Jeon Jungkook:
"Neden bana yalan söylüyorsun ki ?"
"Sana yalan söylemiyorum Tae !"
"Yani ona çıkma teklifi edersem ve o da kabul ederse fikri seni delirtmiyor öyle mi ?"
"İstersen Lisayı sikebilirsin Tae umrum-" bir an ağzımdan çıkan şeyin olasılığı gelmişti gözümün önüne ve bu neden rahatsız etmişti ki beni ?
"Niye sustun konuşsana Jungkook !?" Daldığım yerden Tae'nin bağırmasıyla kafamı kaldırdığımda Jennie noona'nın bir şey aradığını fark etmiştim.
"Çünkü bu fikir seni rahatsız ediyor değil mi ?!" Ne aradığını bilmiyorum ama sanırım tedirgindi.
"Ya söyle susma konuşsana. Oğlum bak benimde ona karşı-"
Jisoo noona ve Rose de yanına geldiğinde Taeyi susturmak zorunda kalmıştım çünkü sanırım kaybolan şeyi ya da kişiyi bulmuştum.
"HYUNG LİSA YOK !"
"NE ?! DUR NEREYE ?" Koşarak Jennie ve Rose'nin yanına gittiğimde Tae de arkamdan geliyordu. Rose'nin gözleri dolmuştu Jennie ise aynı onun kadar telaşlıydı.
Tae arkamdan gelmiş olsa da benden önce olayın şokunu atlatmış ve soru sormayı akıl edebilmişti.
"Ne oldu Lisa mı kayıp ?" Jennie noona üzgün şekilde önce bana sonra Taeye bakmış,
"Lisa bir kedi bulmuş. Yanıma geldi biz birlikte oturup onu seviyorduk ardından, ardından kedi için mama almaya gittim. Döndüğümde Sehun Lisayla gezmek istediğini söyledi. Ve-"
"Ve NE JENNİE VE NE ?! Tanrım daha bebek gibi bir kıza bile sahip çıkamıyoruz !" Diye bağırdığımda Jennie noona da aynı sinirle bana bağırmıştı.
"Ve gittiler Lisa çok mutluydu gitmesine izin verdim hem çok uzaklaşmamışlardı ama şimdi yakınlarda yoklar ve yağmur yağmak üzere üstelik hala dönmediler." Demişti umutsuzca.
Tae usulca kendi kendine konuşup,
"Pezevenk bizim konuşmamız tartışmaya döndüğünde dikkatimizi çekmeden gitti herhalde." Demişti arkamda olduğu için onu rahatlıkla duyabiliyordum duyabiliyordum.
Namjoon hyung koşarak buraya geldiğinde,
Lisa için geldiğini sanmıştım ama değildi,
"Fırtına yaklaşıyormuş çadırları toplamaya başladılar. Aşağıdaki büyük kulübelere gidiyoruz siz niye hala göldesiniz ?" O ünlü cümle şimdi oluyordu.
Fırtına öncesi sessizlik. Hem gerçekten hem de mecazen...
"Ortada sessizlik oluştu ne oluyor ? Jisoo hm ?" Jisoo noona ona baktığında başka seçeneği olmadığını anlamıştı. Namjoon'nun koluna girmiş, ve onu bizden biraz da olsa uzaklaştırıyordu. Hepimiz o sesi, Namjoon hyungun patlama sesini bekliyorduk çünkü biliyorduk.
"NE DEMEK KAYIPLAR JİSOO ? YA BEN SİZİN NEDEN SÜREKLİ ARKANIZI TOPARLİYORUM BİRDE SEHUN PİÇİYLE GİTMİŞ HANİ O-"
"TAMAM NAMJOON BİLİYORUZ AMA LİSA YOK ŞU AN !" diyerek sözünü kesmişti Jisoo Noona. Ama Namjoon hyungun ilk dalgasıydı bu sırada 2. Dalgası vardı...
"TAE SALAĞI LAN SEN NERDESİN KIZ KAYBOLURKEN !?" Bu sesi yani ...
"SİZ EŞ SEÇİLMEDİNİZ Mİ OĞLUM NR DİYE YALNIZ BIRAKIYORSUN KIZI !!" Jisoo noona Namjoon hyungun koluna dokunduğunda Namjoon hyung sakinleşmesi gerektiğini anlamıştı. Yere çömelmiş, eliyle yüzünü kapatarak derin nefesler alıyordu.
