"Hakkımda neyi merak ediyorsunuz, asker?" Diye sordu Leydi Sasha.
"Bu kadar kolay bir şekilde kendinizi cidden bana açacak mısınız?"
"Gizlim yok." Derken önüne döndü Leydi Sasha ve karşısındaki orman manzarasını izlemeye başladı." Hâliyle bana karşı kullanılabilecek bir kozunuz da yok."
"Zeki birine benziyorsunuz."
Jean'ın gözleri, Leydi Sasha'nın soğuktan kızarmaya başlamış omuzlarına kaymıştı.
"Üşümüş gözüküyorsunuz, içeri geçebiliriz?"
"Böyle durumlarda genelde ceket vermeyi teklif etmezler mi?" Diye sordu Leydi Sasha.
"Gereksiz centilmenlik, o zaman ben üşümez miyim?"
Leydi Sasha, sesli bir şekilde gülmüştü.
Buna karşılık Jean tebessüm de bulunmuştu.
Balo salonuna tekrar geçtiklerinde, Jean, ona selam durdu.
"Güzel sohbetiniz için teşekkür ederim, iyi geceler leydim."
"İyi geceler..." diye mırıldandı Leydi Sasha.
Jean, ondan uzaklaşıp gözden kayboldu.
"Gördüm! Sahiden gördüm!"
Leydi Historia, Leydi Sasha'nın boynuna atlayıp güldü.
"Soğuk at seninle konuştu!"
"Sen de mi at diyorsun?" Diye sordu Ledi Sasha şaşkınca.
"Eren'le iki dakika sohbet edince böyle oluyor, elimde değil." Diye yakındı Leydi Historia.
"Anlat bakalım, derdi neymiş bu buzdolabının?" Diye sordu Eren." Öyle soğuk öyle soğuk ki bazen Mikasa'ya verdiğim atkıyı kendime sarasım geliyor soğukluğundan. At herif."
Leydi Sasha, gözlerini devirmekle yetindi.
"Derdini konuşmadık. Sadece ayak üstü muhabetti o kadar. Samimi olmadığım birisi bana nasıl derdini yakınsın?"
"Yani, mantıklı konuşuyor aslında." Demişti Armin." Ki bu nadiren oluyor."
"Armin!" Dedi Leydi Sasha, şaşkınca.
"Şaka şaka, alınma."
"Dans ettiniz mi?" Diye sordu Mikasa, anne edasıyla." Omuzların soğuktan kızarmış. Sana ceketini de mi vermedi?"
"O zaman o üşümez miydi? Ve hayır, dans falan etmedik."
"Yine de sana vermesi gerekirdi, bu bir centilmenliktir!" Demişti Leydi Historia.
"Gereksiz centilmenlik..." diyerek Jean'ı taklit etmişti Leydi Sasha.
"Çok samimi söylüyorum başkan duyarsa bitersin." Demişti Ymir." Adam bize katlanamıyor, bi de o çıkarsa... vay haline."
"O çıkarsa derken ne demek istiyorsun?" Diye sordu Leydi Sasha.
"Şimdi itiraf edelim, o tatlı bir adam." Demişti Leydi Historia kıkırdayarak.
"Bilemedim, benim pek tipim değil." Demişti Eren.
"Şaka mı yapıyorsun?" Diye sordu Connie, ona bön bön bakarak." Sana ayarlamıyoruz zaten. Sevgiline odaklan sen."
"Ah, doğru." Demişti Eren, Leydi Sasha'ya baktı." Yani... fena sayılmaz bir tip. İşinde de iyi, dedikoduları duymuşsundur zaten."
"Beni baş göz etmeye çalışıyor gibisiniz." Demişti gülerek Leydi Sasha.
"Bunu istesek de yapamayız." Demişti Mikasa, ciddi bir sesle." Çünkü sen muhtemelen babanın seçtiği biriyle evlenerek, devlete katkıda bulunacaksın."
