Bisky

1.3K 149 34
                                    

Beğenin lütfen 😽

"Kartların anlamlarına inanır mısın?" Hisoka, dizlerimin üstünde yatarken gözlerini bana çevirip mırıldandı.

Hiç düşünmeden cevap verdim, "İnanırım."

"Neden?"

"Bir nedeni mi olması gerekiyor?"

"Kart falına inanıyorsan, eskiden baktığın bir kart falı doğru çıkmıştır."

Derin bir nefes aldım, "Çıktı."

"Kim kart seçtirdi?"

"Sana anlattığım çocuk."

Hisoka aralık olan ağzını kapadı ve geri tavana bakmaya başladı.

"Ne seçmiştin?"

"Joker."

"Hayatına yenilik geldi mi?"

"Geldi."

"Ne geldi?"

"Evden kaçtım, bütünüyle."

Birkaç dakika sessizlik oldu. Hisoka hafifçe sırıtarak bana döndü. "Az önce kupa ası seçmiştim, sen bana seçtirdin. Bize aşk ve mutluluk geleceğine de mi inanıyorsun o zaman?"

Hafifçe kaşlarımı çattım, "Kim bilir?"

Bir anda doğruldu ve dizlerinin üzerinde durarak bana yaklaşmaya başladı.

İlk başta bir şey yapmamıştım ama biraz daha yaklaşırsa öpüşecektik. Elimi, onun yüzünün ortasına koyarak onu durdurdum. "Ne bok yapıyorsun?"

Diğer eliyle nazik bir şekilde elimi yüzünden çekti. "Yaklaşırsam kalbin hızlı atar mı diye kontrol edecektim."

Hafifçe güldüm, "Ne saçmalıyorsun sen?"

"Neden? Hızlı atmasından mı korkuyorsun?"

"Hayır, neden hızlı atsın?"

"Denememe izin ver o zaman."

"Hayır."

Direkt ayağa kalktım, "Artık iyiysen, kaldır götünü de Gonları bulalım."

Hemen arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Hisoka'nın, arkamdan beni izlerken güldüğünü hissediyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~

Gonların nerede olduğunu bulmuştuk bulmasına ama, uzaktayken yanında onların boylarında bir kız da gözüküyordu.

Onlara doğru ilerlerken Hisoka'ya döndüm. "Şu kızı tanıyor musun?"

Kız uzakta olduğu için ben bile zar zor görüyordum ama sanırım çocuktu.

Aslında... Aklıma ona benzeyen biri geliyordu ama, onun burada ne işi olurdu ki?

Hisoka kartları ile oynarken birkaç saniyeliğine gözünü onlara çevirdi ve geri kartlara döndü. "Tanımıyorum."

Derin bir nefes aldım ve yürümeye devam ettim.

Gonlara iyice yaklaşınca kızın kim olduğunu anlamıştım. "Bisky?!"

Üçü birlikte bana döndü, "Aris!"

Bana doğru geldi, "Senin ne işin var burada?"

"Asıl senin ne işin var burada?"

"Çok istediğim bir mücehver bu oyunda, onu almaya geldim."

Klasik Bisky'di işte.

Killua şaşırarak bize baktı, "Birbirinizi tanıyor musunuz?"

Aynı anda kafamızı salladık, "Evet."

Bisky kaşlarını hafif çatarak Gonlara baktı, " 'Bizimle birlikte geldi, bize sahip çıkıyor.' Dediğiniz kız Aris miydi?"

İkisi de onaylarcasına kafasını salladı, Bisky bana döndü. Neden onların peşinde dolaştığımı anlamış olmalıydı. "Biraz yalnız konuşalım Aris."

Büyük bir kayanın arkasına geçtik. Bisky bana döndü. "Ging istedi, değil mi?"

"Evet."

Hafifçe güldü, "Bu adam... Çıldırtır insanı."

Bir şey demedim.

"Gon, Ging'i arıyor. Biliyorsun, değil mi?"

"Biliyorum ama yapabileceğim bir şey yok, ben bile Ging'in yerini bilmiyorum. Buluşmak isterse bir yerlere-"

Cümleme devam etti, "Gizli mesajlar bırakıyor."

Onaylarcasına başımı salladım. Bisky derin bir nefes aldı. "Gon ve Killua'ya nen tekniklerini nasıl daha iyi kullanabileceklerini öğreteceğim. Bu süre zarfında onların yanında çok durmana gerek yok, istediğini yap."

"Tamam."

Kayanın arkasından çıktık, Gon ve Killua oyun oynarken, Hisoka bir yere oturmuş yine kartlarına bakıyordu.

Bisky'nin bir anda gözleri parladı, "Bu adam da kim böyle?"

"Hiso-"

Hisoka tam adını söyleyeceği sırada sözünü kestim. "Önemli biri değil, benimle birlikte dolaşan bir aptal."

Bunu neden yaptım bilmiyordum ama Hisoka'nın Bisky ile konuşmasını istememiştim.

Hisoka gözlerini bana çevirdi ve gülmemek için dudaklarını sıkarken geri kartlara döndü.

Hisoka x Reader (HxH x Reader)Where stories live. Discover now