🦋1🦋

207 13 22
                                    

şarkı | house of cards - bts

Kalbim sıkışıyordu. Ölüyordum. Oturduğum yerde yavaşça ölüyordum. Çırpınıp duran kalp atışlarım, ısınan göz kapaklarım, yanmaktan küle dönen ellerim ve hepsinin aksine buzlanmış aklım beni yavaşça öldürüyordu. Kim Taehyung beni öldürüyordu. Nefes almamı engelliyor, yakıyordu. Hem soğuktan titrememi sağlıyor hem de ateşiyle kül ediyordu. Kim Taehyung beni aylar önce bitirmişti. Kim Taehyung beni hep bitiriyordu. Kim Taehyung birkaç dakika içinde beni yine bitirecekti.

Her şey anlık olmuştu. Bir anda hyunglarım evimde olmuştu ve neşeli bir sohbet döndürmeye başlamıştık. Yemekler sipariş edip gecelemeyi planlamıştık. Ve ben belki de uzun zaman sonra ilk defa bir gece ağlamayacaktım. Ama Kim Taehyung beni mahvetmek için tekrar geliyordu.

Her şey birkaç dakika önce Hoseok hyungun ''Taehyung da gelebilir mi?'' diye çekine çekine sormasıyla başlamıştı. Onun yüzünden geçirdiğim krizleri biliyordu. Birkaç defa bayıldığımı, uzun zamandır doğru düzgün yemek yiyemediğimi ve her gece kabuslar gördüğümü biliyordu. Ama başka çaresi yokmuş gibi onu evime davet edip etmeyeceğimi soruyordu.

Beni aldattıktan sonra hemen Japonya'ya giden eski sevgilim, aylar sonrasında Kore'ye tekrar gelmeye karar vermiş ve tüm ailesini orada bıraktığı için kalacak yer olarak Hoseok hyungda karar kılmıştı. Ve şimdi biz altımız beraberken Hoseok hyung bunu bir anda açıklama gereği duymuştu, tüm kelimeleriyle canımı kesmek istiyor gibiydi.

Hoseok hyungun bir suçu yoktu. Tüm bu zaman boyunca hep yanımdaydı ve aşmamı istiyordu. Kötü niyeti de yoktu. Asıl sorunlu olan bendim. Biz hep yedi kişiydik ve sırf bana yaptıkları yüzünden onu arkadaşlarından alıkoyamazdım. Belki de burada bulunmaması gereken kişi bendim. Evin sahibi ben olduğum halde belki de benim gitmem gerekti. Sorunlu olan bendim. Ayrıca arkadaşlarıma atlattığımı da kanıtlamam lazımdı. Kanıtlayayım ki daha rahat hüznümü yaşayabileyim.

Vücudum tüm isteğime inat karşımdaki yansımadan karşıma çıkıyor, küçülmüş bedenim hasta birine ait gibi duruyordu. Son birkaç ayda baya kilo kaybetmiştim. Önceden sevdiğim adamla gittiğim, güzel zamanlar geçirdiğim spor salonu sayesinde edindiğim kaslardan eser yoktu. Ten rengim daha soluklaşmıştı, vücudumun her yeri küçük çocuk vücudu gibiydi. Göz altlarım kendini daha çok belli etmiş ve bayadır uğraşmadığım saçlarım omzuma dökülüyordu. Kim Taehyung beni  bitirmişti. Tekrar bitirmek için de geliyordu. 

Hoseok hyungun sorusu ve benim ona olan cevabımla sahip olduğumuz tüm neşeli ortam sessizliğe bürünmüştü. Önümüzdeki masada yeni gelen pizza kutularına bakıyor, onu bekliyorduk. Herkes gergindi ve bunun sebebi bendim. Herkes bir çeşit sinir krizi geçirmemi bekliyor gibiydi. Ama ben tüm sakinliğimle önümdeki kutunun üstündeki harf sayısını hesaplıyordum. 

Gerginlik tüm uzvumdaydı. En büyük kanıtı da sürekli atışan Namjoon hyung ve Seokjin hyungun sessiz olmasıydı. Çekiniyor gibi davranıyorlardı.

Başımı yukarı kaldırmıyordum. Çünkü çok iyi biliyordum ki gözleri bana karşı acıma ile doluydu. Onlar benim ailemdi. Her anıma şahit olmuşlardı. Şimdi ise hüzün dolu gözleriyle bana bakıyorlardı ve ben bu gözlere denk gelmek istemiyordum. Ben iyiydim. Ben herkesin düşündüğünden daha iyiydim.

''Ah ne zaman gelecek şu çocuk!? Soğuyacak mamalarımız.''

Hoseok hyung ortamı yumuşatmak ister gibi sesini şirinleştirip konuştuğunda telefonundaki mesajlar yerini açıp duruyordu. Duyduğu sesle yaptığı işi bıraktı. Kapı zili çalmıştı.

Sonunda bakışlarımı kaldırabildiğimde terli avuç içimi eşofmanıma sildim. Hoseok hyung aceleyle ayağa kalkmış ve kapıya ulaşmıştı. O sırada diğerleri de ayağa kalkıp üzerlerini silkeler gibi yapıyorken bacaklarımın uyuştuğunu hissediyordum. Sanki ayağa kalksam yere yıkılacaktım. Bunu yapmaya gücüm yoktu.

House of Cards | TaekookWhere stories live. Discover now