"Neden buraya geldik?" ağır ahşap kokusu genzimi yakarcasına ciğerlerime dolduğunda parmaklarımı Taehyung'un bileğine sardım.
Hem korkuyor hemde gereksiz bir heyecan duygusunun içinde kasıp kavruluyordum.
Onun yanında birbirine giren duygularım günlük yaşamımı da zorlaştırıyordu. Son zamanlarda onun yanındayken nefes almayı unutuyor, mor bir balona dönüyordum çoğu zaman.
O ise on dakikada bir nefes alıp almadığımı kontrol ediyor, almıyorsam da sert bir fırça çekiyordu.
"Sana geceyi dolu dolu yaşayacağız demedim mi?" alaylı gülümsemesi yüzüne yayılırken gelirken yoldan aldığımız kahvesinden bir yudum aldı ve beni peşinden sürüklemeye başladı.
"Annemin haberi yok," dedim saatin geç olduğu gerçeğine vurgu yapmak istercesine. "Beni öldürmesini mi istiyorsun?"
"Senin aleyhine iş yapar mıyım ben? Annenden izin aldım, ders çalışacağız dedim."
Gıcırdayan merdivenleri arkamızda bırakıp minik bir yatak odasına girdiğimizde çatılan kaşlarım ile birlikte Taehyung'a dönmüş lâkin beklediğimin aksine alaycı bir gülümseme ile karşılaşmıştım.
"Soyun Chaeyoung," dedi fısıldayarak. "Birbirimizden saklayacak neyimiz var."
Ayaklarım istemsizce birkaç adım geriye giderken kahkahası odada yankılanmıştı. Şu an öylesine geriliyordum ki oturup ağlayabilirdim.
Taehyung, yatağın üzerine çıkıp tavanda duran ipi çektiğinde aşağıya doğru uzun, demir bir merdiven sarkmış ve toz dumanı tüm odayı kaplamıştı.
Boğazıma dolan tozlar beni ardı arkası kesilmeyen bir öksürük krizine sokarken hava alabilmek adına ondan önce davranıp çatı katına çıkmış ve derin bir nefes almıştım.
"Aptalsın sen," sinirle bağırdım o merdivenleri çıkıp yanıma otururken. "Yarın sınavımız var ve beni buraya getiriyorsun birde toz banyosu yaptırıyorsun."
Aramızdaki mesafeyi kapatıp yanağıma bir öpücük kondurduğunda kafasıyla arkamda kalan yeri göstermiş ve ayağa kalkarak önden ilerlemeye başlamıştı.
Az önce yaptığı saçma şakanın(!) etkisinden çıkamamış bir hâlde doğrulduğumda arkamı dönmemle şaşırmam bir olmuştu.
Yere serilen kırmızı kareli örtünün üzerinde çeşit çeşit tatlılar ve pahalı olduğu kutusundan belli olan kırmızı bir şarap bulunuyordu.
Bütün bunları ne zaman hazırlamıştı bilmiyordum fakat şimdi burada bir mum gibi eriyebilirdim.
♡
taehyung
Chaeyoung, öyle demek istememiştim.chaeyoung
ama dedin
ve bunu benden sakladıntaehyung
özür dilerimchaeyoung
diyebileceğin tek şey bu, değil mi?
inkar bile edemiyorsun
sen bir şerefsizsin Kim Taehyungtaehyung
evet, öyleyim.
ama beni dinlemiyorsun ki
neden yaptığımı bilmiyorsun bilechaeyoung
çünkü bilmek istemiyorumtaehyung
o zaman beni yargılamayı bırakchaeyoung
hah, gerçekten baban gibi konuşuyorsun
sen annemden daha büyük bir canavarsın Taehyung.taehyung
bütün bunlar seni sevmediğim için mi?chaeyoung
beni sevmemen umrumda dâhi değil
sen beni seviyormuş gibi davranıp benimle oyun oynuyorsuntaehyung
seninle asla oynamam
sadece içimden geldiği gibi davranıyorumchaeyoung
senin içinden sevgilin varken, sevgilin olduğundan haberi dâhi olmayan bir kızı öpmek mi geçiyor?
için de ne pezevenkmiş yataehyung
bak
sınırını aşıyorsun Chaeyoung
bu çocukluklarını çekmek zorunda değilim benchaeyoung
siktir git o zaman
sana ihtiyacım yok zaten*bu numarayı engellediniz*
taehyung
ama benim sana var|
siktir|
engelledim deme sakın|
siktir, diyemezsin zaten|
aishhhh|♡
helloooooo
şu normal düz yazı kısmını hiç beğenmedim ama hikayenin tekrar şekillenebilmesi için texting kısmına ihtiyacım vardı
kitabı okuyan on beş kişi falan var sanırım çsüxçwüsçsix
neyse öpüldünüz byee diğer kitabıma gidiyore şimdi
![](https://img.wattpad.com/cover/241763634-288-k409105.jpg)
YOU ARE READING
past life ☂ 𝒗𝒓𝒐𝒔𝒆
FanfictionRosie, son günlerin modası olan date uygulamasına kaydolacakken, yanlışlıkla başka bir uygulamaya kaydolmuştu. Ve oradan tanıştığı adamın, çocukluk aşkı çıkmasını kimse beklemiyordu.