6

167 36 31
                                    

Dük Trevor, elindeki kırmızı gül buketini Leydi Sasha'ya uzattı.
"Davetimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim."

Leydi Sasha, buketi alıp tebessüm etti.
"Ülkenin gelecekteki başkanın teklifini reddedemezdim."

"Ve eşinizin."

"Ve eşimin...evet."

"Biliyorum, çok âni oldu. Ancak sizlerin beni kabullenmesi için her şeyi yapacağım. İnanın bana."

"Bir şey yapmanıza gerek yok, Dük Trevor. Benim düşüncemin zaten bir önemi yok."

"Böyle söylemeyin. Mutlaka ileride beni seveceksiniz, sizlere garanti verebilirim."

Leydi Sasha, diliyle dudağını ıslatıp başını salladı ve çayından bir yudum aldı.

"Düğün töreni önümüzdeki ay olacak."

"Biliyorum, Başkan söyledi."

"Bu süre içerisinde sizlerin en iyi şekilde hazırlanması için araba yollayacağım. Bütçeyi düşünmeyin, istediğinizi alın. En pahalı gelinlik, buket, duvak vs..."

"İnce düşünceniz için teşekkür ederim, bu kdar abartmaya gerek yok. Sade bir törenle evlenebiliriz."

"Bunu asla kabul etmem. Hayatınızda bir kere evleneceksiniz, her şey istediğiniz gibi olmalı."

Leydi Sasha, gülümsedi.
"Sahiden önemi yok, ne de olsa bir kere evlenecek de olsam kendi sevdiğim biriyle evlenmiyorum."

"Yoksa sevdiğiniz biri mi var?" Diye sordu Dük Trevor, biraz terletmişti bu cevap onu. Zaten farkındaydı kendisini sevmediğinin, ancak sevdiği birisi olması sıkıntı yaratabilirdi. Daha kötüsü bir sevgilisinin olmasıydı.

"Hayır, yok. Endişelenmeyin, muhtemelen artık olmayacakda."

Dük Trevor, masanın üzerinden uzanıp Leydi Sasha'nın elini tuttu.
"Söz veriyorum size kendimi sevdireceğim."

"Bunun için çabalamanıza gerek yok, Bay Trevor." Dedi Leydi Sasha, elini çekmişti." Ne de olsa bu bir şey değiştirmez."

"Araba gelmiştir..." diye mırıldandı Dük Trevor." Sizleri koruyabilmesi için bir asker adadım."

"Anlıyorum, çay için teşekkür ederim."
Ayağa kalktı, Leydi Sasha.

"Rica ederim. Sizlere arabaya kadar eşlik edeyim."

Leydi Sasha, sadece başıyla onaylamakla yetindi.

Yol oldukça sessiz geçmişti. Leydi Sasha düşünceleriyle, Dük Trevor ise şüpheleriyle boğuşuyordu.

Arabanın yanına geldiğinde, gözleri şaşkınlıkla açılmıştı Leydi Sasha'nın.

"Leydim, Dük Jaitlin..." önlerinde eğilerek selam verdi, Asker Jean.

"Jean Kirschtein." Dedi Dük Trevor." Kendisi bu seneki savaşta adından en çok söz ettiren askerlerden birisi. Dün gece kendisine altın madalya takıldı. Sizleri en çok güvendiğim insan olarak ona emanet edebilirim."
(Kurta kuzu emanet etmek sozkwkz)

"A-ah...tabi..." diye mırıldandı, Leydi Sasha.

Jean, arabanın kapısını açarak elini Leydi Sasha'ya eşlik etmek için uzattı.
"Buyrun Leydim."

Leydi Sasha, kızararak Jean'ın elini tuttu ve arabaya bindi.
"Teşekkür ederim..."

Jean, başını sallayıp tebessüm etti.

"O, sana emanet Jean."

"Emredersiniz efendim."

"İyi eğlenceler, müstakbel eşim."

"Sağ ol..."

Dük Trevor, gülümseyerek arabadan uzaklaştı ve arkadaki kendi arabasına bindi.

Bununla beraber Jean, arabaya binip kapısını kapatmış koltuğa oturmuştu.
"Vay be, doğrusu sizleri bu kadar çabuk tanımayı beklemiyordum. Dünkü konuşmadan sonra yani."

İç çekti Leydi Sasha.
"Neden bahsettiğini anlamıyorum."

Araba hareketlenmişti.

"Sizi bekar sanıyordum, ancak nişanlı çıktınız." Derken, Jean'ın yüzünde tuhaf bir ifade vardı.

"Düne kadar bekardım zaten."

"Yani bana bunun bir ânda gerçekleştiğini mi söylüyorsunuz?" Demişti Jean, kaşlarını alayla kaldırarak.

"Evet, asker. Bana inanmıyor musunuz?"
Dur bir dakika, neden ona kendimi kanıtlamaya çalışıyorum?

"Sadece kulağa şaşırtıcı geliyor, o kadar efendim."
Aptallaşma, neden kendisini sana kanıtlamasını istiyorsun? Kendine gel.

"Gerçekten bilmiyordum..."

"O hâlde bundan dükü sevmediğinizi çıkarabilir miyim?" Diye sordu beklentiyle Jean.

Bu seni alakadar etmez, ancak...
"Evet...sevmiyorum." Diye itiraf ederken buldu kendini.
"Ama bu sevmeyeceğim anlamına gelmiyor!" Aceleyle kendini düzeltmeye çalıştı. Bu kadar açık vermesi iyi olmazdı.

Jean gülümsedi.
"Bu kadarı bile yeterli."

"Ne demek istiyor-Ah!"
Araba, taşın üstünden geçtiğinden sallanmıştı. Bu sebeple öne doğru hızla hareket eden Leydi Sasha'yı, Jean belinden tutup kendine çekerek düşmesini engellemişti.

Araba düzgün yolda ilerlemeye başlayınca, Leydi Sasha başını kaldırıp Jean'ın yüzüne baktı.
O çok yakın! Çillerini bile görebiliyorum!

Yanağına yapışan saçı yüzünden kurtarıp, kulağının arkasına itti Jean.
"Umarım mutlu olursunuz, Leydim."

Sonunda JeanSasha sahnesi yazabildim HAHDAHSH

i'm sorry but i love you.||JeanSashaWhere stories live. Discover now