1

60 6 39
                                    

(Hepinize merhaba! Ben geldim yine geldim. Kitaplarımı saymayı bıraktım. Sanırım 23-24.kitap falan. Belki de 25. Olsun olsun. Okuyalım da gerisi önemli değil. Buyrun okuyun❤)

Herkese merhabaaaaa! Beeen Hyunsuk! Choiii Hyunsuk! Bir gün daha bitti. Pratikler tamam program devam ediyor. Şirketten ayrıldık. Mahkum gibi arabaya sıkıştırıldık. Eve dönüş...başlasın! Şirket? Şirket ne mi? YG! YG Entertainment! 16 yaşımı ve tüm gençliğimi heba ettiğim yer. Ben kim miyim? Ben liderim. Ben 11 çocuğun abisiyim. Ben 11 çocuğun babasıyım. Ben...TREASURE'um...

-HYUNSUK HYUUUUNGG!

-EFENDİİMM?

-Buraya gel.

-Peki. Dedim ve yanına yöneldim. Junghwan ile beraber arabaya bindim ve yurdun yolunu tuttum. Kas ağrılarım yüzünden ağrı kesici bant takmıştım. Yurda varınca topallıya topallıya kendimi yatağa attım. Baktım ki rahat değilim kalkıp tişörtümü çıkardım ve kendimi yatağa yeniden attım. Rahatlamam gerekiyordu. Jaehyuk odama girdi.

-Jae-yah! Jae-yah gelsene. Gel. Dedim.

-Ne oldu? Dedi.

-Omuzlarıma mesaj yapsana. Dedim. Beni kaydırıp omuzlarımı kavradı. O omuzlarımı ovuştururken ben rahatladığım içim boynumu geriye atıp gözlerimi kapatıyordum. Biraz sonra beni bırakıp abur cubur sepetimden bir cips alıp sandalyeme oturdu. Bilgisayarımı tıpkı kendi bilgisayarıymış gibi kullanıp oyun açtı. Kalkıp yanına gittim. Beraber oyun oynadık. Ardından o odasına çekilirken ben de yatağıma atladım. Zaten yorucu bir günün üstüne bir de oyun oynamış, ardından uyumuştum.

Sabah uyanıp duş aldıktan sonra şirkete gittim. Haruto'da okuldan somra bana eşlik edecekti. Ruto gelene kadar kendi işlerimi halleder, ardından pratik yaparım. Pratik yaparsam da terlerim diye düşündüm ve bir çanta elbise hazırladım. Şirkete gelince onları 3.bodrum katındaki pratik odamıza koydum ve gidip stüdyomda çalışmaya başladım. Bir kaç saatin ardından ağzım sünger gibi olmuştu. Kuru bir sünger gibi sıvı istiyordu. Şirket kantinine gidip biraz içecek ve atıştırmalık aldıktan sonra stüdyoma geri döndüm. Gelin isterseniz size biraz sektörden bahsedeyim.

15-16 yaşlar. Okulun zor olduğu, her gencin idol olma hayali kurduğu yaşlar. Bazıları bu zorluğa katlanır, bazıları benim gibi adını ulu Kore Cumhuriyeti dışına taşır. Eğlence sektörü ne yazık ki sadece halkı eğlendiriyor. Biz...pek eğlenen bir taraf değil de eğlendiren taraf oluyoruz. İlişki? Yok! Sarhoş olmak? Yok! Program dışına çıkmak? Yok! 20'lerinde arkadaşlarla mekanlarda buluşmak? Yok! Flörtleşmek? Yok! Fanlarının bilmediği ailen, arkadaşların dışında insanlarla buluşmak? Büyük skandal!

Bunlar size kolay gelebilir. Ama Koreli bir gence göre hayatı durdurmaktır. Biz eğlenmeyi ve yaşamayı severiz. Çalışkan olmak güzel tabi, erken meslek hayatına atılmak hoş amaaa...biraz hafif kurallarla. Sektörde daha sizlere sunulmamış bir çok kural var. Boğucu şeyler, kişiliğinize tam ters olan şeyler, sizi kişiliğinizden çıkarmaya çalışan kurallar bile var. Mesela Asahi! Japonya'nın gururu! Viusal kral Hamada Asahi! O sessiz biri. Patlama yaşamaktan çok sakince yaşamayı seviyor. Ama sektörde ona ters olan bir kural var. Eğlendir! Halkı eğlendiren taraf biziz. Bir varyete şovunda, konserde, fan meetinglerde, promosyonlarda...her yerde çok konuş, konuşurken güldür, güldürürken eğlendir, eğlendirirken para kazan. Ama o böyle biri değil. Bence onu olduğu gibi kabul etmeliyiz.

İlk başta büyükbabam idol olacağımı öğrenince palyaço olmak daha kolay ve ikisi aynı iş, palyaço olsana demişti. Hayır tabiki de bunun bir saçmalık olduğunu düşündüm fakaat...dedemin sektörü bu kadar iyi bilmesi şaşırtıcıydı. Tamam bu kısmı geçelim.

DIFFERENT TRADITIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin