8

15 3 2
                                    

(Ben geldim! Hiç mutlu değilim. Çünkü balığım öldü. Neyse. Hadi okuyun.)

Sabah şirkete vardığımız arabada ön koltuğa oturmuştum. Arkada çocuklar vardı. Şirketin önünde aniden fren yaptık. Bir araba ile burun buruna gelmiştik. Karşıdaki kişiye baktım. Yoojin'di. Kafasını pencereden çıkardı.

-AFEDERSİNİİİZ! Biraz yavaş olsanıza. Dedi. Şoför kafasını çıkarıp seslenecekken onu durdurdum ve kendi penceremi açıp ben seslendim.

-YANG YOOJİN HANIM! Bu ne güzel sürpriz. Dedim. Güldü. Tekrar kafasını çıkardı.

-Beğendiysen her gün yapacaz artık. Başka çaresi yok. Dedi. İçeri girdim. Gülmem gelmişti. Sonra önce ona yol vererek içeri girdik. Arabalar park edilince indim. Arabanın arkasına doğru yürüdüm. Yoojin de arabadan çıkmıştı.

-Günaydın. Dedi ve gülümsedi. Siyah kot bir şort üstüne beyaz bir crop ve deri ceket giyinmişti. Onu süzdüm. Ben de gri pijama ve beyaz kısa kollu bir tişört giymiştim. O...benden daha idol gibi görünüyordu.

-Günaydın. Diye yanıtladım onu.

-Bugün nerelerdesin?

-Vlog çekimi olacak. Her an her yerde olabilirim.

-Ahaaa...etrafında pek dolanmayayım yani.

-Yani. Kameralara pek görünmemen iyi olur.

-Tamam. Stüdyonda olacak mısın?

-Büyük ihtimalle.

-Anladım. Ben de babama bunu vermeye geldim ve...İkon'un comeback toplantısına katılacam.

-Neden?

-Ben stilistim. Konseptten ve dahasından haberdar olmalıyım.

-Doğru. Dedim.

-Çıkalım. Dedi. Başımı salladım ve ben, Yoojin bir de Asahi yukarı çıktık.

-Hyung ben stüdyodayım.

-Tamam. Dedim. Asahi bizden ayrıldı.

-Toplantı başlamadan bunu babama vereyim ben de. Dedi. Başını salladı.

-Ben de toplantı odamıza gidip self-cam'imi alayım.

-Tamam. Dedi. Ondan ayrıldım. O da ayrıldı. Gidip self-cam'lerimizi aldık. Vlog çekmeye başladım. 1 saatlik çekim hakkımız vardı. Biraz çektim. Sonra durdurdum. Ardından tekrar başladım. Sonra stüdyoma geçtim. Orada da çekim yaptım. Biraz çekim yaptıktan sonra telefonuma mesaj geldi. Göz ucuyla baktım. Yoojin'den gelmişti. Durdurdum tekrar telefonu elime aldım.

Yoojin:
Müsait misin?

Ben:
Evet. Gelebilirsin.

Mesajı attıktan sonra kamerayı köşeye kaldırdım. Kendimi halsiz hissediyordum. Bir tane vitamin hapı aldım ve sonra eve götürmek için bir kaç paket çantama koydum. Sonra Yoojin geldi.

-Oooo! Vitaminlerini kullanıyor musun? Aferin sana.

-Evet. Alıyorum.

-Çekim yaptın mı?

-45 dakika kadar sürdü. Geri kalan 15 dakikayı da akşam yurtta çekecem.

-Anladım. Dediğinde elindeki kutuyu yeni sorabilmiştim.

-Elindeki kutu ne? Dedim.

DIFFERENT TRADITIONWhere stories live. Discover now