House of Cards | Taekook

🦋3🦋

şarkı | fix you - bts (cover)

''Size bırakın dedim yoksa kimin kardeşi olduğumu mu söyleyeyim size, ha?''

Şaşkın gözlerle olan biteni anlamaya çalışıyorken oldukça rahat duran sarı saçlı çocuğa baktım. Az önceki tanıştığım çocuk gibi durmuyordu oysa ki ta kendisiydi. Ama ne şirinliğinden ne de sevecenliğinden bir eser vardı.

İri yarı adamlardan biri hızlıca onun yakalarına yapışıp kafasına bir yumruk attığında ağzımdan bir çığlık kopmuştu. Sırtı duvara çarpan Baekhyun, hiç etkilenmemiş gibi dişlerini göstererek gülmüş ve eline telefonunu almıştı.

O sırada telaşla Taehyung'a döndüm. Zar zor ayakta durmaya çalışıyor, her an bayılacakmış gibi bir ifadede Baekhyun'u izliyordu. Gözleri ondan bana döndüğünde titrediğimi hissettim. O ise hiç etkilenmeden tekrar Baekhyun'a ve sonrasında tekrar bana bakmıştı. Kim olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi.

Taehyung'un koluna girme isteğimi bastırıp tekrar Baekhyun'a döndüğümde telefonda biriyle konuşuyordu. Ne olmuştu bilmiyorum ama tüm o iri adamların bir anda kedi gibi bakmaya başladıklarını görmüş, birkaçının kaçmaya çalıştığına şahit olmuştum.

Duvara rahat bir şekilde yaslanmış olan çocuk diğerlerinin endişelenmeye başladığını görüp eğlenir şekilde gülümsemiş ve ''Şimdi ya siz gidersiniz ya da ben farklı bir yolla size yardımcı olurum.'' demişti.

Doğruyu söylemek gerekirse aklım sürekli Taehyung ve onun kan dolu yüzünde olduğu için başka hiçbir şey ile ilgilenememiş, dinleyememiştim. Arkamda birkaç adım ötemde duran Taehyung tüm ilgime sahipti ve ben onun yüzündeki yaraları iyileştirmek istiyordum.

Diğer adamların birkaç özürle hızla kaçışını izlerken korna sesiyle sola dönmüş ve hızla kenara park edilen araba ile karşılaşmıştım. Anında arabadan tanıdığım iki beden çıkarken onları çok endişelendirmiş olduğumu düşündüm.

''Jungkook!''

Suga hyung hızla bana ulaşıp sıkıca sarılırken Jimin hyung da birkaç saniye içerisinde onun kolları üzerinden beni sarmıştı.

''Sana bir şey oldu diye çok korktuk.''

Jimin hyung yavaş yavaş benden ayrılırken Taehyung'u yeni fark etmiş gibi gözlerini büyütmüş ve hızlı adımlarla ona doğru yürümüştü.

''Taehyung n'oldu sana!?''

Birbirlerine sarıldıklarını anladığımda gözlerimi sıkıca kapattım. Suga hyung beni kaybetmekten korkar gibi bana hala sıkıca sarılıyordu.

''Hyung ben iyiyim.''

Sonunda benden ayrıldığında yumuşak bakışlarıyla bana bakmış ve bakışlarını diğer arkamdaki bedene çevirmişti. Baekhyun'u unutmuştum.

''Şey o Baekhyun, yeni tanıştık.''

Yavaşça arkama dönüp sarı saçlı oğlana döndüğümde bana karşı anlayışla gülümsemişti.

''Ne olduğunu anlatacak mısın?''

Az önceye göre kimse kalmamıştı burada o yüzden abimin kolundan çekiştirip ''Hadi eve gidince anlatırım.'' demiş ve onu arabaya doğru sürüklemiştim.

Sonrasında hızlıca Baekhyun'un yanına adımlayıp sadece onun duyabileceği seste ''Şey daha yeni tanıştık ama istersen bizim eve gel, biraz dinlenirsin. Ayrıca abim etrafımdaki insanları sorgulayan biridir bu yüzden beni kurtardığını anlatmak da gerek.. o yüzden şey'' dedim.

Sarı saçlı çocuk anlayışla gülümseyip kolumu sıvazlarken ''Tabiki de gelirim Jungkook.'' demişti ve elini hafifçe belime koyup arabaya doğru ilerlememizi sağlamıştı. Araba kapısını açarken bir an için Taehyung'a döndüğümde belimde dolanan keskin bakışlarına şahit olmuştum. İnanılmaz sinirli duruyordu.