1.BÖLÜM "ÇIKMAZ"

109K 3.4K 2.6K
                                    

Merhabaa

Başladığınız tarihi buraya alabilirim.<33

İnstagram: Mystoryswia

Bana emoji bırakır mısınız?🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bana emoji bırakır mısınız?🤍

1.BÖLÜM "ÇIKMAZ"

Anılarımızı ceplerime doldurdum. Her karede gülümsüyorduk. Gülümsesinin kenarı, bir uçurumun kenarındaki kadının saçlarını uçuşturduğu bir rüzgarın parçasıydı. Dudaklarındaki gülümseme, intihar iznim miydi? Onun gülümsemesi, bedenime intiharın bulaşıp, günahın üzerime devrilmesine değerdi. Zemine bir kan usulca damlarken, sadece gülümseyebildim. Kan damlası usulca zemine yayıldı. Bir damla, belki de sayısız damlanın oluşturduğu bir göletten ibaretti. Ama o, benim kanlarımdan oluşan gölette yüzmek isterdi. Daha yüzme bile bilmezken.

Bir adam vardı. Kadının kalbinin duraklarında istediği yere ulaşmayı bekleyen, içine yavaş yavaş süzülen bir adam. Aşkıyla, merhametiyle, sevgisiyle, gözleriyle, sarabilen biri. Bir kadın vardı. Kalbinin durağında bekleyen adamı, o durakta terk etmişti. Çünkü çok kan dökülmüştü. Çok can acımıştı. Hala da acıyordu. O otobüs durakları, ikisinde de en büyük kabuslarıydı. Adam, kadının gidişinin ardından o otobüs durağını aleve vermişti.

Daha sonra kanayan parmak uçlarımla gözlerini ilk kez bir tuvale resmettim. Gitmeden önce, kalmam için bakan gözlerini. Gülümsemek, gözlerimdeki hüsranı örtmek istedim. Kırgındı, ama ilk düşündüğü bendim. Bu bir gidiş değildi, yaşanılanlardan kaçmaktı. Ne zor bir şeydi, gitmek ve kalmak.

Kendimi avutttuğum, o yolda, milyonlarca kişinin arasına karıştım. Hüsran, kalbimi kaplarken, beni bulmasını tamamen imkansız kıldım.

"Anka Kuşu senin kanatların kırıktı. Kollarımın arasından nasıl uçupta gidebiliyorsun?"

Kulaklarıma avuçlarımı bastırmak, beynimi susturmak istedim. Beynim, bugün sağır olamaz mıydı? 6 aydır, bana çektikleri yetmez miydi?

Bir adım attım. O adımın ardını, diğer adımım adımımı takip etti. Her şeyin başlangıcı ve bitişi olan o şehir, bugün kan ağlamıyordu. Etrafıma baktım. Herkes gülümsüyor, huzurluydu. Rüzgar insanların yüzüne çarparken, rüzgar o gülümsemeleri başka insanların yüzüne bulaştırıyordu. Bu şehir, sadece bize mi lanetliydi? Bu insanlar nasıl bu kadar mutluydu?

Onlar için bir şehir hiç mi kan ağlamamıştı?

Sadece bu şehir bana mı yalnızlık armağan etmişti? Bu şehir benim, tüm ailemi benden koparmıştı. Bu şehir sadece ağlıyordu. Gülüşler sahteydi. Bu şehir bana gülümseyi haram kılmıştı.

Arkanıza bakmadan kaçtığınız, havasını dahi solurken, canınızın yandığı yerler var mıydı?

Göğsüm acıyordu. Kalbim göğüs kafesime, bir hançer gibi saplanmışken, her soluğumda bir az daha derine batıyordu. Bu insanlar benim göğsümden akan kanları nasıl görmüyordu? Sadece ben mi hissediyordum? Avuç içlerime dökülen kanları, tek ben mi görüyordum?

LÂL VE KEHRİBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin