he kissed his lips and take his breath away

2.0

Zayn sabah erkenden kalkmış-hiç uyumamıştı- yatağında oturuyordu. Düşünüyor, artık nolacağını, hayatının düzene girdiğine/gireceğine inanmıyordu/ inanmakta zorlanıyordu. Zayn boş kaldığı her süre bunu düşünüyordu.

°•°•°•°•°

Zayn, çantalarını alıp evden çıktı. Kahvaltı yapmaması midesinde yanmalara sebep oldu, bunun için gidip köşedeki kafeden bir simit almaya karar verdi. Kafeye girdi, simiti aldı ve çıktı. Yolda yürürken etrafında gezinen çiftler, aileler, yaşlılar.. hepsine sevgi dolu bakıyordu Zayn, hepsine o mükemmel gülüşünden veriyordu. Onun gülüşü çoğu şeye şifaydı. Birileri içinde her şeye bedel olacaktı....

Zayn, çiftliğe geldi, kapıyı çaldı ve evdeki yardımcı olan Nora kapıyı açtı, elindeki çantaları aldı. Bayan Payne gelip Zayn'e selam verdi, Liam'ın odasını gösterdi.

Zayn odadan içeriye girdi fakat Liam hâlâ uyuyordu. Bunu fırsat bilerek odayı toplamaya koyuldu. Liam uyurken çok güzel gözüküyor, arada mırıldanmalar, horlamalar kaçsa da ağzından, hoştu işte.

Oda çatı katında, ferah, alçak tavanlı, tahta-odunlardan yapılmış hoş bir odaydı. Aslında oda değil ev denilebilirdi. Adamın evinin içinde ayrı bir ev var gibiydi.

Nora Liam'ın kahvaltısının bırakırken yanında, günlük çizelgeyi de bırakmıştı;

11.00: kahvaltı
12:30: ilaçlar
13:00: fizik terapi
15:00: kas egzersizleri
16:00: öğlen yemeği
17:00: duş
19:00: akşam yemeği
20:00: vücut kremi
23:00: uyku ilacı

Zayn listenin bu kadar düzenli olmasına şaşırmıştı, adam baskı hissediyor muydu acaba? Hayat onun için epey bi zor olmalıydı.

Kahvaltıyı masaya bıraktı. Bu sırada Liam gözlerini açtı ve etrafa bakmaya başladı. Zayn ne yapacağını bilemedi. Liam ile uzun süre birbirlerine baktılar.

"E hadi ne bekliyorsun, sandalyeme oturtsana." dedi Liam.

Zayn, ne yapacağını anlayıp sandalyeyi yatağın yanına getirdi. Liam'ı dikkatlice kucağına aldı Zayn. Sandalyeye oturttu. Lavaboya doğru gitti, Liam'ın suratına biraz su çarptı.

Sonra kahvaltı masasına geldi, Liam'ı sabit bir yere bıraktı, o da yanına bir sandalye çekti. Tepsiyi önüne alıp, her şeyden biraz biraz tabağa koydu. Eline bir de çatal alıp Liam'a yedirmeye başladı. Biraz su, biraz da kahvaltılık şeylerden veriyordu. Liam doyduğunu söylediği zaman, Zayn Liam'ın yanaklarına bulaşmış olan domates, reçel lekelerini vs temizledi.

Liam'ı temizleme işi bitince Zayn kahvaltılıkları, bulaşıkları vs yerlerine dizerken. Liam'ın onu izlediğinden habersizdi.

Zayn işlerini bitirip Liam'ın yanına döndü.

"Bana kendinden bahsetsene Zayn."

"Bahsedeyim. İstersen sen sor ben cevaplayayım."

"Mesela, hobilerin neler? Sıkıldığın zaman naparsın?"

"Ben piyano çalarım -ailem evde yoksa-, kulaklık takıp müzik dinlerim."

"En sevdiğin şarkıcı?"

"Amy Winehouse, Freddie Mercury, Elvis Presley. Gibi şarkıcılar"

"En sevdiğin Elvis şarkısı?"

"Love me. Sanırım sen de dinliyorsun. Senin en sevdiğin şarkısı hangisi? "

"Fever."

Zayn şarkıdan bir kısım mırıldanmaya başladı;