Ne oldu sana?

1.5K 157 58
                                    

Beğenin lütfen 😽

Aris'in anlatımıyla:

Saat gece 3'tü. Uyandığımda Hisoka odada değildi, onu önemsemiyordum ama anlamadığım bir şekilde içimde kötü bir his vardı, bu yüzden geri yatmamıştım.

Her nereye gitti bilmiyordum ama geri geleceğini düşünüyordum, onu kanlı canlı görmek istiyordum.

Uyandığım zaman uzakta bir nen hissetmiştim, tam balkona çıktığım sırada ise nenin yayılması durmuştu.

2. Sigaramı yaktığım sırada içeriden kapı açılma sesi geldi. Sigaramı küllüğe bastırdım ve hemen içeri girdim.

Hisoka gayet normal bir şekilde karşımda duruyordu, anahtarımı ne zaman aldı onu bile bilmiyordum ama şu an bu umrumda değildi.

"Neredeydin sen?"

"Bir işim vardı, ne oldu? Beni mi özledin?"

Onu baştan aşağı süzmeye başladım, yaralı durmuyordu. O hissettiğim nen onunla alakalı değil miydi?

Tam bir şey diyecekken kolundaki dikiş izini gördüm, hemen ilerleyerek koluna bakmaya başladım.

"Koluna noldu?"

"Önemli bir şey değil, koptu sadece."

Bu adam beni delirtecekti, kolu kopup yeniden dikilmişti ama buna 'Önemli değil' Diyordu.

"Bu mu önemli değil?"

İlerleyerek yatağıma oturdu, kolunu kaldırdı ve hareket ettirmeye başladı. "İyiyim diyorum, bak. Kolumun bir sorunu yok."

Hâlâ çatık kaşlarla ona bakıyordum, kim yapmıştı bunu ona? Hem de bu saatte?

Gülümsemeye başladı, "Beni bu kadar önemsediğini bilmiyordum."

"Önemsemiyorum, sadece gecenin bu saatinde kim, senin neden dışarı çıkmana sebep oldu ve neden kolunu kopardı merak ediyorum."

"Bu yüzden mi uyanınca geri uyumadın?" Hâlâ gülümsüyordu, gerçekten elimde kalacaktı.

"Sadece kötü hissettiğim için uyumadım Hisoka."

Yatağa ilerledim ve dikişlenmiş koluna dokundum. "Kim yaptı bunu sana?"

"Önemli değil."

"Kimin yaptığını soruyorum."

"Önemli değil diyorum."

Gözlerimi Hisoka'nın gözlerine diktim, "Hisoka."

"Aris?"

Aklıma gelen düşünceyle kaşlarımı daha da çattım, acaba... O olabilir miydi?

"Abim mi? O mu yaptı?"

Hisoka birkaç saniye dümdüz bir ifade ile yüzüme baktı, bu; cevabı açık bir şekilde veriyordu.

Sinirle ileri geri yürümeye başladım. "O aptalla gecenin bir saatinde ne işin vardı?!"

"Neni yayılmıştı."

"Bilerek yayıyor! Benim gitmem için! Sen neden gittin?!"

"Ben nereden bilebilirim onun abin olduğunu?"

Sinirle Hisoka'ya yaklaştım ve yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Sıktığım dişlerimin arasından mırıldandım. "Onun abim olduğunu bilsen bile gidersin sen! Güç düşkünü psikopat seni!"

Büyük bir kahkaha patlattı, "Evet, giderim ama konu bu değil."

"Neden yaptı?"

"Neyi?"

"Kolunu neden kopardı?"

"Kıskandı sanırım."

"Neyi?"

"Seni."

Sinirden gülmeye başladım, o piç herif beni delirtecekti. Kafayı yememe az kalmıştı.

İşaret parmağımı Hisoka'ya doğru salladım. "O aptalla bir daha görüşme. Sana yemin ederim, bir dahakine kafan kopar."

"Neden bu cümleyi 2. Defa duyuyorum?"

"2? Kim söyledi başka?"

"Machi."

"Kolunu diken o muydu?"

"Evet."

"Senden nefret ediyor ama kolunu dikiyor, sana aşık olmasın?"

Hafifçe güldü, "Emin ol, Chrollo izin verse saniyesinde öldürmeye çalışır."

Hisoka'yı kıyafetinden çekerek yataktan kaldırdım ve ben yatağa uzandım. Bana anlamsızca bakıyordu.

"Ne var?"

"Neden kaldırdın?"

"Uyuyacağım çünkü. Sabaha kadar seninle mi konuşayım?"

"Olabili-"

"Hisoka. Siktir git ve yere yat."

Hisoka x Reader (HxH x Reader)Where stories live. Discover now