KOYU♣1♣

904 25 3
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR UMARIM BEĞENİRSİNİZ SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM LÜTFEN ÖNYARGILI OLMAYIN PLS :Dd            

            sabah uyandığımda saate baktım alarmımın çalmasına daha on üç dakika olmasına rağmen kafamı yastığa gömüp tekrar uyumaya çalıştım ama benim bu iğrenç huyum kurusun ki kalktıktan sonra asla birdaha yatamazdım. kafamı yastığımdan kaldırdım ve elimi yüzümü yıkamak için merdivenlerden aşağı indim. Teyzem kahvaltı hazırlıyordu. Annem ve babam biz küçük yaşta öldüğümüz için pek hatırlamıyorum ama onlarıda çok özlemiş bulunuyordum. teyzem bana bir süre baktı ve o yumuşak sesiyle ''Hayırdır tatlım bugün erkencisin." dedi.

Homurdanarak masaya oturdum. Kahvaltılıkların kapaklarını açarken "Uyku tutmadı zaten." dedim.

"Neyse bakalım, kahvaltını et az kaldı okul vaktin yaklaşıyor."

Masaya tarlası yanmış köylü kadın bakışı atıyordum. Yok ya yok. Bu erken kalkma işi bana göre değil. Okumaya hemen son vermeliyim.

"Aç değilim teyze."

"Neden?"

"Bilmem mideme sormadım neden diye."

Teyzem yanıma

banyonun kapısına geldiğimde kardeşim umut banyodan çıkıyordu ''Sen mi vardın banyoda üç ay girilmez artık o kokudan o banyoya''

sırıtarak ''Seni zorlayan yok Masal!''  hönk! bide afra dedi ablanım lan ben senin ablan.. gibi triplere asla girmem.

''İsmimi lanetledin alma ismimi ağzına!'' diyip kıkırdadım.  homurdanarak odasına girdi. bende nefes almamaya çalışarak lavaboya girip yüzümü yıkadım. yüzümü kuruladıktan sonra odama gidip okul inüformalarımı üzerime geçirdim. (MULTİMEDYADA VAR BAKIN CANLAR ♥). okul çantamı da sırtıma alıp kapıya doğru yürüdüm. eniştemi bekliyordum çünkü her sabah okul beni o bırakır. eniştem de takım elbiselerini giyinmiş ve gelmişti '' birşeyler yiyip öyle gitseydin kızım?'' dedi. bende yüzüme en tatlı gülümsememi takıp ''Teşekkür ederim enişte okulda atıştırırım''. dedim eniştemde başıyla onayladıktan sonra ayakkabılarımızı giyip çıktık.

arabanın kapısını açıp hızlıca oturdum eniştem de dışarda bir telefon görüşmesi yapıp arabaya bindi. arabayı çalıştırdı ve okula doğru sürmeye başladı. bir kaç dakika sonra okula varmıştık eniştemin yanağına küçük bir öpücük kondurup arabadan indim.

okulun kapısında okulu bir kaç dakika süzdükten sonra içeriyo doğru yürüdüm. durumumuz iyiydi eniştem profösör doktordu özel okulda okuyacaktım fakat derslerimin düşmemesi açısından devlet okuluna yazıldım. bilirsiniz ya kolejlerde tikiler aynı zamanda şişirme notlar.

sınıfa adımımı atar atmaz yağmur gelip üzerime atladı.ikimizde sınıfın ortasında altlı üstlüydük ve kıkırdıyorduk. ''Kankağğ'm benim ya özledim seni üç ay tatilde!'' dedi. şuan boğazımı sıktığından dolayı ''Kanka özlemini yarıda kesmek istemem ama ölüyorum heralde!''dedim sesim boğuk çıkmıştı.

yağmur ellerini ağzına getirip ''özür dilerim bebeğim ya.'' dedi. çok tatlı kız tam kafa dengi.

bende kıkırdıyarak '' o değilde bende seni çok özledim lan!'' dedim ve sarıldıken arka cam kenarındaki sıraya oturduk derste bazen dışarıyı izlemek hoşuma gider. ilk dersimiz matematikti yani cebir ahmet 'in dersiydi matematikçimize cebir ahmet lakabını takmıştık. sabah sabah da matematik ne çekilir ama belkide ilk gün diye serbest bırakabilir. hoca içeriye girdi herkes ayağa kalktı tabiki bende. hoca 'oturun' dedi. bütün sınıftan 'ders işliycekmiyiz','bizi boş bırakırmısınız' gibi sorularla hocayı boğma tehlikesine soktular hoca gülümsüyerek ''serbestsiniz çocuklar!!'' dediğinde yağmur çığlığı yapıştırdı tabi ben o an ..iptal... oldum.

''Kızım kulaklarım felç geçirdi.'' dedim oda kıkırdıyarak zaten en çok yaptığı şey çığlık atmak ve kıkırdamak

''kızım napıyım refleks oldu canım!'' ikimiz havadan sudan konuşurken sınıfımıza müdür saygıdeğer müdür girdi(!). herkes ayağa kalktı oturun diye eliyle işaret yaptı. yanındada uzun boylu bir çocuk vardı.

''Arkadaşlar yeni sınıf arkadaşınız?'' dedi. bütün kızların dibi düşmüştü çocuğa. beni merkek kriterlerim ;

•sarışın olmayacak.

•uzun boylu olacak.

•ergen gibi sesi olmayacak.

•mavi gözlü olacak.

•adı güzel olacak.

çocuğun gözünde gözlük olduğu için göz rengini bilmiyordum. çocuk önümüzdeki boş sıraya oturdu. sınıfımızın hatta okulumuzun bir numaralı sürtüğü olan mercan hemen tabi  akbaba gibi yeminin olduğu tarafa doğru yürüdü.

-kabul et afra çok yakışıklı-

off iç ses sus bi her oka boka atlama hemen . kusura bakmayın iç sesim çok yaramaz :D.

-hiç kendini kandırma afra!-

susmuya naparsın işte...

nasıl olmuş votelerinizi oylarınızı bekliyorum♥♥♥♥

                      

KOYUWhere stories live. Discover now