Mithat Cihangir( TAMAMLANDI)

24 .Bölüm Final

Sabah olduğunda Mithat çok mutluydu .Hayatını bir düzene oturtmak üzereydi. Yakında amcası da barışır ve huzura kavuşur bir mutlu olurlardı. Birde çocuklarının koşturduğunu düşününce mutlulukla aynanın önünden ayrılıp karısının yanında gitti . Berfin uyanmış yatağı düzüyordu kocasının arkasından sarılmasıyla mutlulukla arkasını döndü. Mithat karısının dudağına bir buse kondurduğunda Berfin eşsiz gülüşü oturdu dudaklarına ..

Berfin kocasını giydiği takımıyla eşsiz yakışıklılığıyla karşısında görünce iç çekti .

Mutlulukla : '' Kocam çok yakışıklı neden acaba ? '' dedi.

Mithat ceketini üzerine geçirdiğinde : '' Karım sayesinde beni mesut ve bahtiyar ediyor o olmasa ben bir hiçim '' dedi.

Berfin hızla kocasının dudaklarına bir buse bırakıp hızla odasını terk edip kahvaltı için masaya indi.

Mithat karısının arkasından tek kaşı kalkık baktı kısa bir süre telefonun çalmasıyla kaşlarını çatıp çattı.

Açıp kısa bir sürede olacağını sekreterine söyledi ve kapattı.

Odasından çıkmak üzereyken karşısında Sultan ablasını gördü yanından geçecek iken kolunun tutulmasıyla duraksadı.

Sultan hanım çekingen bir ifadeyle : '' Ağam size bir şey söylemem lazım ama nasıl söylesem bilemem .' dedi.

Mithat kaşlarını çatıp merakla : '' Önemli mi?'' dediğinde ..

Sultan hanım gözlerini yere indirip : '' Ağam siz bu konakta her şeyi bilmek isterim demiş ve beni iyice tembihlemiştiniz ben de... '' diyerek sözünü kesti.

Mithat merakla etrafına baktı dinleyen var mi diye , kimseyi göremeyince Mithat : '' İçeri geç abla orada konuşalım '' diyerek odasına soktu .

Kapıyı kapattıktan sonra karşısındaki kadının söylemekten çekindiğini görünce merakla : '' Bu bilmem gereken kimin hakkında ?'' dedi.

Sultan hanım yutkunup : '' Sizin ve Murat ağam özellikle Mardin hanım ağam hakkında '' dedi.

**

Bedriye sabahın olmasıyla soluğu kocasının odasında aldı . Ziya bey karısının kıyafetlerini hazırlayıp , odayı temizlemesine şaşkınlıkla baksa da belli etmedi.

Bedriye hanım sanki her zaman yaptığı iş gibi kocasına tek kelime etmeden hizmet ediyordu.

Ziya bey karısının damarına basmak için söze girdi : '' Biran önce düğün işlerini hallet en geç yarın gelinliğini giymiş damat bey evine götürmüş olsun Bahar'ı '' dedi.

Bedriye hanım duyduklarına inanamıyordu. Kocasının kızına düşkünlüğünü biliyordu . Ve duyduklarını duyan herhangi biri kocasının kızını hiç sevmediğini sanabilirdi.

Bedriye hanım yutkunup : '' Ama daha damat beyi tanımıyoruz iyi mi kötü mü bilmeyiz adet , usul yerini bulsa bari ağabeyleri damadı araştırsın sonra dediğin gibi olsun '' dedi.

Ziya bey karısının gözlerinin içine bakıp : '' Kızın olacaktan iyidir . O kız Berdan gibi hiç utanma bilmez . geçenlerde damadına varmamak için Mithat'a beni al ne istersen yaparım diyordu daha ne olsun. Daha fazla bu konakta kalıpta beni rezil etmesin'' dedi.

Bedriye hanım duyduklarına inanamayıp : '' Yalandır kızım yapmaz öyle şey '' dediğinde..

Ziya bey sinirli bir gülüş ile : '' Kendi kulaklarımla duydum . Ben merdivenlerden iniyordum . kızın beni al sana çocuk doğururum yeter ki beni gönderme diyordu . Berdan da yapmazdı sende yapmazdın . Ama yaptınız. Size karşı fazla musamma göstermişim belli. Ama damat bey bir evin bir evladı anası babası bizden iyi yetiştirmiş . Kadirle yaşıt yaşlı anne , babasını geçindiriyor. Ya bizimkiler önlerine Karun kadar mal bıraktık zahmet edipte kullanamıyorlar . Bizi elaleme rezil etmek dışında ellerinden bir iş gelmez . En kısa zamanda dediğimi yap yoksa sana da yapacağımı bilirim elbet '' dedi.