"Bu günümde her günüm gibi deliler hastanesinde geçti. Delilerle uğraşmak kolay değil biliyorsun. Ama canım sıkkın olduğu için fazla cinayet işleyemedim. Öyle bir kaç kulak kestim o kadar."

Üçüncü sigaramın dumanında boğulurken,

"Canım çok yanıyor. Sanki dünyaya sığamıyor gibiyim."
"Ağabeyim Çakır desen işe yaramaz biri olduğumu düşünüyor artık."

Gözlerimi açıp tavana doğru hedeflerken konuşmayı ihmal etmiyordum.

"Ben artık hiç bir şeyden zevk alamıyor gibiyim."

"Sanki ailesiyle birlikte büyük heyecanla uçurttuğu uçurtmasını kaçıran çocuklar gibi bir halim var."

Gözlerimden süzülen iki damla yaşla birlikte uzandığım küvetten hafif doğruldum ve tekrar ağzımı araladım.

"Peki senin günün nasıl geçti sevgilim? Özledin mi erkeğini?"

Koca bir sessizliğin ardından sırıtarak önüme döndüm.

Bir süre su ile oyalandıktan sonra üzerimden dökülen su damlacıklarına aldırmadan ayağa kalktım ve küvetten çıktım. Havluyla saçlarımın ıslaklığını aldığım sırada yatağa doğru yanaşıp kenarına oturdum. Tek elini yatağa kelepçelediğim kadının yüzünü okşamak için harekete geçen elim kendisini geri çektiği için havada kalmıştı.

"Neden konuşmuyorsun benimle?"

Sessiz kalmaya devam ettikçe gerilmeye başlıyordum.

"Sesini duymaya ihtiyacım var. Lütfen!"

Ayağa kalkıp olduğum yerde bir kaç tur atıp sinirimin geçtiğine emin olduktan sonra tekrar yanına oturdum. Bu sefer yüzünü kaçırmasına fırsat vermeden iki elimin arasına almıştım.

"Sana olan aşkımla delirdiğimi biliyorsun değil mi?"
"Neden yüzüme bakmıyorsun hala?!"

Ellerimin arasında kaçırdığı bakışlarını sonunda gözlerime sabitlediği sırada ağzınıda araladı.

"Seni sevmiyorum Ayaz."

Derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Hiç bir zamanda sevmeyeceğim."

Kafamı olumsuzca iki yana sallarken sırıtmama mani olamamıştım.

"Seveceksin. Benden başka kimseyi göremeyeceksin çünkü sevgilim."

Gözlerinden süzülen yaşlar dudaklarına doğru süzülürken yavaşça yaklaşıp öpmeye başladım. Kendisini geri çekmiyordu ama tepkide vermiyordu.
Bense her ne olursa olsun onu öpmekten haz alıyordum.
Çünkü ona aşığım...

Geri çekilip bileğindeki kelepçenin kilidini açtım ve küçük bedenini kucağıma aldım.

Su dolu küvete tekrar yaklaşıp kıyafetleriyle birlikte içine oturttum. Ardından bende yavaşça karşısına yerleşip kenara koyduğum paketime uzandım. Kendim için aldığım dalı dudaklarıma yerleştirip karşımda oturan kadına da bir tane uzattım.

"Sana kaç kere söyleyeceğim sigaradan nefret ettiğimi?"

Kaşlarımı çatıp dişlerimin arasından tısladım.

"Al şunu!"

İstemedende olsa sigarayı alıp oda dudağına yerleştirdi.
Paketi yerine koyduktan sonra kendi sigaramı tutuşturup çakmağı yere fırlattım. Anlamsızca bakmaya başlayan kadın tekrar konuştu.

"Benimkisini neden tutuşturmadın?"

Cevap vermeden içime çektiğim dumanı yüzüne doğru üfledikten sonra nazikçe çenesini tutup kendime doğru yaklaştırdım. Dudağımda ki sigaranın ateşini dudağındaki sigaranın ucuna bastırıp tutuşmasını sağladım.

Islah OdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin