🦋2🦋

116 8 20
                                    

şarkı | film out - bts

''Taehyung, istediğin zaman böyle bir anda gelemezsin.''

''Biliyorum hyung. Özür dilerim. Sadece sizi özlemiştim.''

''Özledin mi? Kardeşimi ne hale getirdiğinin farkında değil misin!?''

''Tamam, Taehyung'un üstüne çok gitme Yoongi hyung. O da kötü hissediyor.''

''Özür dilerim, bilseydim gelmezdim.''

''Öyle deme Taehyung-ah. Jungkook'un sadece zamana ihtiyacı var.''

''Bir daha buraya gelmeyeceğim hyung. Be-ben böyle olacağını cidden tahmin etmemiştim.''

''Taehyung inan sen gittiğinden beri her gece şu anki halinden daha beterdi. Ama neyse. Atlatacak benim Kook'um.''

''Taehyung sadece nedeni açık-''

''Yine aynı şeyleri konuşmayalım hyung, lütfen. Bu hepimizi üzer.'' 

''Sen bilirsin. Sen mutluluğunu bulmuş gibisin Taehyung. Kook da bulacak. O zamana kadar onu rahatsız etmemelisin.

''Şey, evet ben gideyim o uyanmadan.''

* * *

Başımı ovuşturdum ve kapalı gözlerimi açmaya çalıştım. Acıyorlardı. Derince esnedikten sonra doğruldum ve açık pencereden gözüken dışarıya baktım. Sabah olmuştu. Tüm bedenimden yorgunluk akıyordu. Dün gece aklıma gelmeye başlıyorken iteledim. Hatırlamak istemiyordum. Canımı acıtmak istemiyordum.

Beklenilenin aksine kalktığım gibi dolaba ilerlemiş ve kapağını açmıştım.

Normalde hafta boyunca çıkarmadığım kıyafetlerimle yatağımdan hiç çıkmaz, günleri böyle atlatırdım ama bu sabah bu rutinimi gerçekleştirmedim.

Tüm kıyafetlerim siyah ve koyu gri arasında gidip geliyordu. Çoğu birbirinin aynısı olduğu için elime gelen alt ve üst kıyafeti aldım ve yatağın üzerine fırlattım. Bugün dışarı çıkacaktım. İlk defa zorlama olmadan, kendi isteğimle tüm günümü dışarıda geçirecektim. Eski Kook gibi. Tek farkı yalnız başıma olacaktım. Ama bunu atlatabilirdim çünkü zaten aylardır yalnızdım.

Duş almak için hemen banyoya girip dakikalar sonrasında çıkarken kıyafetlerimi giyip saçımı olduğu gibi bırakıp odadan çıktım. Sanki her bir yüz kasım tutulmuş gibi yüzümde pek bir ifade taşıyamıyordum. Odamın kapısını kapatıp mutfağa yöneldiğimde hyunglarımı görmüştüm. Çıkardığım sesle hızlıca bana dönmüşler, şaşkınlıklarını saklayamamışlardı.

''Jungkook. Uyandın mı?''

Başımı hafifçe salladım ve sandalyeye oturdum. Jimin hyung bir şeyler kesiyordu, Yoongi hyung ise ocakta bir şey pişiriyordu.

''Diğerleri de şimdi gitti.''

İlgiliymişim gibi ses çıkarıp tekrar kafamı salladım. Nasıl olduğumu sormak ister gibi bir halleri vardı ama konuşmaya çekiniyorlardı. Bunu hissetmiştim. Bu ortamı dağıtmak ister gibi ''Dışarı çıkacağım.'' dedim.

İkisi de yaptıkları işi bırakıp bana döndüğünde ''Biraz gezineceğim.'' diyerek lafımı tamamladım.

''Emin misin? Yani ciddi misin? Ya-yani tek mi çıkacaksın. Seninle gelmemi ister misin?''

Jimin hyung şaşkınlığını saklayamadan konuşmuş elindeki bıçak ile vücudunu bana dönmüştü.

''Hayır, yalnız olmak istiyorum. Dünkü dediklerini düşündüm ve hak verdim. ''

House of Cards | TaekookWhere stories live. Discover now