[✔] ৎ୭ 𝙖𝙨𝙞𝙨𝙩𝙖𝙣 助手 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ. [ᴍᴏᴅᴇʀɴ ᴀᴜ]

chapter sixteen. 〄

-ˋˏ ༻❁༺ ˎˊ-

Fincandaki sıcak çayın dumanı tüterken kutudan çıkardığın kurabiyelerin birkaçını önündeki tabağa koydun.

Porselen fincan tepsideki yerini bulurken tabağı da yanına koydun. Ardından çalışma odasına yönelerek bir süredir çalışan erkek arkadaşının yanına gittin.

Nihayet finaller de yapılmış ve dönem bitmişti. En azından senin için dönem bitmişti, Levi'ın yapacak birkaç işi daha kalmıştı. Tepsiyi tek elinde sabitlerken boştaki elinle odanın kapısını açtın.

Sandalyesinde gerinen adam sol eliyle sağ omzunu ovuşturdu. Ardından burnunun ucuna kayan gözlüklerini geri ittirdi.

Tepsi çalışma masasının üzerindeki yerini bulurken genç öğretmenin gözleri tepsiye ilişti. Ellerin onun omuzlarına yerleşirken çeneni kafasına yasladın. "Biraz mola ver hadi."

Levi yerinde kıpırdanırken onaylamaz bir ses çıkardı. Parmakları tekrardan bıraktığı kalemini kavrarken diğeriyle kağıdı daha yakından incelemek için kaldırmıştı.

"Bu kağıtların acelesi yok ya. Sisteme son giriş tarihine daha var." Onu bir kez daha ikna etmeye çalıştığında genç öğretmen dilini tıkladı.

"Bir an önce halletmek istiyorum. Hepsi bu."

Kafasına yasladığın çeneni kaldırırken parmakların omuzlarını yavaşça ovmaya başladı. Sandalyesini masaya biraz daha yaklaştırırken sen de onunla beraber hareket ettin.

Dokunuşun altında gevşeyen vücudunu fark ettiğinde dudaklarının kenarı yukarı kıvrıldı. Sessizce omuzlarına masaj yapmaya devam ederken genç adamın eli, tepside duran ve dumanı tüten çaya uzandı.

"Şeker koymadın, değil mi?"

"Hayır." dedin omuzlarındaki hareketini kesmeden. Sıcak çaydan bir yudum alırken çayın boğazından aşağı akma sesini neredeyse duymuştun.