledi. Yüzüne bakmasına gerek yoktu, yaşlı yeşil gözlerindeki hüznü kalbinin derinliklerinde hissedebiliyordu. Danica onda bir kaç hafta önceki halini görebiliyordu. Kayıp, onun ruhunu çoktan ele geçirmişti. Sirenlerin yankılandığı anda Danica'nın arkasından odaya girip manzarayı gördüğünde kalbi paramparça olmuştu.

Danica sirenleri çalıştırdıktan kısa süre sonra arkasındaki telaşlı adım sesleri acı çeken kulaklarına dolmuştu. Ekip nereye gideceklerini, sorunun nerede olduklarını bilmedikleri için bir süre hala loş ışıkların hakim olduğu gemi içinde koşuşturmaya başlamışlardı. Danica'yı bulan ilk kişi Mavi olmuştu ve durumun en çok yıktığı kişi de o olmuştu.

Florian ve Mor ile ilgilendiği gibi bu sefer ölen kişi ile ilgilenemezdi, Danica bunu şok içinde olsa da anında fark etmişti. Diğerleri odaya dolarken Mavi ters yöne doğru ilerliyor, dehşetin tur attığı odadan elinden geldiğince uzaklaşmaya çalışıyordu. Ekipteki diğer kişiler bunu ilk önce anlamamıştı. Mavi'nin hareketlerine anlam veremeyenler olsa da Danica ilk günden fark ettiği ilişkinin doğru olduğunu kötü bir olayla anlamıştı.

Pembe'nin tavandan sarkan bedenini kimin indirdiğini ya da onunla kimin ilgilendiğini göremedi. Uykusundan yeni uyanmış ve saçları hala dağınık olan Siyah yine onu oradan alan kişi olmuştu, uzaklaştırmak için yemekhaneye götürmüştü. Danica aslında Mavi'nin yanına gidip ona destek olmak istese de bedeninin buna onayı yoktu. Siyah'ın sürüklediği yere, onun sağladığı imkanlarla gidiyordu.

Bir kaç saat sonra kaçınılmaz olan toplantı saati geldiğinde Danica kendinde Mavi'nin yanına gidecek gücü bulabildi. Siyah'a toplantıya gitmesini söyleyerek acı çeken Mavi'yi aramaya başladı, bulması da çok zor olmadı. Danica'nın Florian öldüğünde yapamadığını yaparak olay mahaline geri dönmüştü. Bir kaç saat önce Pembe'nin asılı olduğu yerin tam altında duruyor, bakışlarını sanki derinleri görebilirmiş gibi uzaya dikmiş bekliyordu.

Halindeki farklılığı herkes görebilirdi. Sadece yaşlı gözlerinden ya da daha önce ortaya çıkarmadığı duyguların varlığından değildi, tüm bedeni yıkılmış gibi duruyordu. Büyük omuzları ilk defa düşüktü, her zaman dik duran iri bedeni daha önce hiç eğilmediği kadar öne eğilmişti. Her zaman kişilerin içine işleyen farklı tonda ve ışıltıdaki yeşil gözleri, görmeden sadece ileriye bakıyordu.

Hiçbir şey söylemedi Danica, sadece yanında bekledi. Kafasını kaldırıp yukarı bakmak istemediğinden yıldızlara doğru bakmaya çalışıyordu ama gördüğü manzarayı aklından çıkaramıyordu. Tavandan sarkan Pembe de tıpkı onlar gibi yıldızlara doğru dönük bir şekilde beklemişti tam tepelerinde. Odaya giren Danica kesilmiş tulumdan dolayı görünen dövmelere ve saçının sarı tarafından çıkan ipe bakakalmıştı.

Aramızdalar ✔ #Wattys2023Where stories live. Discover now