|4|

137 22 56
                                    

"Kutsal Yemin"

"Kaybedecek bir şeyimiz yok

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Kaybedecek bir şeyimiz yok."

kristian kostov // beautiful mess

"Ben bir şey yapmadım! Yemin ederim yapmadım, Majesteleri!"

Zindanın taş koridorları boyunca yankılanan sesler genç kızın göz kapaklarını aralamasına sebep olduğunda aynı günün akşam saatleriydi. Meşaleler loş zeminde turuncu bir aydınlık bırakarak yaklaşıyor; minik, tüylü bir örümcek demir parmaklıkların üzerinden telaşla duvara tırmanıyordu. Olacaklardan kaçmak ister gibi hızlı ve kendinden emindi.

Kendilerinden önce beliren uzun ve kıpır kıpır gölgeleriyle dört kişi geçti parmaklıkların önünden. Biri karısına el kaldırdığı için Jennie'nin dövdüğü adamdı, ikincisi onu kelepçeli kollarından tutan asker ve üçüncüsü rahipti. İki elinisırtında birleştirmiş genç kral, kendinden emin bir ifadeyle hemen onların arkasından yürüyordu.

"Majesteleri, lütfen bana inanın!" dedi kelepçeli adam yeniden. "Ben hiçbir şey yapmadım! Karım da söyledi size!"

Yixing onu dikkate almadan prensesin hemen yanındaki zindanın önünde durdu. Elindeki anahtarı deliğe yerleştirip kapıyı açtı ve askere adamı içeri almasını işaret etti. "Mahkeme yaptınız!" dedi adam can havliyle parmaklıklara yapışarak. Gözleri dolmuştu. Çaresizliğin en karanlık kalpleri bile nasıl bozguna uğrattığını düşündü Yixing. Gerçi işin sonunda adamın umursadığı yine kendi hayatıydı. "Beni suçlu bulmamıştınız! Şimdi neden böyle yapıyorsunuz?"

Kapıyı yeniden kilitlerken "Evet, hatalıydım." diye mırıldandı genç kral. "Bu meseleyi yeterince dikkatli incelemeden seni suçsuz saydım. Ancak şimdi telafi ediyorum bunu."

İşi bittiğinde geri çekildi ve mahkuma baktı düz bir ifadeyle. "Komşularının ve saray mutfağında çalışan diğer hanımların şahitliğine dayanarak yıllardır eşine eziyet etmekten tutuklusun. Yarın akşam son bir mahkeme düzenleyip cezana karar vereceğim."

Adam dehşet dolu gözlerle öylece kaldığında umarsızlıkla arkasına dönüp gitmeye yeltendi Yixing. Ancak henüz bir iki adım atmışken, tam da prensesin tutulduğu zindanın önünde rahip telaşlı bir sesle onu durdurdu.

"Efendim," dedi her zamanki kellesini kaybetmekten korkan temkinli ifadesiyle. Genç krala yaklaşıp hafifçe fısıldadığında Yixing göz ucuyla ona baktı. "Kanunlarda böyle bir şey yazmıyordu."

"Haklısın," diye mırıldandı muhatabı başını sallayarak. "Eşini döven adamlar hakkında hiçbir kanun yoktu." Hafifçe omuz silkerken gamzelerini göz önüne sererek gülümsedi bir anda. "Ben de yeni kanun çıkardım."

Yeniden gitmeye yeltendiğinde "O halde efendim..." diye mırıldandı rahip bir adım atıp yine fısıldayarak. "Prenses için de kanun çıkaramaz mısınız? Prens Chanyeol'ü karşınıza almak hiç iyi olmaz. Sizin için büyük bir tehlike teşkil eder bu."

l o t u sWhere stories live. Discover now