16. BÖLÜM - YOLCULUK.

17.5K 1.5K 773
                                    

10 bin okunmaya ulaştık! O kadar mutluyum ve o kadar huzurlu hissediyorum ki anlatamam... Hepinize çok teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız!

10 bin olmamızın şerefine direkt bölüm yazdım. Kısa oldu biraz ama bol Boris ve Çağla'lı... Umarım seversiniz.

Keyifli okumalar. Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmazsanız çok mutlu olurum. 💙

🐺

Telefonumun melodisi kulaklarıma süzülürken hızla ellerimi kurulayıp Boris'in aramasını cevaplandırdım.

"Efendim Boris," diye seslendim ona. Vakit akşamdı ve bu saatte neden arıyordu ki?

Nefes alıp verme sesinden sonra, "Benimle gelir misin?" dediğini duydum.

Hiç düşünmeden, "Gelirim," dedim, nereye olduğunu bile bilmeden.

"Nereye diye sormayacak mısın?" diye sordu.

Şov yapacağım yakışıklım, bekle...

Nihal'e laf sokmuş Bihter gülümsemesiyle, "Seninle olduktan sonra nereye gittiğimin bir önemi yok," dedim usulca.

Söylediğim şey ile karşı tarafta kısa süreli bir sessizlik yaşanırken, "Ah," dedi Boris. "Kalbimden vurdun... Ama dikkat et, kendini yaralayacaksın."

Kastettiği imayı anlarken mutfak tezgahındaki tereyağı ile bakışmaya başladım. Bundan yıllar önce bir adam seni tereyağı gibi eritecek deselerdi, onlardan o adamın adresini isterdim valla. İçimdeki bu arsızlık bitmek tükenmek bilmiyor ne yazık ki... Benim tabiatım bu.

"Şöyle laflar söyleyip beni utandırmayı acilen bırakmalısın." dedim kızarcasına. Ardından devam ettim, "Nereye gideceğiz?"

Boris beni, "Kurt krallığına," diyerek yanıtladı ve bu şaşkınlıkla bir nefes vermemi sağladı.

"Niçin?"

"Kral istedi,"dedi sıkıntılı sesi. "Fejian'da son zamanlarda gerçekleşen olaylar hakkında ben ve Chris ile yüz yüze görüşmek istedi. Aynı zamanda Drew, Hazel, Brendon, Rose ve Ebru da gelecek. Chris'in ona söylemiş olması lazım. Yarın akşam yola çıkacağız, bir hafta kadar kalıp döneceğiz. Geleceksin değil mi? "

Heyecanla alt dudağımı dişlerim arasına aldım, "Tabiiki geleceğim," dedim.

Böyle bir fırsatı, böyle bir aksiyonu kaçırır mıyım hiç aq?

Boris'deki rahatsızlığı sezerek, "Senin canını sıkan ne?" diye sordum.

Derin bir nefes aldı. Gri gözlerinin sıkıntıyla dolduğunu adeta hissettim. Onu, gözlerinden öpmek istedim. "Krallık biraz korkutucudur Çağla," dedi. "Korkmandan, ürkmenden korkuyorum ama seni burada tek bırakmaya da gönlüm el vermiyor. "

Gülümsedim.

Boris acaba benim sırf şu atraksiyonu çekmek için dağlar kızı Heidi gibi, diyar diyar dolaştığımı öğrense nasıl bir tepki verirdi?

Sevgilimi rahatlatmak adına, "Sen yanımdayken hiçbir şeyden korkmam Boris," dedim. Aklıma gelen şeyle gülümsemem genişledi. "Bana gelsene. Bu geceyi beraber geçirelim?"

O içinizdeki fesat düşünceyi susturun ayol! Beni ve içimdeki iman sevgisini bilmiyormuş gibi ayıplı şeyler düşünmeyin... Sevgiler... <3

Ruh hali nihayet değişen Boris, "Geceyi beraber mi geçirelim?" diye sordu.

"Evet?"

"Tamam?"

PABUCUMUN MÜHRÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin